Zeybekci: Dolar hafta başında rahatlayacak

Doların tekrar yükselişi ile ilgili konuşan Bakan Zeybekci, "16 Nisan ile ilgili olumlu gelişme mutlaka ve mutlaka gerçekleşecek" diyerek doların hafta başı rahatlayacağını söyledi.

EKONOMİ – Doların tekrar yükselişi ile ilgili konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "16 Nisan ile ilgili olumlu gelişme mutlaka ve mutlaka gerçekleşecek. Aldığım teknik bilgilere göre, Türk varlıklarına yoğun bir talep var. Türk kağıtlarına, Türk senetlerine, Türk hazine bonolarına yoğun bir yabancı talep var. Bu arada bir şekilde, son bir defa döviz ile ilgili spekülatif adımları, son bir iki defa denemek gibi bir gayretleri var. Hafta başından itibaren çok farklı bir şekilde rahatlayacağına inanıyorum. Türkiye'nin bu spekülatif hareketleri geri bırakacağına inanıyorum. Tüm göstergelerimizle, gerek kurda, gerek faizde, gerekse uluslararası tahvilde Türk ürünlerine olan talebin artarak, yükselerek devam edeceğine inanıyorum. Onun için bunların geçici olduğuna, bunların bir iki günlük olduğuna inanıyorum. Tabi diğer taraftan bahane bulmak isteseniz her türlü bahaneyi buluyorsunuz. Vay, işte Amerika'nın Suriye'ye müdahalesi böyle algılandı, şöyle algılandı" dedi.

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜMEK GİBİ BİR ZORUNLULUĞU VAR"

Zeybekci, yaptığı konuşmada, şunları dile getirdi: "Türkiye ne yapacaksa bundan sonra ihtiyaç duyduğu hemen her şeyi gerek sermaye gerek, finansmanı gerekse büyüme bütün bunların hepsini ihracata dayalı yani ihracatını artırarak gerçekleştirebilir diyoruz. Çünkü Türkiye'nin büyümek gibi bir zorunluluğu var. Yüzde 6 civarında bir büyümeyi gerçekleştirmek zorundayız. Yüzde 6 civarında bir büyümeyi gerçekleştirdiğimiz zaman işsizliğimizi düşürebiliyoruz. Ancak o zaman her yıl üst üste bir milyon vatandaşımızı işle buluşturuyoruz. Ama bu büyümeyi gerçekleştirmek için de ihtiyaç duyduğumuz finansmanı kendi tasarruflarımızla gerçekleştiremiyoruz. Türkiye ne zaman ki yüzde 5,5 gibi üzerinde bir büyüme yoluna gittiğinde Türkiye tehlike cari açık. Riskli cari açık problemi hep önümüze konuldu. Halbuki diğer yöntem farkları o da Türkiye'nin değerlendiremediği yer altı yer üstü kaynaklarını, insan kaynaklarını, beyin kaynaklarını, tecrübelerini bunları değerlendirerek bunları değere dönüştürerek ihracatı gerçekleştirmek ve kimseye hesap ve taviz vermediği kendi öz kaynaklarını oluşturmak. Dolayısıyla ihracata dayalı büyüme bu kadar önemliydi. Bunu da zaman zaman Türkiye hakikaten başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Ama son 4-5 yıl içinde Türkiye maalesef 140-150 milyar dolar alanındaki bir aralıkta dönmeye başladı. Kendimizi tekrar etmeye başladık."