Genelge var uygulayan yok: Tarım işçileri 5 kilometreden su taşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İşgücü Anketi 2020 Mart dönemi sonuçlarına göre 4 milyon 716 bin kişi tarım sektöründe çalışıyor. Urfa, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak gibi iller başta olmak üzere Kürt illerinden sayıları milyonu aşan mevsimlik tarım işçileri, ilkbahardan sonbahara kadar farklı kentlere zor şartlarda çalıştırılıyor.
SAHADA ÖRNEĞİ YOK
Mezopotamya Ajansı'nın haberi göre, Pandemi dolayısıyla İçişleri Bakanlığı’nın mevsimlik tarım işçilerinin koşullarına ilişkin 4 Nisan 2020 tarihinde yayınladığı genelgede, İl ve İlçe Hıfzıssıhha Kurulları kararları doğrultusunda işçilerin konaklayacağı tesis, konteynır, çadırlarda yatak aralarının en az bir 1,5 metre olması, mevsimlik işçilere sağlık hizmetlerinin verilip devamının sağlanması, barınma ve konaklama yerlerinin düzenli şekilde dezenfekte edilmesi, çalışma ortamlarında içilebilir, kullanılabilir uygun su temininin sağlanması, su kaynaklarının yanında yeterince sabun bulunmasının temini, kullanım alanlarında yeterli sayıda tuvalet gibi kalıcı veya seyyar alanların oluşturulması, gerekli hijyen şartlarının sağlanması gerektiği belirtiliyor.
Urfa'nın Viranşehir ilçesinden Malatya'nın Yazıhan ilçesine 15 Mayıs-15 Haziran arasında şekerpancarı tarlalarında çapalama işinde çalışmak üzere gelen mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşulları bakanlık genelgesinin tam tersi. İlçenin Boyaca Mahallesinde konaklayan Derintaş ailesinin aralarında çocuklarında bulunduğu 20 kişi, taşıma suyu ve elektriksiz derme çatma çadırda barınıyor. 5 kilometre uzaklıkta tankerlerle taşıdıkları suyla hem içme hem de temizlik ihtiyaçlarını karşılayan aile, banyo ve tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçlarını ise naylondan yapılma barakada yapıyor.
‘KİMSE İŞÇİLERİ DÜŞÜNMÜYOR’
Çocukluğundan buyana mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığını anlatan Ferit Derintaş (31), günde 12 saat çalışma karşılığında 80 TL aldıklarını söyledi. Kavurucu güneşin altında tam gün çalıştıktan sonra akşam saatlerinde de su tedarik etmek için 5 kilometre gittiğini belirten Derintaş, hiçbir zaman emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyledi. Derintaş, "İşçi haklarının iyileştirilmesi gerekir. Maalesef kimse işçileri düşünmüyor" dedi.
HEM TARLADA HEM ÇADIRDA
Kadınların hem tarlada, hem de konakladıkları yerde çalışmak zorunda bırakıldığını dile getiren Sayike Derintaş (48) ise, çocuklarıyla ilgilenecek zaman bulamadığını belirtti. 12 saat çalıştıktan sonra yemek yapmak için odun toplayıp ateş yaktığını anlatan Derintaş, "Suyumuz olmadığı için banyo ihtiyacını karşılamakta zorluk çekiyoruz. Odun bulamadığımız bazı zamanlarda bir çay bile yapıp içemiyoruz. Rezillikle geçiyor günlerimiz. Bir ay oldu buraya geleli. Daha 6 ay buradayız. Bu şekilde süreç devam etmesi durumunda ciddi hastalıklar olur" diye konuştu.
GENÇLER İŞSİZ
Barınma ve çalışma koşullarının gayri insani olduğunu vurgulayan Kadir Derintaş (19) ise, ilkokulu bitirdikten sonra eğitim hayatını sonlandırıp tarım işçiliğine başlamış. Çalışma koşullarının zorluğuna işaret eden Derintaş, "Türkiye’nin ekonomisi her geçen gün kötüye gidiyor. Birçok genç işsiz. Daha insani şartlarda çalışmak isteriz ama imkanımız olmadığı için bu işi yapıyoruz. Hiçbir şekilde ne şartlarda çalıştığımız denetlenmiyor" dedi.