'Akşener MHP ve CHP'den değil AKP'den ne alacak?'

Milliyetçilik konusundaki çalışmalarıyla tanınan Kemal Can, 'yeni parti'nin iktidara alternatif olabilmesi için AKP'nin olası çözülme alanlarına aday olması gerektiğini söylüyor.

'Akşener MHP ve CHP'den değil AKP'den ne alacak?'

Fatma YÖRÜR

İSTANBUL – Meral Akşener’in hazırlıklarına devam ettiği yeni parti, bir yandan MHP’den istifalara neden olmaya devam ederken bir yandan da anketlerde dengeleri değiştirme potansiyeliyle tartışılıyor.

Milliyetçilik konusunda çalışmalarıyla öne çıkan usta gazeteci Kemal Can’la, Meral Akşener’in yaratacağı etki ve yeniden şekillenecek Türkiye siyasini konuştuk.

Kemal Can’a göre Akşener’in "Maya tuttu" dediği partinin iktidara alternatif olabilmesi için öncelikle yaratacağı hava, ardından parti programı, onun ardından uluslararası ilişkilerde sağlayacağı destek önem taşıyor.

Yeni partinin gelecek dönem siyasi konjonktüründe ihtiyaçları doğru okuyarak, kuracağı programın etki yaratabileceğine işaret eden Can, "Başta ekonomi alanında sorunların doğru tespit edilerek yola çıkılması belirleyici olacak" diyor.

AK Parti iktidarının olası çözülme sürecinin, ekonomi ve pragmatik ilişkiler üzerinden gerçekleşmesini beklediğini söyleyen Kemal Can, bu durumda iktidara talip bir Akşener’in ekonomik sorunları doğru tespitle işe başlaması gerektiğini savunuyor.

"Ekonomi odaklı bir siyasetle güçlü bir muhalefet yaratılabilir" diyen Can, ikinci önemli noktanın MHP tabanından kopacak parçalardan ziyade, AKP tabanından nasıl bir pay alabileceğine bağlı olduğunu belirtiyor. Bu noktada ise usta gazeteci, AKP’de bir çözülme beklendiğini ancak bunun ideolojik olmaktan çok pragmatik ve ekonomi temelli olacağını öngörüyor.

- Meral Akşener kurucu kadroyu açıkladı. Kadroyu nasıl buldunuz? Yeterli bir etki yaratır mı?

"Bence şu anda seçmenin tercihini belirleyecek şey kadrodan çok Akşener’in yaratacağı hava. Şu anda siyasi sınava seçimle girmemiş bir insanın, çok güçlü bir hava yaratması gerekiyor. Seçmen tercihlerinde belirleyici olan yaratacağı rüzgar, hava.

Kongre ve referandum sürecinde güçlü bir rüzgar yaratmayı başarmıştı, güçlü bir kadroya bağlı olmadan sadece Akşener’in estirdiği bir rüzgar vardı.

Şimdi ise bunun aynı güçte devam ettiği kanaatinde değilim ama bu onların etkisinden çok genel olarak siyasi tablodan kaynaklanıyor. Seçim dönemi siyasi rüzgarları daha sert olacak. Anketlerin de şu anda verdiği rakamlar çok gerçek durumu yansıtmayabilir. Şu an ki politik atmosfer seçim atmosferinden farklı."

Kemal Can, ikinci aşamada program ve söylemin önemine dikkat çekiyor. Henüz program ve söylem noktasında büyük boşluklar olduğunu belirten Kemal Can, bunun hem şartlarla ilgili hem de Akşener’in taktiği olarak yorumluyor.

"Henüz, Akşener MHP’den AKP’den ya da diğer muhalefet partilerinden farklı olarak temel muhalefet meselelerinde ne söyleyecek bilmiyoruz, çok güçlü göstergeler de yok. Bir takım eleştirel meselelerde farklar gösterme konusunda bazı çıkışları var ama kendi çözüm önerileri neler?

Kürt meselesinde ne söylüyor, ekonomide ne söylüyor, programı nasıl planlıyor, ekonomideki temel problemler olarak gördüğü şeylerle ilgili perspektifi ne?

Avrupa ve dünya ile ilişkiler, Ortadoğu perspektifi bunlarla ilgili çok net, çok belirgin şeyler söylüyor değil."

‘RÜZGARI BÜYÜTMEK İÇİN İKTİDAR ALTERNATİFİ OLDUĞUNU GÖSTERMESİ LAZIM’

Bu belirsizliği bir taktik olarak da değerlendirmek gerektiğini söyleyen Can, "Çok köşeli şeyler söyleyip çok belirleyici olduğunda alanın daralabileceği korkusuyla taktiksel yaklaşıyor. Bu iki tarafı keskin bir şey. Evet çok net tercihler söylerseniz, bu sizi daraltabilir ama çok genel çok belirsiz şeyler de söylerseniz bu da sizi daraltabilir. Bu açmazın içinde aslında, evet tabanı biraz geniş tutmak her kesimden destek almak için biraz daha bu muğlak ve genel şeyler söylenebilir ama bazı temel meselelerde bunu somutlaştırması gerekir hafif hafif."

