Avukat Gökhan Ahi: En büyük sorun avukatların itibarı

Avukat Gökhan Ahi: En büyük sorun avukatların itibarı
Avukat Hakları Grubu'nun adayı Gökhan Ahi, yargının bağımsızlığını kaybettiğini, bağımsız kalabilen ve korkmadan karşı durabilen sadece avukatların kaldığını söyledi. Ahi: "İlk önceliğimiz, baronun yeniden yapılandırılması ve organize edilmesi olacak."

Yağmur KAYA


İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanlığı seçimlerinde Avukat Hakları Grubu'ndan aday olan Avukat Gökhan Ahi ile mevcut baro yönetimine dair eleştirilerini, mesleğin ve meslektaşlarının sorunlarını ve projelerini konuştuk. 'Avukatlara yönelen siyasi, fiili, hukuki ve psikolojik her tür engeli yıkmak için mücadele edeceğiz" diyen Ahi, en temel sorunun mesleğin itibar kaybına uğraması olarak görüyor.

Avukat Hakları Grubu ekibinizden bahsedebilir misiniz?

Avukat Hakları Grubu, baroların avukatların giderek artan sorunlarına eğilmemesi ve Türkiye’nin genel hukuk siyasetinde etkin bir rol üstlenmemeleri düşünceleriyle bir grup avukat tarafından 2016’da kuruldu. Katıldığı ilk seçimde avukatların yüzde 10’unun oyunu alarak, avukatların değişim ve daha etkin bir baro isteğini perçinlemiş oldu. Avukat Hakları Grubu diğer seçim gruplarının aksine, seçimden seçime ortaya çıkan bir grup olmadı, aksine her gün avukatların hakları ve mesleğin geliştirilmesi için çaba sarf etmeye devam etti. Davalar açtık, itirazlar ettik, avukatların sorunlarına eğildik, adliyelerde nöbetler tuttuk, binlerce avukata sahada destek verdik, dayanışmalarına ortak olduk, kurumları baskıladık, kamuoyunda avukatların sorunlarına ilişkin farkındalık yarattık. Karakollar, cezaevleri, adliyeler, göç idaresi gibi idari ve yargısal kurumların avukatlara yarattıkları engelleri ortadan kaldırmaya çalıştık.

'OYLARIMIZI YÜZDE 141 ARTIRDIK'

Avukatların da teveccühüyle 2021’de yapılan seçimlerde bir önceki seçime göre oylarımızı yüzde 141 artırdık. Çoğunluğu genç avukatlardan oluşan çalışkan ve özverili ekibimizle her daim çalışmaya devam ettik. Bugün 800’den fazla kayıtlı üyesi olan, binlerce gönüllüsü ve destekçisi olan bir avukat platformuna dönüştük.

'DAHA ETKİN BİR BARO OLMALI'

Nasıl bir baro istiyorsunuz?

İstanbul Barosu, Türkiye’nin en eski hukuk kurumlarından. 144 yıllık bir maziye sahip ve Türk hukukuna her dönemde yön veren ve bağımsız savunmayı temsil eden en büyük kurumdan bahsediyoruz. Hayalimizdeki İstanbul Barosu, daha etkin ve daha fazla etki yaratan bir baro olmalı. İstanbul Barosu, hukuka aykırılıkları, insan haklarına yönelen suistimalleri, bireysel ve toplumsal özgürlüklere müdahaleleri izleyen, araştıran, raporlayan, takip eden, siyasi ve adli mercileri baskılayan ve kamuoyunda farkındalık yaratan bir kurum olmalı. Aynı zamanda İstanbul Barosu, avukatların hak ve çıkarlarını gözeten, avukatların bağımsızlığını her platformda savunan, mesleği geliştiren, mesleğin itibarını yükselten, avukatların çalışma koşullarını iyileştiren ve tüm bunları meslektaşlarından aldığı güçle yapan bir kurum olmalı.

'BAROLARDAN ÜMİDİNİ KESMİŞ MESLEKTAŞLARIMIZI YENİDEN KAZANACAĞIZ'

Seçildiğiniz takdirde önceliğiniz ne, neler olacak?

