Alaattin Çakıcı, ağır suçlamalarla açılan örgüt davasından sessiz sedasız beraat etmiş
Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin girişimiyle çıkarılan infaz indirimi paketi kapsamında tahliye edilen organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın Ankara’da "suç örgütü kurmak ve tehdit" suçlarından 36 kişi ile birlikte yargılandığı bir başka davadan beraat ettiği ortaya çıktı.
T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre mahkeme, beraat kararına "kurduğu örgüt ile eylemler arasındaki bağlantının tespit edilemediği, sanıkların da suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil olmadığı" gerekçesini gösterdi.
Cezaevinde bulunduğu ve tahliyesinin henüz gündemde olmadığı dönemde açılan davanın iddianamesinde Çakıcı’nın yaklaşık 20 yıldır cezaevinde olmasına rağmen Ankara’da K.A üzerinden örgütlenmeye ve örgütü yönetmeye devam ettiği, tıbbi olmayan raporlar almak için doktorlara baskı uyguladığı, Sincan Cezaevi müdürünü ölümle tehdit ettiği ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yönelik eylem hazırlığında bulunulduğu gibi ağır suçlamaların yer aldığı öğrenildi.
Dava dosyasına göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakıcı’nın Keskin Cezaevi’nden Sincan Cezaevine nakli sonrasında Ankara’da yeni bir örgütlenmeye gittiği gerekçesiyle Ağustos ve Kasım 2018’de iki ayrı operasyon düzenledi. Operasyonlar kapsamında aralarında Çakıcı’nın avukatının da bulunduğu çok sayıda kişi tutuklandı. Başsavcılık, soruşturmayı Mayıs 2019’da tamamlayarak 37 kişi hakkında iddianame düzenledi.
'BEKİR BOZDAĞ HEDEF GÖSTERİLDİ'
Davanın iddianamesinde, Çakıcı’nın Sincan Cezaevine nakledilmesi nedeniyle örgütün Ankara’da aktif faaliyete geçeceği değerlendirilerek Organize Şube Müdürlüğünce çalışmalara başlandığı, "bu esnada ülke gündemine af yasasının geldiği ve Çakıcı’nın affedileceği algısının oluştuğu" ifade edildi. Çalışmalar devam ederken, bu defa Öğrenci Andı'nın okullarda tekrar okutulmasına yönelik Danıştay kararının gündeme geldiği ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın hedef gösterildiği kaydedilen iddianamede, Bozdağ veya ailesine yönelik bir eylem yapılabileceği ihtimali ile çalışmaların genişletildiği ve bu kapsamda telefon dinleme ve fiziki takip çalışmaları yapıldığı anlatıldı.
İddianamede, soruşturma aşamasında yapılan çalışmalarda Çakıcı’nın talimatları doğrultusunda örgütün Ankara’da bir oluşuma gittiği ve yer temin edilerek Bozdağ’a yönelik sansasyonel bir eylem planı yapıldığı, bu eylem için de eleman, para ve silah temin edilmeye çalışıldığı öne sürüldü. Soruşturma kapsamında yapılan telefon dinlemeleri sırasında, Çakıcı’nın adamlarından K.A’nın, Ankara’daki bu oluşumun başını çektiğinin anlaşıldığı vurgulanan iddianamede, şüphelinin Bozdağ’a ulaşabilmek amacıyla yaptığı telefon görüşmelerine yer verildi.
'CUMHURBAŞKANINI GÖRÜNCE BURNU KANAR'
Gizli tanık Ebuzer ifadesinin devamında Çakıcı’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile dönemin İçişleri bakanı Süleyman Soylu’dan hiç hoşlanmadığını öne sürerek, "Televizyonda Cumhurbaşkanını gördüğünde bir anda burnu kanar. Psikolojisi değişir. Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz ve kötü konuşmalar yapar. Cezaevinden çıkamayacağını anlarsa Cumhurbaşkanı’na ya da bir yakınına eylem yaptırmaktan çekinmez. Ancak bu konuda bir eylem hazırlığı olduğunu bilmiyorum" dedi.
