ERMENİLER TİYATRODAN NASIL UZAKLAŞTIRILDI?

“Darülbedayi’nin kuruluşuna kadar bu topraklarda tiyatro varsa tamamen Ermenilerin sayesinde olmuştur.“

Artı Gerçek - Artı TV'de yayınlanan Sözün Yarısı programında Erol Köroğlu’nun konuğu Ermenilerle ilgili çalışmaları ve yazdığı kitaplarla tanınan Yazar Nesim Ovadya İzrail’di.

Osmanlı dönemi Ermeni Tiyatrosu’nun konuşulduğu programda, tiyatroda Ermenicenin yasaklanması, Türk aydınları ile Ermeni tiyatrosunun ilişkileri, Darülbedayi, Güllü Agop ve Mardiros Mınakyan’ın tiyatroya katkısı, 1915 soykırım koşullarında tiyatro yapma motivasyonu ve Ermenilerin sahneden uzaklaştırılma sürecine yer verildi.

Mardiros Mınakyan ve Güllü Agop’un tiyatroya katkılarından bahseden İzrail "Darülbedayi’nin kuruluşuna kadar bu topraklarda İstanbul’da tiyatro varsa tamamen Ermenilerin sayesinde olmuştur." dedi.

Krikor Zohrab ve Mardiros Mınakyan’a hayranlık duyduğunu belirten ve ‘kahramanım’ dediği bu iki isimle ilgili kitapları da olan yazar, hayranlığının nedenini anlattı, "Krikor Zohrab 15 Temmuz 1915’te eşine son mektubunu yazıyor ve 4 gün sonra 19 Temmuz 1915’te Urfa’dan Diyarbakır’a götürülürken gayrı resmi çeteler tarafından öldürülüyor. Zohrab ünlü bir avukat, hukukçu, yazar, milletvekili. Toplumun önde gelen bir ismi. Sadece Ermeniler değil bütün Osmanlı toplumu arasında gerektiğinde sultanla, padişahla görüşebilen bir kişi. Mardiros Mınakyan da öyle. Abdülhamit döneminde yasaklanan tiyatrolara karşı kendi tiyatrosunu ayakta tutmayı başarmış. Ermenice oyun oynamanın yasaklandığı, büyük bir sansür olduğu dönemde bile Mınakyan Kumpanyası başarı tiyatro yapmış” dedi.

Öne Çıkanlar