Artı Eksi'de İmamoğlu kararı tartışıldı: Rejimin tabiatına uygun bir karar
Artı Gerçek - Artı TV'de yayınlanan Artı Eksi programında gazeteciler Mehveş Evin, Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezanın politik anlamı üzerine konuştu.
Evin'in İstanbul'a kayyım atanmasının mümkün olup olmadığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın planlarının ne olabileceği yönündeki sorusu üzerine, Hakkı Özdal iktidar çevrelerinin İmamoğlu hakkındaki kararla ilgili Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklama yapmadığı iki gün boyunca yaptığı yorumlara dikkat çekti. Özdal, "İmamoğlu'na verilen hapis cezasını bile bir tür kendi mağduriyetleri şeklinde izah etmeye kalktılar, sonra Bahçeli ve Erdoğan bu konuda daha 'soğukkanlı' açıklamalar yapınca bu söylemi bıraktılar, bundan büyük oranda vazgeçtiler" dedi. Özdal şunları söyledi:
HAKKI ÖZDAL: 10 OCAK KRİTİK BİR TARİH
"Şimdi bu yaklaşımın kendisi, yani kararın İmamoğlu'nun güçlendireceği yönündeki yaklaşımın kendisi, Erdoğan'ın atmaya niyetlendiği adımların ölçeğini yeterince göz önünde bulundurmuyor bence. Ne kadar güçlenirse güçlensin seçime girmemiş, Erdoğan'a rakip olmamış, yargı yoluyla engellenmiş bir İmamoğlu'nun bir karşılığı yok. Eğer Erdoğan şunu istiyorsa oyun planı olarak, muhalefetin adayını bir an önce zorlamayla, olabildiğince kendi içinde tartışmaya, panik halinde duyurmasını sağlamak. Bu sözgelimi İmamoğlu ise önünü yargı yoluyla kesmek, Kılıçdaroğlu ise belki yine benzer yöntemler uygulamak...
10 Ocak HDP davası için kritik bir tarih olacak. Daha önce Anadolu Ajansı aracılığıyla şöyle bir haber sızdırıldı. Başsavcı, sözlü bir açıklam ayapacak, yani sözlü beyanda bulunacak, bunun üzerine de HDP'nin sözlü savunması için süre tanınacak. 10 Ocak Hazine yardımının siyasal partilerin hesabına yatırılacağı tarih, muhtemelen çok emin değilim ama muhtemelen mesai sonunda partilerin hesabına Hazine yardımının yatırılacağı tarih. Bu konuda Bahçeli başta olmak üzere iktidar kesimlerinin çok ciddi bir şeyi var, hem kendi tabanlarına bu konuda bir vaatte bulundular, hem de bunu hayati bir mesele olarak görüyorlar. HDP'nin öncelikle Hazine yardımından mahrum bırakılması ardından kapatılması...
Şimdi 10 Ocak yaklaşırken aynı savcı HDP'nin Hazine yardımının bloke edilmesi, kullanılamaz hale getirilmesi, kapatma takvimi yetişmezse de bu parayı kullanamaması için bir adım atıyor."
Bunların ardından bence fezlekeler, pek çok muhalif milletvekillerinin fezlekelerini hızlıca meclise getirilerek dokunulmazlıklarının kaldırılması hatta belki bazılarının tutuklanması gibi bir topyekun süreç hazırlığı, en azından niyeti açığa çıkıyor. Bu tablo Erdoğan'ın hareketlerinin siyaseten rasyonel olup olmadığı tartışmasını anlamsızlaştırıyor çünkü Erdoğan siyaseten ikna edecek, siyaseten doğru davranarak geniş kalabalıkların oylarını alacak bir yol izlemiyor. Erdoğan kendi kalabalığın dışında kalanlara savaş yöntemi uyguluyor. Savaşın rasyonalitesi ile siyasetin rasyonalite birbirinden farklı."
BAHADIR ÖZGÜR: İBB'YE EL KOYMAK DA SÜRPRİZ OLMAZ
Bahadır Özgür de, "Bu rejim, olağanüstü politikalar ve hukukun olağanüstü işlemesi üzerine kurulu" dedi ve şu tespitlerde bulundu:
"Kürt siyasetinin temel olarak ezilmesi üzerine kurulu. Mümkün olduğunca rejime muhalefet her kesimin felç edilmesi üzerine kurulu bir rejim. İmamoğlu kararı aslında eşyanın tabiatına uygun bir karar olarak çıkıyor, rejimin tabiatına uygun bir karar... Bundan sonra HDP'ye kapatma da gelebilir, yasak da gelebilir, siyasetçilerine fezlekelere inmesi de sürpriz olmaz, İBB'ye el koymak da sürpriz olmaz. Bunların olmaması da vazgeçtiği anlamına gelmez ama hat değişmiyor. Erdoğan için böyle bir sorun var."
PROGRAMIN TAMAMI: