Çekmeköy depreme hazır mı?

Çekmeköy depreme hazır mı?
Çekmeköy lafzen ya da kağıt üzerinde depreme hazır olabilir, hazır olduğu gösterilebilir. Ama hayatın, mahallelerin gerçeği, fiziksel hali, ormanı, yolları bunu boşa çıkarıyor. Dahası, kağıt üstünde bile kamu kandırılmaya çalışılıyor.

Dr. Abbas KARAKAYA


31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, Çekmeköy Belediyesi AKP’den CHP’ye geçti. AKP burada da CHP’ye tam bir enkaz devretti. Enkazdan kasıt önceki belediyenin yağmacı, kamu düşmanı şehircilik pratikleri. 2009-2024 yılları arasında, üç dönem belediye başkanı olan Ahmet Poyraz sayısız kent suçu işledi. İlçenin 15 yılda nasıl beton ile asfalta boğulduğunu, ormanların nasıl yok edildiğini, mahallelerdeki parklara nasıl göz dikildiğini ilçede gezen herkes tespit edebilir. İşte birkaç örnek.

Aktif yeşil alan (İstanbul’daki 39 ilçe arasında Çekmeköy en alt sıralarda) fakiri ilçede Mehmet Akif Mahallesi Meydan Parkına (yeni adı Ertuğrul Gazi Parkı) biri 6 katlı, öbürü 14 katlı iki bina dikti. Aynı parka şu an başka apartmanlar da yapılıyor. Aynı mahallenin elde kalan son düzgün parkına (Mehmet Durul Parkı), tek afet ve acil toplanma alanına betondan bir pazar yeri kondurdu. Bu yanlış yer seçimine mahalleli 2022 yılında tam 110 gün direnmesine karşın, polis marifetiyle parkı tamamen yok etti.

Pazarcı da halk da pek memnun değil yokuşa kurulu pazar yerinden, artan trafik çilesi de cabası. Hamidiye Mahallesindeki Özgecan Aslan Parkının beşte dördünü hamam, restoran, kapalı spor salonu, tenis kortları, kafeyle doldurdu. Bu park da toplanma alanı vasfını yitirmiş, bir geçiş koridoru haline gelmiş durumda. Mahallelerde fiilen park/toplanma alanlarının olmadığını, çoğunun betona boğulduğunu; var olanların, elde kalanlarınsa park ve acil durum toplanma işlevlerini yerine getiremeyeceğini oraları gören herkes bilir.

Merkez Mahallesindeki Kent Parkı sınırları içinde bulunan gençlerin spor alanını (futbol sahası) yıkarak, yerine devasa bir kaymakamlık binası konduruldu Ahmet Poyraz zamanında. Bu yıkıcı, genç/çocuk, kamu düşmanı şehircilik siyasetinden ormanlar da nasibin fazlasıyla aldı. Eğitim Vadisi yapıyorum diye ormanlar delik deşik edildi, bir sürü özel okul yapıldı. Buralara erişim ilçedeki trafik sorununu daha bir ağırlaştırdı.

Su toplama, koruma havzalarına, dere vadilerine inşaat ruhsatları yağdırıldı. Kısacası, yeşil alan ve toplanma alanları bakımından AP yönetimi tam bir enkaz bıraktı. 15-20 yıl öncesine göre ormanları, dereleri sakatlanmış, havası daha kirli, trafik sorunu ağırlaşmış bir ilçe ortaya çıkardı 15 yıllık AKP belediyeciliği. Çekmeköy’ü biraz bilenlerin herkesin gösterebileceği, görebileceği bu kent suçlarının bazıları yargıya da taşındı. Ne yazık ki geçici durdurmalar dışında bu rantçı kentleşme durdurulamadı.

