AİHM'den dikkat çeken 'hücre' kararı: 3 metrekareden küçük yerler 'hak ihlali' sayılabilir

AİHM'den dikkat çeken 'hücre' kararı: 3 metrekareden küçük yerler 'hak ihlali' sayılabilir
Akademisyen, Avukat Tolga Şirin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin iki yeni önemli karar aldığını duyurdu. Şirin, AİHM kararına göre, 3 metrekareden küçük hücrede kalan mahpuslar için hak ihlali kararı verilebileceğine işaret etti.

Artı Gerçek - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'deki cezaevleri hakkında aldığı 'İleride ve diğerleri/Türkiye' kararında iki belirleme dikkat çekti. Cezaevindeki koşullarından dolayı mahkemeye başvuran mahpusları doğrudan ilgilendirebilecek bu kararlar, özellikle hücre cezası alanlar için 'hak ihlali' kararının önünü açıyor.

AİHM'nin aldığı kararları sosyal medya hesabından duyuran Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Tolga Şirin, 15 Temmuz'dan sonraki süreçte cezaevlerinin kalabalıklığı ve mahpusların tutulma koşulları çok eleştirildiğine ve Avrupa İşkenceyi Öneleme Komitesi'nin (CPT) de bu sorunları incelediği raporuna dikkat çekti.

'AYM BAŞVURULARI ETKİN BİÇİMDE İNCELEMİYOR'

Anayasa Mahkemesi'nin kendisine yapılan başvuruları etkin bir biçimde incelemediğini ve 'açıkça dayanaktan yoksun' kararı verdiğini söyleyen Şirin, Turan Günana, Ahmet Yeter, Mehmet Hanifi Baki, İbrahim Kaptan, Timur Demir, Raşit Konya, İsmail Kiriş, Mustafa Babayiğit, Özlem Aydın'ın başvurularını örnek gösterdi.

"AİHM'nin dünkü İleride ve diğerleri/Türkiye kararının bu dava grubuna etki edecek çok önemli belirlemeler içerdiğini ifade eden Şirin, şu çıkarımlarını paylaştı:

(1) Mahpusların, hücre dışı eğitim, spor ve kültürel faaliyetlere katıldığına ilişkin hükûmet verileri belgelendirilmemekte, ayrıca ceza infaz kurumlarının kat planları da sunulmamaktadır. Dolayısıyla bu bilgilere kuşkuyla yaklaşmak gerekir. (İHAM yine de bunlara -şimdilik- değer atfetmeye devam edeceğini kaydetti). Fakat iç hukukta Ceza İnfaz Hâkimliklerinin varsayımlarının sorgulanması, bir zorunluluk hâline gelmiştir.

(2) Hücre içi sıhhi tesisler (tuvalet, banyo ve varsa mutfak) ile hücreye bitişik avlu vb. mekânlar, kişisel yaşam alanı hesabında toplam alandan düşülmelidir. Hâl böyleyken hâlihazırda uygulanmakta olan hesap metodu güncellenmelidir.

'İHLAL BULUNDUĞU AÇIKTIR'

Bu yeni hesap yöntemine göre;

- Sonuç, 3 metrekarenin altında çıkıyorsa, bu hücrelerde hatırı sayılır süre tutulanlar açısından ihlal bulunduğu açıktır.

- Daha geniş alanlarda tutulanlar açısından ise kişinin sağlık durumu, havalandırma, sosyal faaliyet, egzersiz ve hijyen koşullarını tizilikle incelemek ve basmakalıp/masa başı yaklaşımı sürdürmemek gerekir.

Bu karar, sırasıyla ceza infaz hâkimleri, Anayasa Mahkemesi (Cengiz Yetkin kararının devamı açısından) ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından dikkatle incelenmelidir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar