EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Adalet kurumu üzerinde patronların baskısı var
Artı Gerçek- Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, 41 işçinin öldüğü Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden ocağında, yaşanan faciaya dair açıklamada bulundu.
Evrensel'de yer alan habere göre, AKP döneminde 20 binin üzerinde işçinin öldüğüne dikkat çeken Akdeniz, "AKP’li yıllarda 20 binin üzerinde işçi hayatını kaybetmiş. Ortalama her yıl bin işçi demek bu ve giderek bu rakam yükseliyor. Bu sistematik bir toplu iş cinayeti hikayesidir. Bu doğrudan doğruya bir düzen sorunudur, sistem sorunudur, siyasal bir sorundur" dedi.
'TÜRKİYE'DE ÇALIŞMA HAYATI VE ÇALIŞMA DENETİMİ ÇÜRÜMÜŞTÜR'
Devletin maden sahasında Sayıştay raporlarına uyulmadığını belirten Akdeniz,
"TTK madenci yetiştirme okuludur, burası için bu söylenir. Eğer burada da Sayıştay raporlarına rağmen böyle bir hadise oluyorsa, göz göre göre bu cinayetler geliyorsa, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda Türkiye’de durum bu kadar fecidir. Çalışma hayatı, çalışma denetimi çürümüştür. Bugün hükümetin sözcüleri diyor ki, ‘Ölen insanların ailelerine, 500 lira o kurum verecek, 200 lira öbür kurum verecek.' Bu paralar o çocuklarının babalarını geri getirecek mi? Annelerin babaların genç evlatlarını o paralar geri getirmeyecek. Keşke o paraları işçi sağlığı ve iş güvenliği için kullansaydınız da bu insanlar burada hayatını kaybetmeseydi" ifadelerini kullandı.
'ADALET'İN ÜZERİNDE PATRONLARIN BASKISI VAR'
İş cinayetlerinin üstünün kapatılmaya çalışıldığını söyleyen Akdeniz, geçmişte yaşanan maden kazalarını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Soma’dan, Ermenek’ten biliyoruz, Sakarya havai fişek fabrikası patlamasındaki iş cinayetlerinden biliyoruz. Adalet kurumu üzerinde patronların baskısı var, siyasi baskı var. Soma’da madencilerin hakkını savunan avukatlar bugün cezaevinde. Bütün olaylar bu iş cinayetlerinin üstünü kapatmak için adeta örülüyor. Bu tek adam tek parti zihniyeti sermaye ile kol kola yargı üzerindeki baskısına devam ederse biz daha çok Somalar, Amasralar göreceğiz."
'GÜN DURMA GÜNÜ, SUSMA GÜNÜ DEĞİLDİR'
Dayanışma ve harekete geçme çağrısı yağan Akdeniz, şöyle devam etti:
"Türkiye işçi sınıfına ve emekçilerine sesleniyorum gün durma günü, susma günü değildir. 'Hele bir seçim gelsin o zaman bakarız' deme günü değildir. Burada işçi kardeşlerimizle yüksek bir dayanışma gerekir. Dayanışmayla birlikte itiraz sesinin yükselmesi gerekir. Her iş cinayetinde eller şaltere gitmezse, grevler yapılmazsa ve işçiler meydanlara inmezse bu hikaye bitmez." (Kaynak)