Seçildiğimiz takdirde ilk önceliğimiz, baronun yeniden yapılandırılması ve organize edilmesi olacaktır. Barolarıyla ilişkisi kopmuş, barodan ümidini kesmiş meslektaşlarımızı tekrar kazanacağız. Böylelikle, baronun tüm hukuk politikalarını oluşturan, baronun fikir ve eylem üretim yönünü üstlenen merkez, kurul ve komisyonları aktif hale getirmiş olacağız. Elbirliğiyle ve ortak akılla, başta İstanbul Barosunun genel hukuk siyaseti içerisindeki ağırlığını ve konumunu perçinleyecek, aynı zamanda avukatların mesleki sorunlarını çözebilmek için çalışmalar yapacağız.

'AVUKATLARA YÖNELEN HER TÜRLÜ ENGELİ YIKMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

Avukatlara yönelen siyasi, fiili, hukuki ve psikolojik her tür engeli yıkmak için mücadele edeceğiz. Bu arada çok önemli bir misyonumuz daha olacak. Oldukça kritik gördüğümüz 2023 genel seçimlerinin adil ve dürüst bir şekilde sonuçlanması ve gerçek iradelerin sandığa yansıtılabilmesi için Türkiye’deki tüm avukatları seçim ve sandık güvenliğini sağlamak için İstanbul Barosu liderliğinde bir araya toplayacağız.

CAN ATALAY VE SELÇUK KOZAĞAÇLI ÖRNEKLERİ

Meslektaşlarınızın ne gibi sorunları mevcut. Projeleriniz ya da vaatleriniz nelerdir?

Meslektaşlarımızın en büyük sorunu avukatlığın itibarı. Her geçen gün siyasal iktidar eliyle avukatların kamuoyu önündeki itibarı kasten aşağıya çekilmekte. Yargının bağımsızlığını kaybettiği ve siyasallaştığı bu ortamda, bağımsız kalabilen ve korkmadan karşı durabilen sadece avukatlar kaldı. Bu yüzden avukatlara yönelik fiili ve hukuki saldırılar artmış durumda. Örneğin, Gezi davasının avukatlarından Can Atalay’ın tutuklanması, başta Selçuk Kozağaçlı olmak üzere Soma ve Çorlu davalarının avukatlarının temelsiz bir iddianameyle ve muhbir tanıklarla yıllarca hapiste tutulmaları, avukatların görevlerini yaparken öldürülmeleri veya yaralanmaları, keyfince davranan savcıların ve hakimlerin üzerindeki cezasızlık güvencesi, siyasal iktidarın avukatlara bakış açısını net olarak temsil eden sadece birkaç olgu. Sokaktaki bireyler dahi, avukatları suçun ortağı, borcunun veya boşanmasının sebebi olarak görüyor.

Yargısal ve idari kurumlar, avukatları kendi işlerine engel olarak görüyorlar. Siyasal iktidar, avukatları bölmek için numaralı baroların açılmasına olanak sağladı. Oysa avukatlar, bir hukuk devleti içinde bağımsız yargının savunma ayağını temsil ediyor, Anayasa ve kanunlarla tanımlanan tüm hak ve özgürlükleri her aşamada her yerde savunmaya devam ediyorlar.

Avukatlar hukuki ve psikolojik engellerle karşılaştıkları gibi, ekonomik engellerle de boğuşuyorlar. Amacımız, Türkiye’nin en büyük hukuk kurumu olan İstanbul Barosu’nun hem insan haklarını ve özgürlükleri korkmadan cesurca savunabilmesi, hem de avukatların mesleki sorunlarını çözebilmesi ve avukatları güçlendirebilmesi. Bunun tek yolu ise, baronun avukatlara ayrımsız bir şekilde arka çıkması, avukatların da barosuna önyargısız ve koşulsuz sahip çıkması.

'ÖĞRENİLMİŞ BİR ÇARESİZLİK VE EYLEMSİZLİK SÖZ KONUSU'

Sorunların (varsa) bu zaman kadar çözülememiş olmasının önünde en temel engel, bariyer ne oldu?

Sorunların bu zamana kadar çözülememesinin sebebi, siyasal iktidarların avukatlara ve barolara bakış açısı olduğu kadar, baro yönetimlerinde olan meslektaşların da avukatların sorunlarını yeterince özümsemesi ve bu konuda bir çaba göstermemiş olması. Ne yazık ki, öğrenilmiş bir çaresizlik ve eylemsizlik söz konusu. Oysa, ortak akılla ve eylem birliğiyle bir çok sorun çözülebilir veya çözülemese bile mücadeleye hep birlikte devam edilebilir.

Öne Çıkanlar