Sadece AKP’ye indirgemeden üretilecek politikanın sonuç alma şansı olduğunu belirten Can "Sağdaki bir seçenek olmak rüzgarı büyütmeye yetmeyebilir. Rüzgar büyütmek için iktidar alternatifi olduğunu göstermesi lazım. Bunun içinde birkaç kuvvetli temayı, temeli, vaadi ortaya koyması lazım. Belki bunun için acele etmemesi anlaşılabilir ama bunu zamana yayarlarsa aleyhe işleyebilir."

"Mevcut kadro çok homojen ve politik ekonomik tercihleri çok netleşmiş bir ekip değil, uzun bir siyasi pratikten gelmiyorlar, bir yol olarak mesafe kat etmiş değiller, daha çok MHP içi bir muhalefet olarak doğmuş bir yapı. Yeni bir siyasi pratik olabilmek için zamana ihtiyaçları var ama hayat onlara bu zamanı tanımıyor çok yakın vadede birkaç seçim görünüyor."

-Yeni bir söylem ürettiği takdirde bunu aktarabilmesi mevcut medya koşullarında mümkün olacak mı?

"Medyanın etkisi seçim ve seçmen davranışları üzerinde sanıldığı kadar büyük değil diye düşünüyorum. Medyadaki eksikliği yaratılacak hava kapatabilir. Artık medya görünürlüğüne göre tercih kullanan bir seçmen profilinden çok bahsedilemez."

-Ulusalcı kesimlerin ilgisi yoğun görünüyor. CHP ve MHP tabanından ne katabilir kendine?

"Şu anda görünen bu referandum sonuçları itibarıyla, MHP tabanının yarıya yakınını etkileyecek. Ama MHP tabanının yarısı dediğimiz şey %5 zorlasanız %7 ye tekabül ediyor. Bunla iktidar alternatifi olmak mümkün değil. Bunun yanına eski merkez sağ seçmenin, AKP’den rahatsızlığı olanlar ve dağılmış seçmeni eklemek önemli. CHP tabanından bir miktar ulusalcı kesim buna eklenebilir ama esas olan AKP’den koparabileceği parça. İktidar alternatifi olabilmesi buraya bağlı.

AKP’den kopmayı büyütme önemli. Kemalistlerin ilgisi de oradan besleniyor."

-AKP’den kopmayı büyütüp oradan büyük bir parça alabilir mi?

"İktidar seçeneği olabildiğini gösteren işaretler içerde ve dışarda var ama çok güçlü değil. Bu süreçte yeni partinin dış ilişkilerinin zayıf olduğunu görüyorum. Hatırlayalım AKP’nin kuruluş sürecinde çok fazla özellikle Avrupa kamuoyu ve Amerika’da çok yoğun temaslarla bu süreci içerde de önemli bir güce dönüştürmüştü.

Aynı şekilde görünürlük, kamuoyunda enerji, zaman ve para isteyen işler. İktidar talebinde, bir baraj üzerine çıkacak muhalefet partisinden fazlası için AKP’den kopacak parça önemli. Asıl olarak AKP’de yaratacağı etki, onu henüz ölçebilmek çok mümkün değil."

-AKP’deki çatlaklar bir şans gibi görünüyor Akşener için ama AKP’den ayrılan bir insanın onunla devam etmeye cesareti olur mu? Onlara yapıştırılacak bir de cemaatçi damgası olacak çünkü.

"Şimdiye kadar ki tabloda AKP’den kopmalar, bir çizgiye itirazla, inisiyatifle değil… tam tersi biraz itilen, tasfiye edilen, itibarsızlaştırılan, kriminalize edilen türde. ‘FETÖ’ cemaat ilişkisi öne sürülerek ayrılış biçimi itibarıyla kapının önüne bırakılan kişiler. Onlar politik rüzgar yaratmaya uygun isimler olmaz.

Ancak birtakım isimler kendi inisiyatifiyle AKP’den yolunu ayırıp Akşener’le yoluna devam ederse bu sağlanabilir ancak öyle hamleler görmüyoruz. Onların etki yaratabilmesi için o kuvvette bir ayrılış gerek. Şu anda AKP, kendi içindeki çatlamaları henüz kontrol altında tutabiliyor.

