Grevdeki Kadıköy Belediyesi işçileri: Sevinmeye fırsat bırakmadılar
İsa Uğur ERDOĞAN
ARTI GERÇEK- İstanbul’da Kadıköy Belediyesi işçilerinin DİSK'e bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) öncülüğündeki grevi ikinci gününe girdi. Belediyede ana hizmetler dururken 13 ayrı noktada grev pankartları asılı. Grev; iş yerlerindeki grev gözcüleri, iş yeri temsilcileri ve sendikanın şube yöneticileri tarafından takip ediliyor.
Belediye ile 8 ay boyunca müzakere yürüten Genel-İş Anadolu Yakası 1 No'lu Şubesi Toplu İş Sözleşmesi’ne (TİS) konu olan 81 maddeden 62 maddeyi kabul ettirirken ücretlerle ilgili 19 maddede uyuşma sağlayamadı. Belediye grevle birlikte CHP’li belediyelerin asgari ücreti haline gelen 3 bin yüz TL teklifine 100 TL eklerken, işveren temsilcisi SODEMSEN, CHP’li belediyelerde devam eden TİS süreçlerini askıya almıştı.
Dün bir yandan kar yağışı devam ederken diğer yandan da işçiler toplandıkları alanda yaktıkları ateşlerle ısınmaya çalışıyordu. Bu esnada Kadıköy Belediyesi Başkanı Dara Odabaşı işçilerin tepkisine yol açan açıklamayı yaptı. Odabaşı, yüzde 38 zam teklif ettiklerini ve işçilerin eline geçecek miktarın net 4 bin 972 TL olduğunu açıkladı. İşçiler ise taleplerinin yüzde 20 olduğunu belirterek Belediye Başkanı Odabaşı’nın kamuoyunu yanıltacak ‘talihsiz bir açıklama’ yaptığını söylediler.
‘ASGARİ ÜCRETİN DE ALTINA TEKABÜL EDİYOR’
İşyeri temsilcilerinden Nazan Gevher Çamay ise Artı Gerçek'e yaptığı açıklamada Belediye Başkanı Odabaşı’nın açıklamalarının doğru olmadığını belirterek, "Söylenen rakam alacağımız bütün yol, yemek yardımı, AGİ gibi bütün unsurların yedirilmiş hali. Dolayısıyla çok gerçekçi değil. Maaşa yansıtılacak bir durum yok ortada. Yüzde 38 zam gibi bir zam söz konusu değil" tepkisi verdi.
Çamay taleplerine ilişkin, "Bizim TİS’imizde 180 taban ücretimiz var. Yıllık zamda yüzde 20 talep ediyoruz. Kıdemle, ikramiyeyle, aile yardımı ile ilgili madde duruyor. Çalışma saatlerimizle ilgili madde duruyor. Pazartesi gece 24:00 itibariyle aldığımız karar doğrultusunda grev başladı. Görüşme de devam edecektir aynı şekilde masada. İşverenden gelen son teklif 3 bin 200 TL. Ancak bu teklifin içerisinde geçen dönem aldığımız 275 TL’lik seyyanen zammın içine eklenmiş haliydi. Dolayısıyla 2 bin 800 gibi bir rakamı teklif etmiş durumda. Asgari ücretin de altına tekabül ediyor" şeklinde konuştu.
‘UZUN SÜRE TAŞERONDA ÇALIŞMIŞ İŞÇİLERİN YAPTIĞI SÖZLEŞMENİN BU KADAR SANCILI GEÇMESİ DE NORMAL’
Taşeron işçilerin Kanun Hükmünde Kararname marifetiyle belediyelerin iştiraki şirketlere ‘kadrolu’ olarak geçirilmesinden sonraki ilk özgür TİS’i imzalamaya çalıştıklarını belirten Çamay, sorunların bu nedenle biriktiğini kaydederek; "İdari maddelerin çoğunu masada görüştük ve buna dair bir yol katettiğimizi düşünüyorum. Tabii bu ilk özgür TİS’imiz. Daha önce KHK’nin baskısıyla bir TİS yapmıştık. Bu ilk özgür TİS olunca işçilerin taleplerinin tamamının yansıtıldığı, alandaki var olan sorunların içinde olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Madde sayısı artmış durumda. Ama bu bizim ilk özgür TİS’imiz. Uzun zamandır taşeronda çalışmış işçilerin yaptığı sözleşmenin bu kadar sancılı geçmesi de normal. Çünkü çok fazla sorunumuz vardı. KHK ile birlikte ne yazık ki asgari ücret farkını alamaz hale geldik. 2018’den beri yüzde 4+4 zam aldık. Bir de 275 TL’lik seyyanen zammımız vardı. Ülkenin durumu ortada. Çalışma koşulları ile ilgili ciddi sıkıntılarımız vardı. Bunlara yönelik adım atmaya çalıştık.
