Amiral battı, Sözcü sustu
Basın Özgürlüğü gününde başlayan Cumhuriyet davasını dünya basını gördü. Kendileri de baskıdan muzdarip Hürriyet ve Sözcü ise birinci sayfasında yer ver(e)medi.
Bugün Türkiye basın tarihinin belki de en önemli davalarından biri görülüyor Çağlayan Adliyesinde. 11 Cumhuriyet çalışanı 9 ay sonra hakim karşısına çıkacak. Susturulmak istenen, biata zorlanan gazeteciliğin sembol davalarından biri aslında bu. Ve dünya basın tarihinde kara bir leke olarak yer alacak.
Gelin görün ki 'biat'a boyun eğen Türkiye medyasında bu davayı birinci sayfasına taşıyan sadece dört gazete oldu. Bunlardan biri elbette Cumhuriyet'ti. Diğerleri ise Evrensel, Birgün ve Yurt gazeteleri oldu.
Yenişafak, Star, Sabah gibi yandaş medyayı bir kenara koyalım ama Türkiye'de kendisini ana akım medya yerine koyan, basının amiral gemisi sayan Hürriyet birinci sayfasında küçük bir haber değeri bile vermedi bu davaya.
Üstelik bugün yargılananların sadece Cumhuriyet çalışanları değil gazetecilik olduğunu çok iyi bilen ve dayanışma çağrısı yapan yazarlarına rağmen.
Doğan Medya Grubu, böylece uzun zamandır vermek istediği mesajı gayet açık bir şekilde bir kez daha verdi. Yandaş olamaz belki ama yanaşma olabileceğini gösterdi. Gazetenin eski genel yayın yönetmeni, CHP milletvekili Enis Berberoğlu'nun da şu anda tutuklu olduğunu anımsatalım.
Yanaşma olduklarını uzun zaman önce ilan eden ve gazete taklidi yapan Habertürk, Milliyet ve Vatan gazeteleri de birinci sayfalarına girecek bir haber olarak görmedi bu davayı. O gazetelerde çalışan Cumhuriyet'ten yetişme çok sayıda yöneticinin, muhabirin, editörün 'Hadi bu dava önemli işimizi yapalım ve birinci sayfaya küçük de olsa bir anons koyalım' demeye cesareti olmamış anlaşılan.
Hadi onları da geçtik. İki çalışanı tutuklanan Sözcü gazetesine ne demeli. Susturulmak istenenin gazetecilik olduğunu en iyi bilmesi gereken gazetelerden biri oysa Sözcü. İster istemez insanın aklına yoksa Cumhuriyet ile başka biri dertleri mi var sorusu geliyor.
Neyse onların görmediğini dünya basını gördü.
İngiliz gazeteleri gördü mesela. Guardian 'Türkiye'nin basına saldırısı' olarak yer verdi Cumhuriyet davasına. İngiliz gazetesi ise Daily Telegraph, suçlamaların siyasi olduğunu anlattı. Cumhuriyet'in Türkiye'deki son bağımsız basın organlarından biri olduğunu vurguladı.
Fransız gazeteleri gördü mesela. Liberation sadece birinci sayfasıyla yetinmedi tam altı sayfasını ayırdı Cumhuriyet davasına.
Liberation Yayın Yönetmeni Laurent Joffrin bir yazı kaleme aldı.
Alman medyası gördü mesela. İlk günden beri ilgiyle takip ettiği ve dayanışma sergilediği bu dava için 'Türkiye'deki bir olay bana dokunmuyor nasılsa bana ne yahu' demedi. Sayfa sayfa işledi.
Bild 'Erdoğan'ın gösteri davası başlıyor' dedi, Zeit 'Bugün basın özgürlüğü' diyerek ironik bir başlık attı mesela.
Evet, dünya basın tarihinde kendisine kocaman bir yer bulacak bu dava aynı zamanda Türkiye'deki gazeteler için de bir sınav niteliğinde oldu. Sonuçta ortaya çıktı ki 'Amiral' battı, 'Sözcü' sustu.