'2002’den beri her yıl en az 60 ila 70 çocuk iş cinayetlerinde öldü'
Artı Gerçek - CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, 16 yaşındaki meslek okulu öğrencisi Zekai Dikici’nin iş güvenliği tedbirleri alınmadan çalıştığı inşaatın beşinci katından düşerek ölmesiyle ilgili açıklama yaptı.
Alaşehir Sümer Oral Mesleki Eğitim Merkezi Elektrik Tesisatları ve Pano Monitörlüğü öğrencisi olan Zekai Dikici’nin Mesleki Eğitim Merkezi’ne (MESEM) kayıtlı çalışan bir genç işçi olduğuna dikkat çeken Açıkel, “Dikici, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre 2023’ün ilk sekiz ayında hayatını kaybeden en az 40 evladımızdan birisi. AKP’nin iktidar olduğu 2002’den beri her yıl en az 60 ila 70 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti ve maalesef bu çocuklarımızın üçte biri ise ağır işlerde çalıştırılması yasak olan 14 yaş altı çocuklarımızdı” dedi.
‘DİKİCİ’NİN ÇALIŞTIĞI İNŞAATTA İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ ALINMADI’
“Uzun zamandır Türkiye’de iş dünyası temsilcileri ve imalat sanayicileri hemen her sektörde meslek sahibi vasıflı işgücü açığı olduğunu ve meslek lisesi mezunlarının sektörde çalışmak istemediğini ifade ettiler” diyen Açıkel, şunları söyledi:
“Ancak buna mukabil, işçilerimiz ve bilhassa genç endüstri meslek lisesi öğrencisi stajyer ve çıraklarımız için başta iş ve çalışma güvenliği olmak üzere gerekli tedbirleri almadıkları ve uygun koşulları sağlamadıkları görülmektedir. Zekai Dikici’nin çalıştığı inşaatta iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı daha vahimi mesai saatleri dışında ve usta öğreticinin bulunmadığı koşullarda çalıştırıldığı ortaya çıktı.
YILIN İLK SEKİZ AYINDA 40 ÇOCUK ÖLDÜ
Genç yaşında akranlarının aksine ailesinin bütçesine katkıda bulunmak ve meslek erbabı bir çırak olarak yetişmek maksadıyla çalışan evladımız Zekai Dikici, ilgili bakanlıklar olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve adı geçen işyerinin hata ve ihmalleri yüzünden bir iş cinayetinde hayatını kaybetti. İşin acıklı ve düşündürücü tarafı Türkiye’de yüz binlerce genç çırak ve stajyer evladımızın bu ve benzeri kötü, merdiven altı çalışma koşullarında eğitim ve istihdamının devam etmesidir. Nitekim Dikici, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre 2023’ün ilk sekiz ayında hayatını kaybeden en az 40 evladımızdan birisi. AKP’nin iktidar olduğu 2002’den beri her yıl en az 60 ila 70 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti ve maalesef bu çocuklarımızın üçte biri ise ağır işlerde çalıştırılması yasak olan 14 yaş altı çocuklarımızdı.
‘AKP GENÇ İŞÇİLERİ DÜŞÜK ÜCRETLE ÇALIŞMAK DURUMUNDA BIRAKTI’
AKP yönetiminde Türkiye çocuklarını gerekli mesleki güvenlik koşullarını sağlamadan, iş yerlerini yeterince denetlemeden ve usta öğreticiler başlarında olmadan çalıştırarak büyük risk altına sokuyor. Eğitim ve üretim arasındaki kopukluklar ve standart eksiklikleri nedeniyle sanayiciler ve KOBİ’ler bir yandan vasıflı işgücü açığıyla boğuşurken gerekli tedbirleri almaya ısrarla direnmektedir. AKP, katma değeri düşük, güvenliksiz, güvencesiz ve rant odaklı vahşi bir kapitalist ekonomi inşa ederek, Türkiye’nin genç işçi evlatlarını hayatlarını tehlikeye atarak ölüm ve sakatlanma pahasına, düzensiz göçmenlerle rekabet etmek ve düşük ücretle çalışmak durumunda bıraktı.
‘İHMALİ OLAN FİRMA VE YÖNETİCİLERE DE AĞIR İHLAL CEZALARI UYGULANMALIDIR’
Bu vahim olay da göstermektedir ki MEB’e bağlı MESEM’lere kayıtlı 1 milyon 400 bin çocuğumuzun can güvenliğinin ne şekilde korunduğu ve hangi tehlikeli koşullarda çalıştığı belli değildir. Gençlerimizin hayatına mal olan bu vahşi kapitalist çalışma koşullarının değiştirilmesi bir zorunluluktur. Başta firmalar olmak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, genç işçiler ve tüm işçiler için iş güvenliğinin, sağlıklı çalışma ve beslenme koşullarının sağlandığı, güvenli ve güvenceli çalışma ortamlarının oluşturulması için üzerine düşeni acil olarak yapmalıdır. Meslek lisesi stajyer ve çırakları için kazaların önlenmesine dönük olarak eylem planı oluşturulmalı, iş verenlerin iş güvenliğini sağlama ve kazaları önleme eğitimlerini düzenli ve tavizsiz olarak vermesi sağlanmalıdır. Yaralanma ve ölüm durumlarında ise işçilerimize ve yakınlarına yüksek tazminat ödenmesinin yanı sıra ihmali olan firma ve yöneticilere de ağır ihlal cezaları uygulanmalıdır.”(ANKA)