Ağır vicdan kaybı
Türkiye çapında yaşanan hukuksuzluğun ve ağır vicdan kaybının bir mikro örneği Rabia Naz dosyası…
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Rabia Naz dosyası Anayasa Mahkemesi’ne gitti.
Birkaç gün önce Berlin’de meslektaşımız Kutlu Esendemir’in, Rabia Naz’ı anlatan "Yokluk" belgeselinin galasına katıldım.
Dün de Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan’la görüştüm.
Türkiye çapında yaşanan hukuksuzluğun ve ağır vicdan kaybının bir mikro örneği Rabia Naz dosyası… Bir kasabadaki küçük kızın ölümü, bize Türkiye’nin ne hale getirildiğinin hazin bir belgesini sunuyor.
12 yaşındaki Rabia Naz’ın bir araba çarpması sonucu öldüğüne, daha doğrusu öldürüldüğüne dair çok sayıda kanıt var. İzler takip edildiğinde, iktidar partisinin taşra örgütlenmesinin yetkililerine uzanıyor. Onlar da parti büyüklerinin eliyle olayın örtbas edilmesini sağlıyorlar. Yerel yetkililerden savcılığa, polisten adli tıbba kadar tüm devlet teşkilatı, eldeki kanıtları gizlemek, olayın üzerini örtmek ve işe bir intihar süsü vermek için seferber oluyor.
Ancak acılı bir baba ve o feryada kulak veren bir gazeteci sayesinde olay duyuluyor. Kadın cinayetlerini aydınlatmaya azmetmiş kadın örgütlenmesi olaya sahip çıkınca bu küçük taşra sırrı, Türkiye çapında duyuluyor.
AKP’li olan baba, bu süreçte partisinin gerçek yüzüyle tanışıyor. Sadece partisine olan inancını değil, işini de kaybediyor. İktidar partisi, onu "akıl sağlığı yerinde değildir" iddiasıyla susturmayı deniyor. Bu arada menfaat karşılığı cinayeti unutmayı kabullenen ailesinden de kopuyor. Ancak haksızlığı gören, vicdanı sızlayan, davayı sahiplenen insanlardan kocaman yeni bir aileye kavuşuyor Şaban Vatan… Ve tek başına kararlılıkla verdiği hukuk mücadelesi onu Anayasa Mahkemesi kapısına kadar taşıyor.
Bir Amerikan filminde olsa ilgiyle izlenecek bir senaryodan değil, bu ülkede halen yaşanmakta olan bir gerçeklikten söz ediyoruz. Ve 12 yaşında o kız çocuğunun ölümünde, Ankara’da gördüğümüz oligarşik yapılanmanın nasıl taşraya kadar yayılıp suçları örtbas mekanizmasına dönüştüğüne tanıklık ediyoruz.
Rabia Naz gitti; ancak onun ismiyle yürüyen hukuk ve vicdan mücadelesi, yeni Rabia Naz’ların kurban edilmemesi için bir dönüm noktası olabilir.