Greve çıkmak masanın devam etmemesi anlamına gelmiyor. Dolayısıyla masaya çağırdıklarında ve teklif sunduklarında şube yöneticilerimiz ve temsilciler olarak orada olacağız. Bir teklif olursa alanda olan bütün işçilerimizle birlikte değerlendirilecektir" dedi.
KADIN VE ERKEK PERSONELE ÜCRETSİZ KREŞ HAKKI
Öte yandan idari maddeler içinde yer alan ve anlaşılan maddelerin önemine vurgu yapan grevdeki Ayşecan Ay da, "Sevinmeye fırsat bırakmadılar ama devrim niteliğinde kazanımlar oldu" değerlendirmesini yaparak kadın kazanımlarını anlattı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili maddeleri hazırlayan ekipte olduğunu söyleyen Ay, "Çok ciddi kazanımlar elde ettik. Sevinmeye fırsat bırakmadılar ama devrim niteliğinde kazanımlar oldu. Birincisi İstanbul Sözleşmesi’nin tanınmasını sağladık. Sendika ve işverenin ortak taahhütte bulunarak bu ilkeleri gözeteceğine dair karar aldık. En önemlisi ücretsiz kreş hakkını geçirdik. Bu sadece KHK’li işçiler için değil kadın ve erkek; memur, kadrosuz bütün personelin 0-6 yaş arasındaki çocuklarının ücretsiz kreşten faydalanması hakkını kazandık. Bu inanılmaz bir kazanım bizim için. Tabii kadın istihdamına yönelik bir kazanım bu. ‘Muktedir zihniyetin karşısındayız, ilericiyiz, sosyal demokratız’ diyen bir belediyenin zaten yapması gereken bir şeyi yapmasına vesile olduk diyelim. 8 Mart’larda çiçek veya izin vermek yerine, 8 Mart’ta izin de aldık, regl iznini aldık. Onlar zaten her yerde ana akımlaşmaya başlayan izinler. Doktora gitmesi gereken hamile işçilerin o gün izinli sayılması hakkını aldık" şeklinde konuştu.
Ay, belediyenin yeni binaya taşınana kadar ücretsiz kreşten fiziki koşullar nedeniyle sadece kadın personelin yararlanabileceğini söyledi.
‘DİSİPLİN KURULLARININ ÇOĞUNLUĞU ERKEKLERDEN OLUŞUYORDU’
Ay kazanımlardan bir diğerini de, "Cinsel saldırı vakalarına bakan disiplin kurullarının çoğunluğu erkeklerden oluşuyordu. Biz böyle saçma bir şey olmaz dedik. Disiplin kurullarının yarısından fazlası erkek olamaz dedik" şeklinde anlattı.
8 Mart gibi gündemlerle ilgili etkinliklerin kadınlara teslim edildiğine dikkat çeken Ay, "Geçmeyen maddeler de vardı. Mesela eşit temsil gerekiyor dedik. Biz kadın komisyonu, kadın komitesi, ‘bir yerlerde siz 8 Mart etkinlikleri düzenleyin komitesi’ değil bütün karar alma mekanizmalarında kadınların ve erkeklerin, bütün grupların aslında eşit temsil edilmesini istiyoruz dedik. O madde uçuruldu. Bir sonraki mücadelemizin ana teması olacak aslında. Ama şimdilik bu maddeler bizim için devrim niteliğindeydi" değerlendirmesinde bulundu.
‘BÜTÜN MÜDÜRLÜKLERDE FARKLI MAAŞLAR VAR’
Belediyenin kültür biriminde çalışan Özge Çehreli Özcan ise çalışanların ay sonunu getirmekle ilgili bir sorunu olmayacak kadar bir ücret talebi olduğunun altını çizerek, "KHK’den önce sendikanın Kadıköy Belediyesi’ne girmesiyle beraber biz sosyal haklar almaya başlamıştık. Şu anda tabii faiz oranlarının yükselmesiyle beraber, ekonomik şartların değişmesiyle beraber bizim maaşlar eridi gitti. Şu an teklif edilen zammı kabul edemememizin sebebi de bu. Biz sonuçta geçinmek istiyoruz ve bunun içinde çalışıyoruz.
Şu an biraz durgun gibi gözükse de pandemi öncesinde hafta sonu, gece mesaisi demeden ağır bir şekilde çalıştığımız bir süreçteydik. Yaklaşık 10 yıllık bir personelim. Daha önceki yıllarda hiçbir şey yoktu. 18 saate veren mesailerimiz oldu. Bunun dışında sosyal ve ekonomik haklarımızın da düzeltilmesi gerekiyor. Birbirinden çok farklı konumda çalışan arkadaşlarımız var burada. Bütün müdürlüklerde farklı maaşlar var. Tabii ki de emek veren, yorulan arkadaşlarımızın da ay sonunu getirmekle ilgili bu kadar büyük dertlerinin olmamasını istiyoruz. Daha rahat, insani koşullarda yaşamak istiyoruz" dedi.