Artı Gerçek yazarı Fadıl Öztürk gözaltına alındı
ARTI GERÇEK- Artı Gerçek yazarlarından Fadıl Öztürk sabah saatlerinde eve gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Öztürk’ün yanı sıra 7 kişinin daha gözaltına alındığı belirtildi.
Sabah saat 6'da eve gelen sivil polislerin "hakkınızda terör örgütü propagandası yapan yazılar yazmaktan yakalama ve arama kararı var" dediğini belirten Fadıl Öztürk'ün eşi Berrin Öztürk, 6 sivil polis tarafından evin didik didik arandığını ve bilgisayar hardiskine hatta evdeki filmlere de el konulduğunu söyledi.
Polislerin Fadıl Öztürk'ün en erken Çarşamba günü mahkemeye çıkabileceğini söylediklerini belirten Berrin Öztürk, eşinin İzmir Terörle Mücadele Şubesine götürüldüğünü söyledi. Gözaltına alındıktan sonra Fadıl Öztürk’ün şeker hastası olduğu için polislerin insülin ilaçlarını da istediğini söyleyen Berrin Öztürk, eşinin gözaltına alınması nedeniyle İnsan Hakları Derneği’ne başvuracağını da belirtti.
Fadıl Öztürk'ün gözaltına alınmasının ardından tepkisini sosyal medya hesabından paylaştığı bir mesajla dile getiren sanatçı Ferhat Tunç, "Fadıl 12 Eylül zindanlarında gençliğini bırakmış bir Dersimli şair, ona dokunmayın" dedi.
Bu sabah @fadilozturk arkadaşımızın İzmir'deki evi polis tarafından basılıyor ve ev ayrıntılı olarak arandıktan sonra gözaltına alınıyor. Gerekçe olarak @artigercek ‘e yazıyor olması gösterilmiş. Fadıl 12 Eylül zindanlarında gençliğini bırakmış bir Dersimli şair, ona dokunmayın! pic.twitter.com/nHChwfRCCV
— FERHAT TUNÇ (@ferhatttunc) 5 Ocak 2018
Fadıl Öztürk ile birlikte gözaltına alınan diğer kişilerin arasında hiçbir bağ olmadığını Öztürk ailesini avukatı Oktay Uysal, "Hepsi ayrı ayrı insanlar ama hepsi bir torbadaymış gibi, hepsi aynı örgütün elemanıymış gibi aynı anda işlem yapılıyor. Hakim karşısına 8 kişi çıktığında bir örgüt ile karşı karşıyaymış gibi farklı bir görüntü oluşuyor. Bu da hakim ve savcılar üzerinde başka bir algı oluşturulmasına neden oluyor’’ dedi.
Fadıl öztürk avukatı aracılığıyla şu mesajı gönderdi:
'BİZİ İNSANLIĞIMIZDAN ALIKOYAMAZLAR'
"Ben cezaevi geçmişi olan, politik, siyasi bir kişiliği olan bir insanım. Ne yazdığıma ne çizdiğime dikkat ederim. Derdimi ifade edebilirim. Benim öyle ufak tefek şeylere bir yazı yazma alışkanlığım da yoktur. 10 yıl cezaevinde yattığım süre içinde birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarımdan ölenler oldu. Onların ölüm yıldönümlerinde paylaşımlar yapmışımdır. Mezarlarında anmalar yapmışızdır. Ama onun dışında siyasi düşüncelerimden başka yaptığım bir şey yoktur. Eğer bunun için yaptılarsa bizi insanlığımızdan alıkoyamazlar. Bizim içimize devleti yerleştiremezler. Biz insanız, tüm düşüncelerimizi o şekilde sansürden geçirmeyiz’’
