'AK Parti eski Türkiye'de dahi görülmeyen bir şey yaptı'
Karar yazarı Elif Çakır, statüko ve imtiyaza karşı olduğunu söyleyerek yola çıkan AKP'nin son KHK yeni 'imtiyazlı' sınıf yarattığını söyledi.
HABER MERKEZİ- Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yakınlığı ile tanınan ve son dönemde AKP'ye yönelik eleştirel yazılarıyla dikkat çeken Karar yazarı Elif Çakır, son KHK'de dikkatlerden kaçan ve üzerinde çok konuşulmayan bir düzenleme üzerinden AKP'ye yüklendi. Çakır, imtiyazları yok edeceği iddiasıyla iktidara gelen AKP'yi imtiyazlı sınıflar yaratmakla suçladı.
Çakır, "AK Parti’nin 696 sayılı KHK ile getirdiği imtiyaz!" başlıklı yazısında "AK Parti hükümeti, son Kanun Hükmünde Kararname ile öyle bir şeye imza attı ki, eski statükocu Türkiye’de dahi görülmeyen bir şey oldu" dedi. Çakır, şöyle devam etti:
"696 sayılı KHK’nın 32. ve 43. maddesine göre, bundan sonra Yargıtay ve Danıştay üyeleri, sağlık hizmetleri açısından, halkın oylarıyla seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisine giden, milli iradeyi temsil eden milletvekilleriyle aynı haklara sahip olacaklar.
Bir yanda, devlet kurumunun bürokratları, yani devlet memurları.
Diğer yanda ise halkın oylarıyla seçilmiş siyasetçiler!
Yani...
Biz 696 sayılı KHK’daki "15 Temmuz darbe gecesi sokağa çıkan vatandaşın korunmasına yönelik" 121. maddesinde yer alan belirsiz ifadelerin ilerleyen süreçlerde nelere sebebiyet vereceğine dikkat kesilip tartıştığımız için, bu önemli husus dikkatlerden kaçtı.
Türkiye’de imtiyazlı sınıfları bitireceğini vaat eden, imtiyazları kaldırmak için adımlar atan AK Parti, bugün imtiyazlı bir sınıfın oluşmasına öncülük etmiş oldu.
Hem de oldukça garipsenecek bir şekilde."
Oysa AKP'nin 2001 yılında 'adalet' ve 'kalkınma gibi Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu iki önemli kavramı siyasetin merkezine taşımaya talip olduğunu ve bir vaatte bulunduğunu anımsatan Çakır, o vaati de şöyle anlattı:
"AK Parti’nin yönettiği bir ülkede imtiyazlara yer olmayacaktı, olamazdı. Ne siyasette, ne hukukta, ne sosyal hayatta imtiyazlı sınıflar olmayacaktı.
Hiç kimse, hiçbir kurum daha da önemlisi bugüne kadar seçilmiş siyasetçilerin üzerinde vesayet oluşturan, kendilerini bu ülkenin seçilmiş siyasetçilerinden üstün gören devletin bürokratik kurumları da imtiyazlı olmayacaktı.
.......
Şimdilerde AK Parti hükümeti öyle adımlar atıyor ki, kendi kazanımlarına zarar veriyor.
Daha da kötüsü.
Eski Türkiye’de dahi olmayan imtiyazlara bugün öncülük etmiş oluyor.
Tabii ki, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin sağlık hizmetlerinin olağanüstü hal kanunları ile ne alakası var sorusunu bir kenara bırakıyorum."