ABD mahkemesi, 2. duruşmada da Eylem Tok'un tutukluluk halinin devamına karar verdi

ABD mahkemesi, 2. duruşmada da Eylem Tok'un tutukluluk halinin devamına karar verdi
ABD Mahkemesi, Eylem Tok'un Türkiye'ye iade duruşmasında tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Artı Gerçek - İstanbul'da karıştığı ölümlü trafik kazasından sonra 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur'u ABD'ye kaçıran ve ardından Türkiye'nin talebi üzerine Boston’da yakalanan anne Eylem Tok'un Türkiye'ye iade duruşmasında tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Tok, Boston'daki John Joseph Moakly Adliyesi'nde ikinci kez "iade" duruşmasına çıktı.

Duruşmada Eylem Tok'un avukatı, ABD ile Türkiye arasındaki iade anlaşmasına göre müvekkilinin teslim edilmesi için Türk hukukuna göre cezanın en az 1 yıllık hapis cezası öngörmesi gerektiğini savunarak, Tok'un iadesine karşı çıktı ve kefaletle serbest bırakılmasını istedi.

Savcı Kristen Kearney da ABD Dışişleri Bakanlığından geçen hafta dava için gönderilen görüşe atıfta bulunarak, Türk makamlarının Eylem Tok'un suçluya yardım etmenin dışında suç mahallindeki ilgili delilleri yok etme, karartma veya değiştirme konusunda ek iddiaları gündeme getirdi.

Duruşmaya bakan hakim Donald L. Cabell, Türkiye ile ABD arasındaki mevcut iade anlaşması çerçevesinde savunma ve savcılık makamlarının iddialarının incelenmesi için duruşmayı erteledi.

Cabell, ağustos ayı içinde bir tarih belirlenmesi için tarafları birbiriyle iletişime geçmeye çağırarak, bu süre içinde Eylem Tok'un tutukluluk halinin devamına karar verdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 27 Haziran'da Massachussetts Bölge Başsavcılığına gönderdiği mektupta, İstanbul'daki ölümlü trafik kazasının şüphelisi Eylem Tok'un Türkiye'ye iadesine yönelik görüş ortaya koymuştu.

Mektupta, "Türkiye hükümetinden gayri resmi alınan yeni bilgilere dayanarak" Eylem Tok'un iadesinin uygun olduğu belirtilmiş ve "(ABD) Dışişleri Bakanlığının, Türkiye'nin başlangıçta iadesini talep ettiği Eylem Tok'a ilişkin her iki suçun da ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşması kapsamındaki gereklilikleri karşıladığını belirlediğini unutmayın" ifadesine yer verilmişti.

Tok'un başlangıçta, "yalnızca bir suçluyu koruma suçlamasının değerlendirilmesi üzerine" mahkemeye gönderilmesi gerektiğinin düşünüldüğü belirtilen mektupta, ancak Türkiye'nin sunduğu yeni bilgilerde, "delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme" gibi suçların da işlendiğinin anlaşıldığı aktarılmıştı.

NE OLMUŞTU?

Kaza, 1 Mart Cuma günü saat 23.30 sıralarında Mithatpaşa Mahallesi Davutpaşa Caddesi’nde meydana gelmişti.

Üç ATV motoru ile geziye çıkan Oğuz Murat Aci, Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal, İbrahim Gümüş, motorlardan birinin arızalanması üzerine emniyet şeridinde durmuştu.

Evli ve bir çocuk babası Oğuz Murat Aci, bir ATV motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalışmıştı. Diğerleri ise arızalanan motorla ilgilenmişti. O sırada aynı yönde seyir halinde olan T.C.’nin yönetimindeki lüks cip, emniyet şeridinde bekleyenlere çarparak sulama kanalına düşmüştü. Kazada Oğuz Murat Acı olay yerinde ölürken, Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal, İbrahim Gümüş yaralanmıştı.

Kazadan sonra T.C.’nin annesini arayıp yardım istediği, olay yerine gelen yazar Eylem Tok’un oğlunu kendi aracına alarak kaçtığı tespit edilmişti. Kazaya karışan lüks cip ise olay yerinde bırakılmıştı. Polisin çalışması sonucu, anne Eylem Tok’un, yaşı tutmadığı için ehliyeti olmayan oğlu T.C.’yi de alarak gece 02.00’de havalimanına gittiği, oradan Mısır’a kaçtıkları belirlenmişti.

Olayla ilgili soruşturma sürerken 6 Mart’ta İstanbul başsavcılığı, anne ve oğlunun ifadelerinin alınması için yakalama kararı çıkarmıştı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, anne ve oğulun ABD’den iadesinin istendiğini ve gerekli belgelerin iletildiğini söylemişti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar