İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASINDA SON DURUM NE?
Artı Gerçek - Pakrat Estukyan ve Mihail Vasiliadis’in birlikte sunduğu Haftanın Hayı Huyu programının gündeminde İsrail-Filistin çatışması vardı.
Pakrat Estukyan Hamas’ın İsrail saldırısının ve devamında İsrail misillemesinin vahim sonuçlar ortaya çıkardığını söyledi ve “Gazze için büyük bir kaygı duyuyoruz.” dedi.
“İlk 3-4 gün boyunca İsrail tarafının daha büyük can kaybına uğradığını duyduk ama tablo tersine dönmeye başladı. Filistin’de ölenlerin sayısı daha fazla. Bir tarafta örgüt diğer tarafta devlet... Örgüt kural tanımıyor ama devlet ‘Ben de kural tanımıyorum’ diyor.” sözleriyle yaşanan durumu eleştiren Estukyan şunları söyledi.
“Erdoğan’ın itidal çağrısı çok can sıkıcıydı. Taraflara eşit mesafede çağrı olmaz. Mağdur olanın yanında durmayı bilin. Erdoğan da geçiştirmeye çalıştı. Çünkü Türkiye’nin son yıllarda izlediği politikalara ters bir gelişmeydi. Türkiye yakın zaman önce Netanyahu’nun resmi ziyaretini karşılamaya hazırlanıyordu. Son anda ziyaret iptal edildi ve Netanyahu gelmekten vazgeçti. Erdoğan şimdi İsrail’i uyardı ve “sen örgütün üslubu ile hareket edersen örgüt muamelesi görürsün” dediği günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 'Ben buraya ABD vatandaşı olarak değil bir Yahudi olarak geldim' dedi. Bu şu anlama gelir, 'Ben de Yahudi'yim, siz ne yaparsanız yapın sizin yanınızdayım. İsrail Devletinin Siyonist iktidarın, faşist Netanyahu’nun her kararına rıza göstereceğim.' 2020’deki Azerbaycan-Karabağ savaşında Ermeniler üzerinde fosfor bombası kullanıldı ve o mühimmatı Azerbaycan ordusuna temin eden İsrail’di.
"Türkiye’de İktidar yanlısı gazeteler Filistin’de yaşanılanları, İsrail’in Gazze’ye fosfor bombası atmasını kabul edilemez diye manşetlerine taşıyor” diye eleştiren Estukyan “Halbuki o fosfor bombaları 2020’de 44 gün süren savaşta Karabağ’da Ermeniler üzerinde bolca kullanıldı. Ve o mühimmatı Azerbaycan ordusuna temin eden İsrail’di. O zaman dünyada ve Türkiye’de Ermenilerin sesini kimse duymak istemedi.” dedi.
"Türkiye’de İsrail’in kuşatmasının insanlığa karşı suç olduğu dillendiriliyor, doğrudur ancak 9 ay boyunca Azerbaycan Karabağ’ı kuşattı. İlaç ve gıda dahil hiçbir insanı yardım girmesine izin verilmedi. O gün tepki göstermeyenlerin bugün ‘insanlığa karşı suç işleniyor’ demesi ikiyüzlülüğün, alçaklığın daniskasıdır" diyen Estukyan sözlerine şöyle devam etti: “Bizim için Karabağ’a uygulanan ambargo ile Filistin’e uygulanan arasında fark yoktur. Hiçbir zaman ölenlerin dinine, inancına, milliyetine, etnisitesine bakarak konuşmadık. Her zaman meseleye insanlık açısından baktık. Şimdi Mehmetçik Gazze’ye diye avaz avaz bağıranların derdi tasası sadece dini saikler ve anti semitizm. Bir fırsat oluştu ve Yahudi düşmanlığını en yüksek perdeden sergileyecekler. Üstelik Netanyahu kendi halkı tarafından aylardır şiddetli eleştirilere maruz kalıyorken bu çatışma en çok Netanyahu’nun ekmeğine yağ sürdü. Rahat bir nefes aldı ve kendi pozisyonunu tahkim etti. Şimdi muhaliflerin sesi daha cılız çıkacak, çıktığında da vatan haini ilan edilecekler.”
Hamas’ın Filistin halkının mücadelesiyle bir ilgisi yok diyen Vasiliadis, “Şiddet şiddeti getirir. Kendisini mazlum olarak tanımlayanların uygulayacağı şiddet ise daha güçlünün mazlumları ezmesi için fırsat yaratır. Eninde sonunda mazlumu ezen güçlüler kendilerinden de daha güçlü olanlar olduğunu ve onların çıkarlarının devreye girdiğini görür. 5 büyük devletten kim kazanırsa o kârlı çıkar ama emekçiler, çalışanlar, mazlum halklar bu savaşlardan her zaman zarar görür.” dedi.
