Van'da kayyımın işten çıkardığı işçi inşaattan düşüp yaralandı: Sigortasını hastanedeyken yapmışlar

Van Büyükşehir Belediyesi'nin kayyım yönetiminin 2018'de işten çıkardığı 306 işçiden Ferhat Altınköprü, geçen yıl çalıştığı inşaatta iskeleden düştü. Şirket, iki bacağı da kırılan Altınköprü'nün sigortasını ise cezadan kurtulmak için hastanedeyken yaptı.

Şenol BALI


VAN - Van Büyükşehir Belediyesi'nin kayyım yönetiminde olduğu 2018 yılında, 696 numaralı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile taşerondan kadroya geçiş hakkı tanınan 306 işçi mülakatta elendikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen işlerine dönemeyen işçilerden borçları nedeniyle intihar eden ve iş kazası geçirenler oldu.

İNŞATTA İSKELEDEN DÜŞTÜ, İKİ BACAĞI KIRILDI

İşine dönmek için yıllardır mücadele eden işçilerden biri de 35 yaşındaki Ferhat Altınköprü. Ailesini geçindirmek için inşaatlarda çalışmak zorunda kalan Altınköprü, 2022 yılının mayıs ayında Van’da çalıştığı bir inşaatın iskelesinden düştü ve iki bacağı kırıldı.

SİGORTASINI HASTANEYE KALDIRILINCA YAPMIŞLAR

Altınköprü, kazayı ve sonrasında yaşananları şu sözlerle anlatıyor:

"İşçi bir aileden geliyoruz. Sekiz yıl belediyede çalıştım. Kayyım işten çıkardıktan sonra inşaatlarda çalışmak zorunda kaldım. Geçen yılın mayıs ayında bir inşaatta işe başladım. Bayram öncesiydi, masraflarım için gitmek zorunda kaldım. Birkaç gün çalıştıktan sonra bayramın dördüncü günü iskeleden düşerek iş kazası geçirdim. İki ayağım kırıldı ve üstüme malzeme yığıldı. Oraya gelen yetkili beni kurtarmak yerine kimliğimi istedi sigorta girişini yapmak için. Tek derdi o an kimliğimi almaktı. Ama 10 gündür çalışıyordum neden bu kadar zamandır yapmadınız dedim ve vermedim. Daha sonra hastaneye gittik. Giriş işlemleri için kimliğimi istediler, ben de verdim. O ara biri fotoğrafını çekip firmaya göndermiş ve sigorta girişimi ben hastanedeyken yapmışlar."

'İKİ AY HASTANEDE KALDIM AMA HERHANGİ BİR YETKİLİ GÖRMEDİM'

Günlerce hastanede tedavi gördüğünü dile getiren Altınköprü, ne o süreçte ne de sonrasında şirketten kimsenin kendisini aramadığını söylüyor:

"Yaklaşık iki ay hastanede kaldım ama herhangi bir yetkili görmedim. Üç defa ameliyat oldum ayaklarımdan. Bir buçuk senededir de evdeyim ama ne gelen ne de arayan var. Geçmiş olsun diye bile aramadılar. Benim işçim düşmüştü, gidemiyorum ama arayayım demediler. Bu dünyada her şey para mı? Para, insanı insan yapmıyormuş işte."

İki ayağına da platin takılan Altınköprü, sol ayağının iyileşmeye başladığını ancak sağ ayağının tedaviye cevap vermediğini belirtiyor, fizik tedavisi için sık sık hastaneye gidiyor. “Şehirdeki hastanelerde ne, nerde hepsini ezberledim gide gele" diyen Altunköprü, ayaklarındaki hasarın iyileşmesi için uzun bir zamana ihtiyacı olduğunu dile getiriyor.

HASTANE İLE ADLİYE ARASINDA

Altınköprü'nün hem Van Büyükşehir Belediyesi’ne hem de çalışırken kaza geçirdiği inşaat şirketine açtığı davalar sürüyor. Hayatı hastane ile adliye arasında geçen Altınköprü, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"2018 yılında 306 kişiyle beraber işten çıkarıldık. Dört-beş defa mahkemeyi kazandık, üç-dört kez de sınava girdik. Her defasında ret ediliyoruz ve yeniden mahkemeye gidiyoruz. Her defasında mülakattaki soruları bildik ve çıkışta yetkililer, 'Hayırlı olsun, bu sefer tamamdır' diyorlar ama bir ay sonra her nedense yine ret geliyor. Niye ret edildiğimizi de bilmiyoruz. Üstelik mahkeme de bizi her defasında haklı buluyor. 306 işçinin kaderi böyle mi olacak? Herkes ekmeğini, hakkını istiyor. Beş-altı arkadaşımız vefat etti. Borçları nedeniyle intihar eden oldu, biri çığ faciasında hayatını kaybetti. Bizim günahımız nedir? Neden neden yıldır süründürüyorlar? Bize suçunuz budur desinler, kabul edelim. 306 aile perişan şu an. Yazık yani."

'BEN BU ÇOCUKLARI NE YAPACAĞIM?'

Üçü öğrenci, dört çocuğu olan Altınköprü, işten çıkarılmasının ve geçirdiği kazanın hayatını mahvettiğini söylüyor:

"Dört çocuğum var. Üç öğrenci okutmak çok zor. Borç ala ala döndürüyoruz. Bu iş kazası hayatımı bitirdi. Önce işten çıkararak hayatımı bitirdiler, ikincisin de yaşadığım bu kaza. Bir buçuk yıldır, her gün düşünüyorum ben bu çocukları ne yapacağım diye. Okullar açılıyor, çalışanım da yok. Çok zor."

'TÜRKİYE'DE İŞÇİNİN DEĞERİ YOK'

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre her ay en az 150 inşaat işçisi, iş cinayetlerinde vefat ediyor. Yaralananlar ve engelli kalanlar da düşünüldüğünde tablo daha da vahim. Türkiye’de işçinin hayatının bir değerinin olmadığını vurgulayan Altınköprü, şöyle diyor:

"Birçok arkadaşımız yanımızda düştü, çoğu rahmete kavuştu, çoğu da sakat kaldı. Türkiye’de işçinin değeri yok. İş güvenliği çok sorunlu. Ben 10-12 gün çalıştım, kimse gelip senin sigortan var mı, yok mu diye sormadı. Ya da bu kimdir inşaata gelip gidiyor diye de sormadılar. Sigortam olsaydı şu an durum değişebilirdi. İşçilere sahip çıkmaları lazım. Herkesin çoluk çocuğu var. İnsanın hayatı bu kadar ucuz mu?"

Öne Çıkanlar