Uğradıkları haksızlıkları yargıya taşıyan işçilerin hedefinde DİSK de var

Uğradıkları haksızlıkları yargıya taşıyan işçilerin hedefinde DİSK de var
Uğur Tekstil işçilerinin mücadelesi sürüyor. İki aydır işsiz olan işçiler, başka fabrikalarda da işe girmelerinin engellendiğini söyledi. İşçilerin hedefinde DİSK de vardı.

+GERÇEK- Fabrikalarda çalışan işçilerin yaşadığı sorunlar ve sendikalı oldukları için uğradıkları baskılar artarak devam ettiği gibi, bu anlamda yaşadıkları mağduriyetler sürüyor. 

Urfa’da sendikalı oldukları gerekçesi ile işten atılan işçiler, hak arayışlarına devam ediyor. İşçiler sendikaya üye oldukları için jandarma zoruyla işten atıldıkları gibi, başka yerde işe girişleri de engelleniyor. Uğur Tekstil'in patronlarının diğer fabrikalara gönderdikleri isim listesi ile işten attıkları işçilerin yeniden işe girmelerini engelledikleri iddia edildi.

PATRON VE DİSK HEDEFTE

Urfa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Uğur Tekstil’ten işten atılan işçiler Urfa’da Topçu Meydanında basın açıklaması yaptı.

İşçilerin hedefinde sadece fabrika yönetimi ve patronlar yoktu, üye oldukları DİSK Tekstil’de vardı. Şahinalp, DİSK Tekstil Genel Başkanının patronun isteğiyle bu fabrikayı örgütleyen eski bölge temsilcisini görevden aldığını aktardı.

DİSK Tekstil Sendikası Genel Başkanı Kazım Doğan ve Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak’ın işçilere destek vermek yerine, işçilerin fabrikaya açtığı davaları geri çektirmek için uğraştığını iddia eden Şahinalp, "İşten kovulan 97 tane tane işçiden 10 arkadaşımız ise geri döndü. Ama fabrika avukatının bu işçi arkadaşlarımızı arabulucuya götürerek fabrika hakkında açacakları davalardan vazgeçirip ayrıca çalıştığı süre boyunca hiçbir hak ve alacak konusunda dava açmayacağına dair tutanağa imza attırdı. Bu tutanağa imza atmayı reddeden arkadaşlarımız işe alınmadılar. İşin en acıklı tarafı işveren bunu sendika aracılığı ile yapıyor olmasıdır. DİSK Tekstil Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak işçileri açmış olduğu davaları geri çekme ve tutanağa imza atma konusunda ikna etmeye çalışıyor" dedi.

UĞUR TEKSTİL'İN ÜRETİM YAPTIĞI ZARA MARKASINA ÇAĞRI

Toplu halde işten atılmalarının üzerinden iki ay geçmesine rağmen hala bir adım atılmadığını hatırlatan Şahinalp, iki aydır 97 işçinin açlığa mahkum edildiğini söyledi.

Artık sabırlarının kalmadığını ifade eden Şahinalp, Uğur Tekstil’in üretim yaptığı Zara markası yetkililerine seslendi:

"Size üretim yapan Uğur Tekstil’in tarafı olduğunuz uluslararası sözleşmelere ve işçi haklarına aykırı bir şekilde bize yaptığı bu işçi kıyımına bu haksızlığa karşı bir an önce harekete geçin. Daha önce aynı şekilde sendikalı olduğumuz için fabrikanın kapatılarak 300 işçinin işten atılmasında nasıl müdahil olup sorunu çözdüyseniz, aynı şekilde bir kez daha sorumluluğunuzu yerine getirmenizi, işçi haklarına ve ilkelerinize uygun bir şekilde harekete geçmenizi bekliyoruz. Aksi taktirde bu işçi kıyımından, yasaları ve uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına alan bu işçi düşmanlığından sizde sorumlu olacaksınız. En kısa sürede gelip denetim yaparak, mağdur işçilerle görüşerek bu sorunu çözmek için adım atmadığınız takdirde, bundan sonraki eylemlerimizi, ülke genelinde bizimle dayanışma içinde olan kurumların dostların da desteğiyle Zara’nın ürünlerinin satıldığı mağazalar önünde yapacağız."

İŞÇİLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Açıklamanın ardından Uğur Tekstil patronları Servan Zenderlioglu ve Hayri Uğur hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Şahinalp, şunları söyledi:

"Anayasayı ve yasaları ayaklar altına alarak bizi haksız ve hukuksuz bir şekilde işten attıkları yetmiyormuş gibi, isim listelerimizi diğer fabrikalara göndererek başka fabrikalarda iş bulmamıza da engel oluyorlar. Uğur Tekstil’de haklarımızı ayaklar altına alıp bizi kapı önüne koydukları yetmezmiş gibi, bizi kara listeye alarak adeta yaşam hakkımızı da gasp etmeye çalışıyorlar. Bu bir insanlık suçudur. İşçi alımı yaptığı halde sırf Uğur Tekstil’den atılan işçiler olduğumuz için bize almayan fabrikalar da bu insanlık dışı suça ortak olmaktadır. Aynı şekilde buna sessiz kalan resmi yetkililer de bu suça ortak olmaktadır."

Öne Çıkanlar