'Avukatın müvekkilini savunması suç sayıldı'
İHD’nin yayınladığı rapora göre OHAL boyunca 1488 avukat kötü muameleye maruz kaldı. 572 avukat tutuklandı, 79 avukat ise hapis cezasına mahkum oldu.
Esra KOÇAK MAYDA
ARTI GERÇEK – İHD, insan hakları savunucuları ve yöneticileri ile avukatlara yönelik tutuklamalar ve soruşturmalara ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Açıklanan raporda Türkiye’de OHAL boyunca 1488 avukat zulme varan kötü muameleye maruz kaldı, 572 avukat tutuklandı, 79 avukat ise hapis cezasına mahkum oldu.
Avukatlara ilişkin tüm davalarda ise avukatların görevlerini yaparken sarfettikleri sözler, müvekkilleriyle olan görüşmeleri, katıldıkları cenaze törenleri ya da basın açıklamaları, haklarında delil olarak gösteriliyor.
OHAL AVUKATLIĞA SINIRLAMALAR GETİRİYOR
Raporda pek çok OHAL KHK’si ile avukatlık mesleğine sınırlamalar getirildiği belirtilirken birçok hukuk örgütünün de KHK’ler eliyle kapatıldığına değiniliyor.
Kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın halen İstanbul Silivri cezaevinde olduğu belirtilen raporda Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi eski başkanı Av. Taner Kılıç’ın İzmir Aliağa Şakran cezaevinde tutuklu olduğuna dikkat çekiliyor. Yine raporda İHD yöneticilerinden Av. Halil İbrahim Vargün, Av. Olcay Öztürk’ün halen tutuklu olduğuna değiniliyor.
İHD’nin hazırladığı rapordan öne çıkan başlıkların bir kısmı şöyle:
Asrın Hukuk Bürosunda görev yapan 40’ın üzerinde avukat 22 Kasım 2011 tarihinde gözaltına alınıp 36 avukatın tutuklandığı dava dosyası ülke tarihindeki en kalabalık avukat dosyası olarak bilinmektedir. Dosyadaki birçok avukat 3 yıla yakın bir süre tutuklu kalmıştır.
MÜVEKKİL AVUKAT GÖRÜŞMESİ DELİL SAYILDI
Halkın Hukuk Bürosu üyesi 17 avukat ve iki stajyer avukat 1 yıldır tutukludur. Bu avukatlar, Berkin Elvan’ın, Dilek Doğan’ın, Nuriye Gülmen ve Semih Özakakça’nın davalarında avukatlık yapmaktaydılar. İddianamede, avukatların cezaevinde müvekkilleriyle yaptığı görüşmeler, Berkin Elvan’ın ölümünün ardından düzenlenen eylemlere ve müvekkillerinin cenaze törenlerine katılmaları, gözaltına alınan müvekkillerine, isterlerse emniyette ifade vermemeleri, herhangi bir belge imzalamamaları yönündeki bilgilendirmede bulunmaları örgüt üyeliği ve yöneticiliğinin delili olarak gösterilmiştir.
Avukat Aytaç Ünsal’ın Sulh Ceza Hakimliği’nde bir hakimin verdiği karara karşı "Böyle adalet olmaz." demesi üzerine hakkında TCK 106. ve 125. Maddeler uyarınca tehdit ve kamu görevlisine hakaretten dava açılmıştır.
9 Ocak 2013 tarihinde Paris'te öldürülen Kürt kadın siyasetçilerin ikinci ölüm yıl dönümünde yapılan basın açıklamasına katılmak, İHD Şube yöneticisi bir yakınının tanıdığı olan örgüt mensubunun ailesine taziye ziyaretine gitmek, avukatlık ofisinde Azadiya Welat gazetesi bulundurmak suçlamasıyla örgüt üyeliği iddiasıyla hakkında soruşturma açılan İHD Bitlis Şube Yöneticisi Av. Seval Karaçelik gözaltına alınarak sonrasında serbest bırakılmıştır.
İHD Batman Şube Yöneticisi Av. İlyas Tarım hakkında ise sosyal medyada "Cizre'de katliam var" paylaşımı nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve devleti aşağılama iddiasıyla soruşturma açılmıştır.
İHD Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Güngör’e Silvan’da sokağa çıkma yasaklarını protesto amacıyla yapılan basın açıklamasında "devlet eliyle insan hakları ihlal ediliyor" demesi nedeniyle TCK 301. maddeden devleti aşağılama iddiasıyla soruşturma açılmıştır.
Adliye girişinde Avukatlara X-Ray cihazından geçmeyi zorunlu kılan uygulamayı protesto ettiği için İHD Adana Şube Yöneticisi Yasemin Dora Şeker hakkında mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme iddiasıyla soruşturma açılmıştır.
SUÇ, BARIŞ YAZILI CÜBBE SARKITMAK
30 Ocak 2018 tarihinde, Türkiye’nin Afrin operasyonuna karşı "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" açıklaması yapan Türk Tabipler Birliği (TTB) üyesi 11 yönetici hekim hakkında gözaltı kararı verilmiş ve bazı hekimler gözaltına alınmıştı. Raporda, 31 Ocak 2018 tarihinde Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar, Ankara Adliyesi önünde TTB’ye destek olmak amacıyla aynı bildiriyi okuyarak basın açıklaması yaptı. Bu açıklamadan sonra, bir kişinin Adliye penceresinden üzerinde "barış" yazılı bir avukat cüppesi sarkıtması ve metnin yazılı olduğu açıklamayı camdan atması üzerine bu kişinin avukat Doğukan Tonguç Cankurt olduğu iddia edilerek hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma açıldı.
Raporda, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç’ın da ‘FETÖ/PDY’ üyeleri ile bağlantılarının olduğu ileri sürülerek ifadesinin ardından 19 Haziran 2017’de tutuklandığı ve halen cezaevinde tutulduğu belirtildi.