Ankara'da kaçırılan öğrenciler için suç duyurusu: Sistematik bir uygulamaya dönüştürülmek isteniyor

Ankara'da kaçırılan öğrenciler için suç duyurusu: Sistematik bir uygulamaya dönüştürülmek isteniyor
Ankara’da dün 3 kişinin kaçırılmasına dair suç duyurusunda bulunan hukuk örgütleri, işkence, kötü muamele, hürriyetten yoksun bırakma gibi suçların devlet imkânlarıyla işlendiğini belirtti.

Fotoğraf: Sendika.org


ARTI GERÇEK- Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara İl Yöneticisi Ali Berke Ayduğan ile Öğrenci Kolektifleri üyeleri Uğurcan Baynal ve Sena Bademli’nin dün polisler tarafından kaçırılarak tehdit ve darp edilmesine dair Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı ve polisler hakkında suç duyurusunda bunuldu.

Adalet İçin Hukukçular, ÇHD Ankara Şube, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, ÖHD Ankara Şube ve Toplumsal Hukuk’un çağrısıyla Ankara Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, "İnsan kaçırmak suçtur. Yargılanacaksınız" yazılı pankart açtı. Açıklamaya Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de katıldı.

‘KAÇIRILIP ŞEHRİN KÖR NOKTALARINA BIRAKILDILAR’

Av. Linda Sevinç Hocaoğulları, yaptığı açıklamada, "Dün bu şehirde üç genç kaçırıldı. Ankara’da, bu ülkenin başkentinde, kimliklerini gösterip GBT yapılacağını söyleyen polislerce araçlara bindirildiler, sonra kendilerinden saatlerce haber alınamadı. Bu şehrin sokaklarında gezdirildiler, tehdit edildiler, şiddete, işkenceye uğradılar ve sonra şehrin üç ayrı kör noktasına bırakıldılar" dedi.

‘SON BİR AYDA 9 KİŞİ KAÇIRILDI, SİSTEMATİK BİR UYGULAMA’

İHD verilerine göre, 2018 yılında 160, 2019 yılında ise 150 kişinin kaçırıldığını veya kaçırılmaya çalışıldığını aktaran Hocaoğulları, "2020 yılı itibariyle bu sayı giderek artmış, son bir ayda ise en az dokuz kişi kaçırılmaya çalışılmıştır. 18 Şubat 2021 günü Ankara’da yaşananların ilk olmadığını bilmekle birlikte sistematik bir uygulamaya dönüştürülmek istendiğinin de farkındayız" dedi.

Bu toprakların gözaltında kayıplara, kaçırmalara, yargısız infazlara yabancı olmadığını ve hukukçular olarak bu dosyaların izini sürmeye devam ettiklerini söyleyen Hocaoğulları, "Şimdi yeniden kaçırmalar, resmi gözaltı kayıtları olmaksızın insan alıkoymalarla karşı karşıyayız. Söz konusu durumun giderek artmasından, rutin bir emniyet işlemi haline getirilmeye çalışmasından endişeliyiz" diye konuştu.

YARGIYA ÇAĞRI: SORUMLULARI DERHAL BULUN

İşkence, kötü muamele, şiddet, hürriyetten yoksun bırakma, suç işlemek için örgüt kurma, görevi kötüye kullanma gibi suçların devlet imkânlarıyla işlendiğinin altını çizen Hocaoğulları, yargıya şöyle seslendi:

"Sorumluları derhal bulun ve yargılanmalarını sağlayın. Kanun değişikliğiyle, işkence suçu için izin koşulu kaldırılarak resen soruşturma yolu açılmıştır. Bu nedenle, fail hakkında doğrudan soruşturma ve kovuşturma yürütmek zorundasınız."

Sorumlular cezalandırılmadığı sürece Ankara’da hiçbir yurttaşın güvende olmayacağının altını çizen Hocaoğulları, şunları söyledi: "Yaşananları olağan karşılayacağımızı buna alışacağımızı, ülkedeki demokratik tepkilerin bu şekilde bastırılabileceğini sananlara sesleniyoruz; çok yanılıyorsunuz. Gözaltında kayıplara izin vermeyeceğiz, sokak ortasından yurttaş kaçırmanıza göz yummayacağız. Tüm hukuksuzlukların karşısında biz varız. Hukuk için adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz."

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar