Altan kardeşler davasında 'sahte delil yaratıldı' iddiası
Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı dava savunma hakkı engellenerek yarına ertelendi. Duruşma Silivri'ye alındı.
Fatma YÖRÜR
ARTI GERÇEK - ‘FETÖ’nün medya yapılanması’ suçlamasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya bu hafta devam edilecek. 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında 2016 Eylül’ünden beri tutuklu bulunan Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın "15 Temmuz darbe girişimine iştirak etmek" iddiasıyla yargılandığı davada karar haftası. 4 gün sürecek duruşmalarda mahkemenin hükmünü açıklaması bekleniyor.
6'sı tutuklu 7 sanıklı davanın Aralık ayında görülen son duruşmasında savcı esas hakkındaki mütaalasını sunmuş ve üç yazarın ‘Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs’ten suçlu bulunmasını istemişti.
Ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan gazetecilerin duruşmasında bu hafta esas hakkında savunmalar verilecek.
Duruşmaları Belçika Konsolusu Sophie De Smedt, İsveçre Konsolosu, Uluslararası PEN'den Sarah Clarke, Norveç PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye'den Erol Önderoğlu, Article 19'dan Georgia Nash ve Uluslararası Af örgütü'nden gözlemciler izliyor.
BAŞBAKANLIK VE TBMM DURUŞMAYA 'MÜŞTEKİ' OLARAK KATILDI
Duruşmanın başında Başbakanlık ve TBMM'nin duruşmaya 'müşteki' olarak katılma talebi mahkemece kabul edildi. Duruşma Zaman gazetenin görsel yönetmeni tutuklu sanık Fevzi Yazıcı'nın siber şubeden gelen raporlarının okunmasıyla başlandı.
Fevzi Yazıcı'ya ait olduğu belirtilen flaş belleğin içinde bulunduğu iddia edilen ve Fetullah Gülen’den geldiği belirtilen mektubun okunduğu duruşmada Yazıcı’ya mektup hakkında savunma için söz verildi.
YAZICI: ALEYHİMDE DELİL YARATILDI BEN TASARIMCIYIM
Yazıcı savunmasında, "Bu mektubun bana ait bir flaş bellekten çıktığı iddia ediliyor. Sahte olduğu her halinden belli olan bu mektup, 27 Temmuz’da evimde yapılan ve yasalara uygun olmayan aramada el koyulan flaş belleğimden çıkıyor. Bu arama yasalara uygun yapılmadığı için tutanağı imzalamamıştım. Ne kadar haklı olduğum bu mektupla ortaya çıktı. Bu mektup kendisinin sahte olduğunu kendisi söylüyor" dedi.
Yazıcı, "fikriyatımızın paralel olması hesabıyla, gözlerinden öperim" diye biten mektubun Türkçe açısından ve görsel olarak sorunlu olduğunu belirterek, oluşturulmuş bir metin olduğunu iddia etti: "İkinci paragraf fikriyatımızın paralel olması hesabıyla… (hasebiyle) gözlerinizden öpüyorum. Hasebiyle kelimesi yerine farklı bir kelime yazılmış benim kanaatim, mektubu oluşturan operatör genç olması nedeniyle kendisine yazması söylenen kelimeyi yanlış yazmış. Bu mektup ABD, Zarrab davasına gönderildi. New York’taki hakime sunulmuş o ciddiye almamış. Ben kurban seçildim. Bilindiği kadarıyla Gülen’in mektup konularında hassas olduğu söyleniyor. Bu hata mantıklı değil. Zarrab davasına yetiştirme amacıyla aceleyle yapılmış görüyorum" dedi.
Yazıcı ayrıca mektubun photoshop olduğunu iddia ederek "Mektup yatay olarak hazırlanmış. İmzanın photoshop yöntemiyle alındığı için bu tekniğin kullanıldığını görüyorum. Mektuplar dikey A4 olur. Bu imza daha önce 2013 tarihinde Abdullah Gül’e gönderilen mektuptaki imza ve sayfa lekeleriyle aynı… Gül’e yazılan bir mektuptan alınmış. Ve delil yaratılmaya çalışılmıştır" dedi.
Yazıcı ifadesinde "Bu da acelecilikten… Bu dokümanın benim flaş belleğimden alındığı iddiası da yalan, uzmanlarımız içeriğinin silindiği, sonra bunların formatlandığı belirlenmiştir. Bu yolla eski bir flaş bellek olduğu iddiası oluşturuluyor" diye konuştu.
Yazıcı esas hakkındaki savunmasına geçti: "AYM kararına rağmen hâlâ tutukluyum. Bu ciddi iddialara rağmen hakkımda somut delil yok. Zaman gazetesinin yayın politikasını belirlemedim, haber yazmadım, başlık atmadım. Ben tasarımcıyım. Gazeteyi dizayn ettim" dedi.
Yazıcı ayrıca banka hesaplarına ilişkin rakamları yalanlayarak, "TMSF ve BDDK Bank Asya'yı 1.5 yıl yönetti ve terörist faaliyetten haberdar olmadı. Benim haberdar olmamı nasıl beklersiniz?" dedi.
İstanbul 26. ACM Başkanı, "Sanıkların ByLock kaydı bulunamadığına dair İstanbul Emniyeti'nden yazı geldiğini" paylaştı.
AVUKATLAR SALONDAN ATILDI
Aranın ardından savunmasına devam eden Fevzi Yazıcı’nın savunmasını tamamlamasına izin vermeyen Mahkeme Başkanı, duruma itiraz eden Avukatlar Ergin Cinmen ve Sevgi Taş’ın da salondan çıkarılması talimatını vererek salonu boşalttırdı. Duruşmaya ara verdi.
Aradan sonra duruşmaya devam edilmedi. Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk duruşmayı yarın 9:30'da Silivri'de devam etmek üzere erteledi.
İLGİLİ HABER: Altan kardeşler ile Ilıcak'ın tutukluluğuna devam
