Urfa'da 'aşı yok' diyen aile hekiminin davası başlıyor: Sözlerimizin arkasındayız

Ali GÜZEL

URFA - Urfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı Yusuf Eryazgan hakkında 'aşı yok' dediği açılan davada ilk duruşma 13 Aralık'ta görülecek. Kamuoyunda 'Sansür Yasası' olarak bilinen 'Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da yer alan 'halkı yanlış bilgilendirmek' ve 'yalan beyanda bulunmak' ile suçlanan Eryazgan hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının yanı sıra meslek örgütlerinden men edilmesi talep ediliyor. Urfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmaya yaklaşık 20 ilden meslek örgütü, sendikalar ve Türk Tabipler Birliği'nden (TTB) temsilciler de katılacak.

'MÜFETTİŞ RAPORUNDA AŞI YOLLANMADIĞI KABUL EDİLMİŞ'

Artı Gerçek'e konuşan Eryazgan, yaşadığı süreci şöyle anlattı:

"Biz haklılığımıza inanıyoruz. Bizim söylediklerimizde herhangi bir sıkıntı yok. Elimizde o dönemde aşı olmadığına dair bilgi ve belgeler var. Biz o dönem vatandaşı korumak ve kollamak adına bu açıklamayı yaptık. Temel görevimiz bu zaten. Hekimin bir görevi tedavi etmek, bir görevi de vatandaşı doğru bilgilendirmek. Aşı yoktu ve aşının olmadığını söyledik. Sözlerimizin arkasındayız. Bakanlığın, il ve ilçe sağlık müdürlüklerinin arasındaki yazışmalar da bunu doğruluyor. Sağlık Bakanlığı'nın o dönem gönderdiği müfettiş raporunda da bakanlığın bir dönem aşı yollayamadığı kabul edilmiş. Bunların hepsini mahkemede sunacağız. Biz yalancı değiliz. Kamuoyu bir yalancı arıyorsa bize değil başkalarına bakması lazım. Artık yalancı kim, kamuoyunun takdirine sunuyorum."

NE OLMUŞTU?

Yusuf Eryazgan, geçtiğimiz yıl aralık ayında katıldığı bir canlı yayında "Aşı noktasında sıkıntı yaşıyoruz. Aşıyı yapamıyoruz, eksik kalıyor" diyerek 0-2 yaş arasında yapılması gereken Hepatit B, çocuk felci ve verem aşılarının eksik olduğunu dile getirmişti. Açıklamadan sonra Sağlık Bakanlığı Urfa'ya müfettiş göndermiş ve Eryazgan hakkında idari soruşturma açılmıştı. Müfettiş soruşturmasında herhangi bir ceza almayan Eryazgan hakkında 'halkı yanlış bilgilendirmek' ve 'yalan beyanda bulunmak' gibi suçlamalarla iddianame hazırlanmıştı. (ARTI GERÇEK)