Abdullah Çatlı ailesine 'yarın kızını öldürmeye geliyorlar' telefonu: Suç duyurusunda bulundular

Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın ailesi, tehdit edildikleri gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Çatlı’nın kızı, “Sanık bana küfretti, cinsel tacizde bulundu” dedi. Anne Meral Çatlı ise, sanığın “Yarın kızını öldürmeye geliyorlar” dediğini anlattı.

Abdullah Çatlı ailesine 'yarın kızını öldürmeye geliyorlar' telefonu: Suç duyurusunda bulundular

Artı Gerçek - Mafya-çete-siyaset-devlet ilişkilerini gün yüzüne çıkaran Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın eşi, kızı ve damadı, tehdit edildikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Çatlı’nın kızı, “Sanık bana küfretti, cinsel tacizde bulundu” dedi. Anne Meral Çatlı ise, sanığın kendisini arayarak “Yarın kızını öldürmeye geliyorlar” dediğini anlattı. Davaya konu ifadeleri kullanmadığını söyleyen Tuğfan S. hakkında iki ayrı suçtan dava açıldı.

Halk TV’den Dinçer Gökçe'nin haberine göre, Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre Tuğfan S., Abdullah Çatlı için düzenlenen bir anma töreninde ailesi ile tanıştı. Dosyaya göre Çatlı’nın eşi Meral Çatlı, kızı Gökçen Çatlı ve damadı Aydın Özen ile tanışan Tuğfan S. bir süre sonra bu kişileri telefonla arayarak tehdit etmeye başladı.

Aile, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Özel bir üniversitede dekan yardımcısı olarak görev yapan Gökçen Çatlı ifadesinde “Şüpheliyle dayım aracılığı ile tanıştım. Fotoğraf çektirmek istemiş. Daha sonra şüpheli, beni ve ailemi gece gündüz aramaya başladı. Bana küfretti; cinsel tacizde bulundu” dedi.

Anne Meral Gökçen ise ifadesinde “Beni de aradı. Bana, ‘Yarın kızını öldürmeye geliyorlar’ dedi” ifadelerini kullandı.

Yürütülen soruşturma sonrası Tuğfan S. hakkında “tehdit ve hakaret” suçlarından dava açıldı. Mahkemede savunmasını yapan S. ise suçlamaları kabul etmedi. Tuğfan S. ifadesinde “Numara bana ait. Ama bu sözlerin hiçbirini sarf etmedim” dedi. Dosyaya ilişkin yargılama sürüyor.

SUSURLUK SKANDALI

3 Kasım 1996 tarihinde saat 19:25 sıralarında Balıkesir-Bursa kara yolunun Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkisinde meydana gelen trafik kazası, Türkiye gündemine oturmuştu. O dönemin DYP Milletvekili Sedat Edip Bucak, polis müdürü Hüseyin Kocadağ, Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı ile Gonca Us ve dönemin karanlık aktörleri, 1 Kasım 1996 günü akşam saatlerinde Kuşadası Onura Otel'de buluşmuştu.

Yapılan görüşmelerin ardından Bucak'a ait 06 AC 600 plakalı Mercedes marka siyah renkli otomobille Hüseyin Kocadağ yönetiminde İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan grup, Susurluk'taki bir benzin istasyonu çıkışında kamyona çarpmıştı. Kazada, otomobili kullanan Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Gonca Us ölmüş, Sedat Bucak ağır yaralı olarak kurtulmuştu. Siyasi literatüre 'Susurluk Skandalı' ya da 'Susurluk Kazası' olarak geçen olayın ardından mafya-çete-siyaset-devlet ilişkilerinin bir bölümünü gün yüzüne çıkmıştı. (HABER MERKEZİ)