Çatlama olsa da, sızlama olsa da, kopma olsa da kontrol altında. Ne zaman ki o çatlak kendi dışında bir genişlemeye yol açar, o zaman bir politik etkiden bahsedebiliriz. ‘Bu olacak mı?’ olacak. Ama bunun vadesi çok kısa olmaya bilir. Akşener’i ilk sınavda çıtanın üzerine taşımaya yeter mi ondan emin değilim."

-AKP’deki süreci nasıl beklemeliyiz?

"Belirleyici olan ideolojik çözülmeler olmayacak. O tabanın kendi politik refleksleri, iktidarla kurdukları ilişkiler de sıkıntılar baş gösterdiğinde sonuçlar doğuracak. Ekonomik sıkıntılar. Daha kişisel kadro düzeyinde, teşkilatlar bazında problemler doğacak. Pragmatik meseleler öne çıkacak bu süreçte.

Ekonomik göstergeler yapısal bir bozulmaya işaret ediyor. Bunun artık belirginleştiği ve süreklilik kazandığını görülüyor. AKP’nin 15 yıldır temel ekonomik imkanları artık o genişlikte değil, ucuz ve kolay sıcak paranın Türkiye’ye girmesi, kredi yoluyla kaynakların Türkiye’ye girmesi tabanda memnuniyet yaratacak biçimde ekonomiye enjekte edilmesi artık o kadar kolay olmayacak."

‘ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM MUHALEFETİNDE EKONOMİ BELİRLEYİCİ OLACAK’

"Bunu bir politik meseleye dönüştürebilecek, politik bir muhalefet tarzı oluştuğunda bu AKP içerisinde de ses getirir.

Buradan başlayarak daha ciddi bir çözülmeden bahsedebiliriz. Bu memnuniyetsizlikle ilgili kararlı bir tavır için alarm zilleri henüz çalmıyor. Ama ciddi biçimde çıkarları zarar görmeye başlayan bu iktidarın ekonomik modeli ve yönetim tarzıyla zarar görmeye başlayan kesimler ilk çözülmeyi yaratacak.

Ondan sonra da diğer ideolojik çözülmeler baş gösterecek.

Bu açıdan, ekonomiyle ilgili parametreler üzerine yoğunlaşmayı ve muhalefeti de biraz buradan kurmayı gerektirecek bu süreç.

Ekonomide ortaya koyulacak program çok belirleyici olacak. Ekonomi sorunlarını doğru biçimde formüle edip öncelikle kendi alternatifini sunmadan, problemi doğru tespit eden bir takımının olması lazım.

Bu noktada CHP’yi de aşabilecek ki onların ekonomi takımı fena değil ancak politikadaki ekonomik meseleyi öne taşımaya yetmiyor oradaki takım. Burada onu da aşacak bir söylem üretilir mi? Bakacağız."

"YAKIN DÖNEM MHP TARİHİNİ AKP’DEN BAĞIMSIZ YAZMAK MÜMKÜN DEĞİL."

- Bu durum bir de MHP’yi etkileyecek. Köklü bir gelenek var ve Bahçeli buna çok direndi. MHP’yi yakın dönemde nasıl görüyorsunuz?

"MHP yakın dönemini iktidarla birlikte yürütecek. Uzun süredir bir kader birliği üretilmişti. Referandumla sınırlı olmayan bir iş birliği var. Bu seçim süreçlerinin tamamı mutlaka AKP iktidarıyla birlikte tasarlanacak. İki tarafın da birbirine ihtiyacı var… Referandum MHP’den gelen oylarla alınabildi.

Yüzde 51’li bir yeni sistemin içerisinde MHP’nin en dağılmış haliyle bile sağlayacağı katkıya, AKP’nin çok ihtiyacı var. Ve Erdoğan artık kendini tek partili bir iktidarın lideri olarak kurgulamıyor. AKP’nin genel başkanı olabilir ama kendini koalisyon lideri gibi konumluyor. Semiyotik bir ilişkiye dönüştü bu seçim dönemi de öyle geçecek…"

-Akşener son toplantıda Güneydoğu’ya önem vereceğini ve AKP ve HDP’nin bölücü politikası olduğunu öne sürerek birleştirici olacağını vurguladı.

"Kürt meselesinde, orada alan çalışması yeterli olmaz. Sonuç alma değil de orada meseleye ilişkin topyekûn farklı bir bakışla sonuç alınabileceğini düşünüyorum. Orada çok çalışarak, alandaki tek tek sorunları politikleştirerek ve oradan onların sorunlarını dinleyerek halledilecek bir sorun değil. Çok daha kapsamlı ve bakış açısını değiştiren konunun ve problemin tüm yaklaşımını değiştiren bir öneriyle sonuç alınabilir, diye düşünüyorum.

Buna barış perspektifi dahil olmalı, bu etkili olabilir. Ancak Akşener bunu yapabilir mi bilmiyorum…emin değilim…"

meral akşener yeni parti Kemal Can