KESK: Kamu emekçileri kiralarını dahi ödemekte zorlanıyor
Artı Gerçek - 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinin ilki bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapıldı. Kamuda örgütlü konfederasyonlar Türkiye Kamu-Sen, Birleşik Kamu-İş ve KESK bakanlık önünde yaptıkları ayrı basın açıklamalarıyla taleplerini dile getirdiler.
Bakanlık önünde açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, katılacakları toplu sözleşme görüşmeleri için taleplerini 24 Temmuz'da Çalışma Bakanı'na ilettiklerini hatırlatarak, "Bakan ile görüşmelerimiz sırasında bu yasanın değiştirilmesini ifade ettik. Ummuyoruz ki bu görüşme bu yasa ile oturacağımız son toplu sözleşme görüşmesi olur” diye konuştu.
BOZGEYİK: KAMU EMEKÇİLERİ KİRALARINI DAHİ ÖDEMEKTE ZORLUK ÇEKİYOR
Sefalet ücretine teslim olmayacaklarını belirten Bozgeyik, kamu emekçilerinin kira ödemekte dahi zorlandığına dikkat çekerek, şu açıklamayı yaptı:
“Barınma ve kira ciddi bir mesele haline geldi. Kamu emekçileri aldıkları ücretler ile özellikle büyükşehirlerde kira sorunu yaşıyorlar. KESK olarak büyükşehirlerde ve diğer şehirlerde kira yardımı talebimiz var. Yine bunu bugün masada önereceğiz.
Tüm kamu emekçilerine şunu söylemek istiyorum. Kamunun talan sorunu hepimizin sorunu. Kemer sekme politikalarına karşı, enflasyonist politikaya karşı tüm yurttaşlara bir çağrı yapıyoruz. Hep birlikte KDV artışlarına hayır diyelim. MTV’ye ve ÖTV’ye hayır diyelim. Ücretsiz ulaşım hakkı için birleşelim. Ancak birleşirsek bu baskıcı rejimi geriletebileceğimizi söylüyoruz. 10 ağustos tarihinde tüm kamu emekçileri bu mücadeleyi büyütecek. 10 Ağustos tarihi itibariyle bir günlük iş bırakma kararı aldığımızı duyuyoruz. Bugün sağlık emekçileri bu startı verdi. Eylül ayı itibariyle yapacağımız eylemler ile mücadeleyi daha da güçlendireceğiz de buradan söyleyelim. Gelin hep birlikte mücadele edelim.”
YEŞİLDAĞ: SONUNDA HÜKÜMETİN DEDİĞİ OLSUN YAKLAŞIMI TERK EDİLMELİ
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün olmadığını belirterek, "Siyasi, ekonomik, sosyal haklarını kazanmayı ve emekçileri, sınıf mücadelesini önceliği yapmayan hiçbir emek örgütü başarılı olamaz. Bu 'sözde toplu iş sözleşmesi süreci', görüşmeler yapılsın ama sonunda hükümetin istediği olsun yaklaşımı terk edilmelidir" dedi.
Yetkili konfederasyon Memur-Sen'in daha önce 2022 için yüzde 5,7'ye, 2023 için de yüzde 8,6'ya imza atması nedeniyle kamu emekçileri ve emeklileri enflasyona ezdirildiğini, sefalete mahkum edildiğini vurgulayan Yeşildağ, şunları söyledi:
"Kamu emekçilerinin toplu pazarlığı ağustos ayına bilinçli olarak sıkıştırılmaktadır. Ağustos ayına denk getirilmesi ve bir ay ile sınırlandırılmasının amacı kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük haklarının oldubittiye getirmektir. Önceki yıllarda imzalanan sözde toplu sözleşmeler kamu emekçilerinin temel sorunlarının hiçbirine çözüm getirmemiştir. Bugün görüşülecek toplu sözleşme sürecinin de kamu emekçilerinin yararına olumlu bir sonuç alınacağını düşünmüyoruz. Adına 'toplu iş sözleşme görüşmeleri' denilen, hükümet ve yandaş konfederasyon arasında yapılacak olan 'danışıklı görüşmelerden' kamu emekçileri adına herhangi bir kazanım çıkmasını beklemiyoruz. Zira ortada ne gerçek bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ne de toplu pazarlık masası bulunmaktadır. Yaşam şartlarının ağırlaştığı, doğal gaza, elektriğe, benzine, gıda maddelerine, ulaşıma fahiş oranlarda zam yapılırken, Türk lirası dolar ve euro karşısında erirken, yurttaşların alım gücü günden güne azalırken bugün hangi oranların pazarlığını yaptınız, memuru, memur emeklisini hangi yüzdelik oranlarla aldatmanın planlarını yaptınız?
TALEPLER
Uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz. Sendika özgürlüğünü sınırlayan yüzde 2 barajı kaldırılmalıdır. 2024-2025 yıllarında yapılması gereken ücret zamlarına temel oluşturacak şekilde tüm kamu çalışanlarının maaşları en az yüzde 115 oranında artırılmalıdır. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak zam oranları bu rakam üzerinden hesaplanmalıdır. Yüzde 115 oranında artırılarak belirlenecek bu tutarlara 2024 ve 2025 yılında ocak, nisan, temmuz ve eylül aylarında (üçer aylık sürelerle) yüzde 15 zam yapılmalıdır. Ayrıca Ocak 2024’te yüzde 5 oranında refah payı eklenmelidir.
Birikimli enflasyonun yüzde 15’i aştığı aydan itibaren enflasyon farkı maaş ve ücretlere aylık olarak yansıtılmalıdır. Kamu çalışanlarına Ocak 2024’ten başlayarak aylık 10 bin lira barınma yardımı verilmelidir. Bu tutar memur maaş katsayısı artışı oranında artırılmalıdır. Tüm memurların ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır. Kamu çalışanlarına maaşlarıyla birlikte yapılan tüm ek ödemeler emekliliğe esas alınmalı ve bu tutarlar emekli aylığına da yansıtılmalıdır. Seyyanen artıştan memur emeklisinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizliktir. Memurlara, yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında yıllık izin ikramiyesi ödenmelidir. Tüm kamu çalışanlarına her yıl iki defa birer net maaş tutarında bayram ikramiyesi ödenmelidir.
SOSYAL HAKLAR
Aile yardımı enflasyon oranları dikkate alınarak birinci çocuk için 3 bin lira, ikinci çocuk için 4 bin lira ve üçüncü çocuk için 6 bin liraya çıkarılmalıdır. Ölüm yardımı ödeneği en düşük memur maaşı seviyesine çıkarılmalıdır. Kamu çalışanlarına ya kreş olanağı sağlanmalı ya da günün koşullarına uygun olarak kreş yardımı verilmelidir. Kamuda eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Kamuda mülakat kaldırılmalıdır. Kamuda sözleşmeli çalışan sonlandırılmalı tamamı kadroya geçirilmelidir. Kamuda çalışanların mesai ücretleri günün şartlarına uygun ve eşit düzenlemelidir. Vergi dilimi adaletsizliği giderilmeli yüzde 15’te sabitlenmelidir."