300 YILLIK SERÜVEN: DİYARBAKIR HASIR BİLEZİĞİ
Artı Gerçek - Bir zamanlar Ermeni ve Süryani ustaların el emeğiyle yapılan tarafından yapılan Diyarbakır'ın hasır bileziği kuşaktan kuşağa taşındı.
Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası tarafından 31 Mart 2021’de başvurusu alınan ve 13 Haziran’da Türk Patent Kurumu’nca kabul edilerek coğrafi işaret tescili alan Diyarbakır hasır bileziğinin hikayesini, Rojhat Bilmez'in görüntüleriyle, ustalar ve Diyarbakırlılar Bahar Kılıçgedik'e anlattı.
DTSO Meclis Üyesi Serdar Ay, yüzlerce parçanın sabırla ilmek ilmek işlenişini ve ustaların ellerinde hayat buluşunu anlattı, "Diyarbakır hasırı 180-200'e yakın parça el işiyle dövülerek imal edilen bir hasır. Bunu makineler yapamıyor. Üzerindeki motifler Mezopotamya'nın temel öğelerinden olan güneş ve ay'ı temsil ediyor. Motifler 300 yıldan beri hayat buluyor. Hasır bileziklere Türkiye'den olduğu kadar dünyadan da yoğun ilgi var" dedi.
4. kuşak bir usta, Diyarbakır hasır bileziğinin kültürel önemini şu sözlerle anlattı: "Diyarbakır hasırı çok uzun yıllar önce Diyarbakır'a gelmiş bir ürün. Ben bu işte 4. nesilim. Büyükbabamızdan bizlere kadar yetişti, şimdi yapan arkadaşlarımız da var. Bu şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Beğenildiği sürece yapacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Diyarbakır için de gerçekten önemli bir bilezik. Ben 7 yaşından beri bu işin içindeyim, içine doğduk yani başka şansımız yoktu. Diyarbakır için özellikle düğünlerde olması gerek çünkü buraya özgü bir ürün. Buradaki insanların alması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anki ekonomik duruma göre ciddi problemler yaşıyoruz ama olmazsa olmazımız. Benim dedem de büyük babalarımız da bu geleneğin Ermenilerden geldiğini söylüyordu. Kadınların koluna bu hasır bileziği taktığınız zaman kolay kolay sattırmaz, ancak ev ya da araba alacakları zaman sattırırlar" dedi.
Mesleğe çocukken başlayan ve 37 yıldır mesleğin içinde olan hasır bilezik ustası Ramazan Öztoprak ise Ermeni ustasının işini nasıl disiplinli ve titizlikle yaptığını, Avrupa'da yaşayan ustaların Diyarbakır'ın en eski kuyumcularının bulunduğu çarşıya geldiklerinde nasıl duygulu anlar yaşadıklarını anlattı, "Sadece tabelalar, vitrinler ve kişiler değişti ama atölyede çalışma sistemi aynı şekilde devam ediyor. Dükkanlar aynı şekilde duruyor, sahipleri değişiyor" dedi.
Diyarbakır'da bu işi devam ettiren 6-7 ustanın kaldığını söyleyen usta, hasır bilezin yapım aşamasını da anlattı. Bir ustanın bir bileziği iki günde bitirebildiğini ve 100 gram hasır bileziğin 170 bin liraya satıldığını söyledi.
Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mehmet Yüksel ise oda olarak yaptıkları araştırmada hasır bileziğin tarihinin yaklaşık 600 yıl öncesine dayandığını söyledi. Tarihi ve kültürü ön planda tutmak istediklerini söyleyen Yüksel, Mezopotamya Kuyumculuk Fuarı düzenlendiğini ve takıları burada sergilediklerini söyledi.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Körtik Tepe'deki kazılarda çıkarılan, yaklaşık 12 bin 500 yıl öncesine ait kalıntıların üzerindeki yazılar ve modellerin aynısının altın üzerine işlediğini ve bunun Türkiye'de bir ilk olduğunu söyledi.