Veteriner hekimler şiddete karşı iş bıraktı: Sağlıkta Bakanlığı kapsamına alınmamamız mağdur ediyor

Veteriner hekimler şiddete karşı iş bıraktı: Sağlıkta Bakanlığı kapsamına alınmamamız mağdur ediyor
Veteriner hekimler artan şiddet olayları karşın Sağlıkta Şiddet Yasası'na dahil edilme talebiyle iş bıraktı. Hekimler, Sağlık Bakanlığı kapsamına alınmamalarının uzun vadede oluşturduğu mağduriyetlere de dikkat çekti.

Ezgi YILDIZ


Artı Gerçek - Türkiye’nin birçok yerinden Veteriner Hekimler Ankara’da 3 Ağustos’ta meslektaşları Ceren Eroğlu’na yapılan saldırının ardından son dönemlerde artan şiddet olaylarını protesto ederek, bir günlüğüne özel muayene ve poliklinik hizmeti vermeme kararı alarak iş bıraktı.

Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, veteriner hekimlerin eğitimlerinin ardından sağlık çalışanı olarak mezun olmalarına rağmen çalışma sürecinde Sağlık Bakanlığı kapsamına alınmamalarının oluşturduğu mağduriyete dikkat çekerek şöyle konuştu:

'CAN GÜVENLİKLERİ TEHLİKE ALTINDA'

“Sağlık Bakanlığı kapsamına olmadığımız için mevzuat düzenlemeleri, özlük hakları iyileştirilmeleri, emeklilikte yapılan düzenlemelerin ve sağlıkta şiddet yasasının da dışında kalıyoruz. Bu güvencesizlerden kaynaklı özellikle son yıllarda şiddet odağı haline geldik” dedi.

Aşı karşıtlarının oluşturduğu algının köylerde aşılamaya için köylere giden veteriner hekimlere yansımalarından da söz eden Murat Arslan, “Koruyucu hekimlik görevini icra etmek için en ücra köşelere giden hekimler buralarda ise tehdit ediliyor ve aynı zamanda can güvenlikleri tehlike altına gidiyor.”

Gıda üretimini denetleyen şirketlerde çalışan veteriner hekimlerin bu alanlarda ise işverenin baskısına maruz bırakıldıklarını belirten Arslan, “Stratejik konumlarda çalışan hekimlerin özgüce hekimlik görevini yerine getirebilmesi, toplum sağlığını gözeterek karar alması gerekiyor. Burada işletme sahiplerinin kar kaygısı daha baskın geliyor. İşverenin kar kaygısı hekimlere şiddet ve mobbing olarak geri dönüyor” dedi.

'SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI'NDAN FAYDALANMALIYIZ'

Prof. Dr. Murat Arslan sorunun çözümü için veteriner hekimlerin de beşerî hekimler gibi sağlıkta şiddet yasasından faydalanması gerektiğini belirtti.

Arslan, özel işletmelerde çalışan veteriner hekimler içinse Sağlık Bakanlığı’nın alması gereken tedbirler olduğuna dikkat çekerek, “Kamu adına denetim yapan hekimler, işverenin insafına terk edilmiş durumdalar. Onların bir mevzuatla korunması gerekiyor. Maaşını oradan aldığı için bir güvencesizlik söz konusu, bu yüzden özgürce hekimlik kararını veremiyorlar” ifadelerini kullandı.

'BAKANLIK BÜNYESİNE ALINMAMIZ GEREKİYOR'

Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan veteriner hekimlerin Sağlık Bakanlığı bünyesinde sayılmadıklarını bunun hekimlik pratiğine yansımalarının da çok kritik bir yerde olduğu ifade etti. Arslan, “uzun zamandır toplum sağlığı için söyleyecek sözleri olan veteriner hekimler adeta bilerek baskı altında tutularak susturuluyor, mesleki fonksiyonların zayıflıyor” dedi ve veteriner hekimlerin Sağlık Bakanlığı bünyesine alınması gerektiğinin tekrar altını çizdi.

Ankara Veteriner Hekim Odası Başkanı Ahmet Baydın, veteriner hekimlerin maruz bırakıldıkları şiddet ve mobbinge dikkat çekmek için yaptıkları iş bırakma eylemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Baydın, verilen hizmetin geniş bir yelpazesi olduğunu şu sözlerle özetledi:

"Veteriner hekimler kamuoyunda sadece hayvan sağlığıyla ilgilenen bir meslek dalı gibi görünüyor bunun aslı elbette böyle değil. Hayvandan insana bulaşan hastalıklardan korunma ve kontrol altına alınmasında mücadelede veteriner hekimler görev yapıyor. Aynı zamanda mezbahanelerde gıda işletmelerinde sağlıklı ete ulaşmayı da veteriner hekimler sağlıyor. Antibiyotik ve aşı üretimlerinde de görev alıyoruz. Tek sağlık konsepti dünyada bu kadar belliyken maalesef ülkemizde bu kabul görmüyor."

'DIŞARIDA BIRAKILDIĞIMIZ İÇİN ŞİDDETİN HEDEFİNDEYİZ'

Baydın, veteriner hekimlerin halk sağlığına hizmet etmelerine rağmen sağlık sınıfında sayılmamalarının yaşamlarına uzun vadede yansımalarını ise şöyle anlattı:

“Sağlık sınıfına alınmadığımız için şiddetin hedefi haline geliyoruz. Bu sadece fiziksel bir saldırı değil üstelik. Sosyal medyadan en son Ankara’da yaşanan olayın ardından ise şiddeti uygulayan kişi serbest bırakıldı. Darp olayı kadar bizi üzen diğer şey ise darp mala zarar verme ve tehdit suçunu işleyen kişinin serbest bırakılması ve meslektaşımızın yeterince koruma altına alınmaması. Meslektaşımız hala tehdit altında olabilir."

'SAYGI VE ÖZLÜK HAKLARIMIZI İSTİYORUZ'

Bütün sorunların sağlık sınıfına alınmalarıyla çözüme erişeceğini belirten Baydın, ”Kamuda, belediyelerde, gıda işletmelerinde, mezbahanelerde, ilaç firmalarında, kliniklerde birebir toplum ve hayvan sağlığında aktif rol alıyoruz. Bunun karşılığında saygı ve özlük haklarımızı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘MESLEK YEMİNİNİ ÇİĞNEMEDEN EYLEM YAPIYORUZ’

İş bırakma eylemlerinin bazı yanlış anlaşılmalara yol açtığını belirten Ahmet Baydın, son olarak şunları söyledi:

“Acil durumdaki tedavisi devam eden hastalara hizmet vermemiz söz konusu değil. Bu bizim meslek yeminimize aykırı. Sadece acil olmayan durumlar için geçerli sadece bu eylem. Hayvanseverlerden sadece bir günlüğüne bizi anlamalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Öne Çıkanlar