'SANIKLARIN SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA BİR ARAYA GELDİKLERİNE DAİR DELİL OLMADIĞI...'
İddianamenin devamında savcılık Çakıcı için şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yaklaşık 20 yıldır cezaevinde olmasına rağmen cezaevi görevlilerine, hastanede kaldığında tıbbi olmayan raporlar almak için hekimlere uyguladığı baskı, tehdit ve şantajla denetimsizlikten faydalanarak örgüt yönetici ve üyelerine konusu suç oluşturan talimatlarını avukatları, ziyaretçileri ve refakatçileri aracılığıyla ulaştırdığı, yazdığı ya da yazdırttığı ve medyada yayınlattırdığı basın bildirileri ve açıklamalarla siyasi liderleri, gazete yazarlarını tehdit etmekte, toplum üzerinde örgütünün korkutucu ve tehlikeli olma özelliğini bizzat göstermekte, sonrasında örgüt üyelerinin onun adını kullanarak talimatları doğrultusunda yağma gibi eylemleri gerçekleştirmesini sağladığı, özellikle gizli tanıkların beyanlarından anlaşılacağı üzere, örgüt yönetici ve üyelerine sağladığı düzenli menfaatler ve gerekirse örgüt içi cezalandırmalar yoluyla örgüt disiplinini ve hiyerarşisini devam ettirdiği, sanık K.A’nın Ankara'da örgütlenme ve faaliyette bulunma talimatını Sincan Cezaevi'nde vermesi de halen örgütü yönetmeye devam ettiğini gösterdiği, Sincan Cezaevine nakledildiğinde kendisi ile görüşen cezaevi müdürü Kahraman Topaloğlu'nu ‘sen doktorlardan ve devletten üstün değilsin, biz gerekirse yumruğumuz ile adam öldürürüz diyerek’ ve tetik işareti yaparak tehdit ettiği anlaşılmıştır."
Savcı Murat Sazak tarafından açılan dava Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Yargılama sürerken Çakıcı, Nisan 2020’de çıkarılan infaz düzenlemesi ile tahliye oldu. Yaklaşık 4 yıl süren dava Nisan 2023’te karara bağlandı. Mahkeme, Çakıcı ve 36 sanığı "örgüt" suçundan beraat ettirdi. Mahkemenin beraat kararının gerekçesinde, iddianamede suç tarihinin 15 Kasım 2018 olarak gösterildiği, öncesinde gerçekleştiği bahsedilen eylemler hakkında yargılamaların yapılarak sonuçlandığı ifade edilerek, "Suç tarihinde kurulduğu iddia olunan örgüt ile bahsi geçen önceki eylemler arasında bağlantı olup olmadığının tespitinin yapılamadığı" öne sürüldü. Gerekçeli kararda, 15 Kasım 2018’de kurulduğu iddia olunan örgütte, "sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin, örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğunun tespit edilemediği" iddia edilerek, "Sanıkların suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil olmadığı" ifade edildi.
Çakıcı’nın cezaevinde tehdit ettiği Sincan Cezaevi Müdürü Kahraman Topaloğlu’na yönelik tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olduğu ve tarafların uzlaştığı belirtilen kararda, Çakıcı’nın örgüt kurma suçundan beraat etmesi nedeniyle diğer sanıklardan ele geçirilen silahlardan da sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan da beraatına hükmedildiği kaydedildi. (HABER MERKEZİ)
İddia: Savcı, Emniyet’e Alaattin Çakıcı ve Halil Falyalı ilişkisini sordu
Çakıcı ve Yılmaz'dan sonra Sedat Şahin de Bahçeli'yi ziyaret etti
Alaattin Çakıcı'dan Erdoğan ve Bahçeli'ye 'babalar' günü kutlaması