Antakyalı depremzedeler: Biz birbirimize destek çıkıyoruz devletin destek çıktığı yok
Depremin vurduğu Antakya'da halk yetiştirdikleri ürünleri sökerek seraları eve çevirdi. Aileler, "Yardımları belediyeler, gönüllüler, halk yaptı. Ama AFAD, Kızılay hiç kimse... Ne sordu, ne baktı ne bir şey. Biz birbirimize destek çıkıyoruz" dedi.
Yağmur KAYA
ANTAKYA - Maraş merkezli iki deprem sonrası harabeye dönen Hatay Antakya'da geride kalanlar hayata tutunmaya çalışıyor.
Binlerce insan şehri terk etmek zorunda kalırken, geriye kalanlar ise kendi imkanlarıyla ya kamıştan çadır kuruyor ya da geçinmek için seraya ektiği sebze ve meyveleri söküp seraya yerleşiyor. Uğradığımız her ailenin temel talebi çadır. Antakya'nın Dursunlu ve Karaçay Mahallelerini dolaşarak depremzedeler ile konuştuk. Sıcaklığın gündüz 12 dereceyi bulduğu Antakya'da geceleri ise kuru ve ayaz hava hakim oluyor.
ALTINÖZ: KONUŞACAK HALİMİZ KALMADI
Amanos Dağı'nın eteklerinde bulunan Dursunlu Mahallesi'nde ateşin başında duran Muzaffer Altınöz eşi ve dört çocuğu ile birlikte arabada kalıyor. Yakacak kömür ve odunları bittiği için elbiselerimi yakarak ısınmaya çalıştıklarını belirten Altınöz, depremin kendisi ve ailesinde yarattığı kayıp ve tahribattan çok Antakya'nın büyük bir yıkıma uğramasına üzüldüğünü söyledi: "Herkes serada kalıyor. Antakya'ya üzülüyoruz. Biz kendimize üzülmüyoruz inan ki! Biz hiçbir şey istemiyoruz Antakya'ya yardım etsinler.
'EN ÇOK YARDIMI TKP YAPTI, ALLAH RAZI OLSUN'
Yardımların depremden üç gün sonra yapıldığını ifade eden Altınöz, yapılan yardımların belediyeler, Antakya halkı ve gönüllüler tarafından yapıldığını söyledi. Altınöz, "En fazla yardımı Türkiye Komünist Partisi yaptı. Allah onlardan razı olsun. Biz ölsek de Antakya'yı bırakmayız. Direniyoruz" diye konuştu
UYGUN: DAHA HİÇ GİRİLMEMİŞ YERLER VAR
Yıkımın yerle bir ettiği Armutlu Mahallesi'nde ailesini enkaz altından kendi çabasıyla çıkardığını söyleyen Öğretmen Mehmet Uygun, "Ailemi 8 saat sonra enkazdan ben çıkardım. Kendi çabalarımızla akrabalarımızı enkazdan çıkardık. Daha hiç girilmemiş yerler var. Cesetler enkazın altında duruyor, kokuyor" dedi.
'İNSANLAR ARABALARDA YATIYOR'
Ailesiyle birlikte kent merkezine yakın Dursunlu Mahallesi'nde bir seraya yerleştiklerini dile getiren Uygun, 6 Şubat tarihinden meydana gelen depremden bir gün sonra yardım etmeleri için birçok kurum ve kuruluşu aradıklarını ancak telefonlarının cevapsız kaldığını söyledi:
"Her yeri aradık. Bir türlü çadır gelmedi. İnsanlar arabalarda yatırıyor. Ateşte ısınmaya çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşlarından yardım geldi. En büyük sorunumuz çadır. Şehir yok oldu. Çadırda kalan çocuklu ailelerin büyük sorunları var. Çocuklar hasta. Herkes göçtü. İnsanlar kendi çabasıyla çıkardığını çıkardı, çıkaramadığı da ya enkaz altında ya da ölü olarak çıkardı. Yardım gelmezse geçici olarak şehirden çıkacağız ama geri geleceğiz. Toprağımızı terk etmeyeceğiz."
'SERADA 20 KİŞİ KALIYORUZ'
30 kişilik Gültekin ailesi de Karaçay Mahallesi'ndeki bir serada yaşıyor. Mahallede bulunan akrabasının seraya ektiği marul, ıspanakları sökerek kendilerini seraya yerleştirdiğini vurgulayan Yeliz Gültekin, gözyaşları için "Her şeyimizi kaybettik" dedi. 30 kişinin bir serada yaşadığını vurgulayan Gültekin, üniversiteye hazırlanan kızını geleceği konusunda büyük bir endişe duyduğunu belirtti. Gültekin, şunları söyledi:
"Serayı eve çevirdik. Evimiz yıkıldı, her şeyimiz gitti. Serada 30 kişi kalıyoruz. Kendi imkanlarımızla buraya geldik. Devletten hiçbir yardım, hiçbir arayan soran olmadı. Yardımdan gelen eşyalar, yatak yorganlarla ancak çocuklarımızı yatırıyoruz. Yardımları belediyeler, gönüllüler, halk yaptı. Ama AFAD, Kızılay, AKUT'tan hiç kimse... Ne sordu, ne baktı ne bir şey!
Dün bilirkişi geldi eve. Bir çay kaşığı bile çıkaramazsınız dediler. Çünkü eviniz tamamen harabe, ağır hasarlı. Çocuklarımızın ömrü burada, serada mı geçecek. Biz kalabalık bir aileyiz. Muhtar bize bir çadır verdi. Bu kadar kişi bir çadıra nasıl sığacağız. O yüzden biz seradan çıkmadık. Ki çıkacak yer yok olsa..."
'KİMİN NEYİ VARSA YARDIMCI OLUYOR BİRBİRİNE'
"Gece çok soğuk oluyor. Gündüz bir şekilde idare ediyoruz ama geceleri çok soğuk. Depremde 12'inci gecemiz montsuz bir gecemiz bile geçmedi. 12 gündür seradayız. Ve hiç kimse bir arayan bir soran yok devler tarafından. Kendi imkanlarımızla birbirimize yardım ediyoruz. Kimin neyi varsa o yardımcı oluyor diğerine. Biz birbirimize destek çıkıyoruz devletin destek çıktığı yok."