Yeşil alan, orman talanı ve mahallerdeki yaşam alanlarının yok edilmesine dair verilecek örnekler bir yazı dizisine konu olabilecek sayıda. Üniversitelerin Şehir Planlama bölümlerinde ders olarak okutulabilecek nitelikte. Dolayısıyla, son yerel seçimlerde de aday gösterilmiş AKP adayı Ahmet Poyraz’ın seçimlere 62 gün kala bir özel TV kanalında söylediği “Çekmeköy kentsel dönüşümüyle, yeşil alanıyla, toplanma alanlarıyla İstanbul’un depreme en hazırlıklı ilçelerinden biri” sözleri gerçeği yansıtmıyor; aksine, gerçeği çarpıtıyor; bu sözleriyle Poyraz halka doğruyu söylemiyor. İlgili video için bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=XXNDqIw0YL0

Çekmeköy lafzen ya da kağıt üzerinde depreme hazır olabilir, hazır olduğu gösterilebilir. Ama hayatın, mahallelerin gerçeği, fiziksel hali, ormanı, yolları bunu boşa çıkarıyor. Dahası, kağıt üstünde bile kamu kandırılmaya çalışılıyor. Bunu görmek için Poyraz döneminde belediyenin hazırladığı (Kent Bilgi Sistemi Strateji Geliştirme Müdürlüğü) Çekmeköy Kent Haritasına bakmak yeter.

Çekmeköy Kent Haritası adını taşıyan, 50 sayfalık, kuşe kağıdına basılı bu kitapçık Çekmeköy’deki 21 mahallenin havadan çekilmiş fotoğraflarını içeriyor. Adres Bulma Cetveli altında resmi kurumlarını, eğitim alanlarını, parkların, mezarlıklar vs. listeleniyor. Ancak parklar konusunda verilen bilgi yanıltıcı. Mesela, Merkez Mahallesinde bulunan parklar listelenmiş. Listede Huzurkent Parkı diye bir park geçiyor. Parkın adresine gidip bakıyorsunuz orada, o adreste kamuya, herkes açık böyle bir “park” yok. Ya ne var? Huzurkent Sitesinin sakinlerine tahsis edilmiş bir dinlenme alanı var. Benzer şekilde, Çamlık Mahallesindeki Güneysu, Özgünkent parkları var zannediyorsunuz. Oysa bu iki yer de aslında aynı adlı sitelerin sakinleri için yapılmış, dışarıdan gelenlere kapalı, zaten küçücük alanlar. Depremde sitede yaşayanların işine yarayacağı bile şüpheli.

Kısacası, 15 yıllık AKP belediyeciliği “modern Çekmeköy, model Çekmeköy” gibi bir slogan bellemiş olsa da Çekmeköy’de bırakın modernliği, insanca yaşam, tüm canlıların yaşam hakkına saygılı bir şehircilik anlayışından uzak bir halde. Kim, hangi ilçe “model” almış Çekmeköy’ü? On beş yıl bir ilçeyi yöneteceksin ama o ilçenin doğru dürüst bir şehir meydanı olmayacak. Bu nasıl bir modernliktir? İlçenin nitelikli devlet okulu ihtiyacı ortadayken, orman içinde özel okullara ruhsat vererek ormanı imara açacaksın, sonra ben burayı Eğitim Vadisi yaptım diye övüneceksin. Bu mudur örnek olmak, modern olmak?

Buraya kadar verdiğimiz örnekler bile Çekmeköy’ün depreme, en azından “yeşil alanlar, toplanma alanları” bakımından hazır olmadığını gösteriyor. Koca ilçede bir tane “deprem parkı” yok. Varsa yoksa “burası toplanma alanıdır” tabelası dikili avuç içi kadar, inşaat yapılamayacak, 10 kişinin normal zamanda bile, depremi, afeti geçtim, ayakta bile yan yana gelemeyeceği inşaat artığı alanlar…

İlçenin yeni belediye başkanı Orhan Çerkez de durumu fark ettiğinden olsa gerek yerel seçim propaganda döneminde ilçedeki park sorununa, park, yeşil alan işgallerine özellikle ve birçok kere çekti. Park, terk alan işgallerine son vereceğini, ilçeye yeni parklar yapacağını söyledi seçim konuşmalarında. En son, seçildikten iki ay sonra, 1 Haziran 2024’de yerel basınla belediyede yaptığı toplantıda 180 küsur yerin “işgal edildiğini” bu yerleri halka, kamuya kazandırmaya çalıştığını söyledi.

Yazımızın ikinci bölümü, yeni belediye yönetiminin kenti bir inşaat alanına çeviren, doğanın tahribatını önemsemeyen neoliberal kentleşmenin sonucu ortaya çıkan enkaz karşısında neler yapabileceğine, Çekmeköy’ü beklenen İstanbul Büyük Depremine nasıl hazırlayabileceğine ve üç buçuk aylık yönetimlerinin şehircilik anlamında bize neler söylediğine dair olacaktır.

Öne Çıkanlar