Avukatlar Can Gürkan’ın tahliyesini Yargıtay’a taşıyacak
Soma patronu Can Gürkan’ın tahliyesine neden 15 yıllık hapis cezası Yargıtay’a taşınacak.
ARTI GERÇEK- Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın sorumlusu olarak yargılanan patron Can Gürkan’ın tahliyesi aileleri ve kamuoyu vicdanını bir kez daha yaraladı. Avukatlar, zaten "olası kast ile ölüme neden olmak" suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirterek, Yargıtay’a gidecek.
Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili 5’i tutuklu 51 sanıklı davanın temyiz başvurusu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nce karara bağlandı. İstinaf mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Böylece Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan cezaevinden tahliye oldu.
Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen katliamla ilgili dava 11 Temmuz 2018 tarihinde sonuçlanmıştı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, patron Can Gürkan’ın da aralarında olduğu 14 kişiye ceza verirken, Alp Gürkan ile birlikte 37 sanık ise beraat ettirilmişti. Can Gürkan’a "bilinçsiz taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan verilen 15 yıl hapis cezası ailelerin ve avukatların büyük tepkisine yol açmıştı.
SADECE 4 YIL 11 AY HAPİSTE KALDI
OHAL döneminde değiştirilen infaz yasasına göre, Can Gürkan’ın verilen cezanın 1/2’sini yatması gerekiyor. Kişi, iyi halini sürdürmüşse son iki yılı da şartlı salıveriliyor. Buna göre, Can Gürkan’ın 5,5 yıl hapiste kalması gerekiyordu. 4 yıl 11 aydır hapishanede bulunan Gürkan, dün tahliye edildi. İstinaf mahkemesi, tahliyeye gerekçe olarak kararın taraflara tebliğ edilmesi ve Yargıtay sürecinin uzayacak olmasını gösterdi.
Hapishaneden serbest bırakılan Can Gürkan’a imza ya da başkaca adli kontrol hükümleri de uygulanmayacak. Sadece yurtdışı yasağı bulunuyor.
Soma davası avukatları, istinaf mahkemesinin kararını Yargıtay’a taşımaya hazırlanıyor. Yargıtay, istinafın kararını onarsa, Can Gürkan yeniden hapse girecek ve infazın geri kalan 7 ayını yatacak. Ancak avukatların itirazı kabul edilirse yeniden yargılama yapılacak.
TAKSİR DEĞİL OLASI KAST OLMALI
Dava avukatlarından Sercan Aran, yerel mahkemenin zaten hukuksuz bir karar verdiğini belirterek, Can Gürkan’a "olası kast ile birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan ceza verilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Artı Gerçek’e konuşan Av. Aran, "Bizim temel itirazımız ‘bilinçsiz taksirle ölüme sebep olmak’tan ceza verilmesineydi. Olası kast ile öldürmekten ceza verilmesi lazım. Bu maddeye göre her bir vefat eden işçi için en az 20 yıl hapis cezası verilmesi gerekiyor. Bu da 6 bin ila 7 bin 500 yıl arası hapis cezası anlamına geliyor" dedi.
Aran, "Neden olası kast?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Mahkemenin temel varsayımı şu; evet üretim zorlaması var, işçilere baskı var,yapılması gereken planlar projeler hayata geçirilmemiş, mesela en fazla işçinin öldüğü S panosunda yedek havalandırma galerisi açılmamış, maden ocağında ayak diye tabir edilen yerler var, kontrol amaçlı topuk bırakılması gerekiyor,bunlar yok, kapatılan ocakların kontrolleri yapılmamış, işçilerin maskeleri ve el sensörleri arızalı, yani mevzuata göre alınması gereken önlemler alınmamış.Mahkeme tüm bunları kabul ediyor, eksiklikleri tespit ediyor ama ‘hiçbir patron işçisinin ölmesini istemez, bu ocağa onlar da girip çıkıyor, burada olursa olsun kastıyla hareket etmemiştir, bu eksiklikleritamamlamaması taksirdüzeyindedir’ diyor. Oysa, bu eksiklikler bir bütün olarak değerlendirildiğinde sistemsel anlamda bir probleme işaret etmektedir. Burada taksir tartışması değil olası kast tartışması yapılmalıdır. Çünkü bunca eksiklik olmasına rağmen yeraltına herbir vardiya için 800 işçi gönderilmiştir, üretim zorlaması yapılmıştır. Bilinçli olarak hiçbir önlem alınmamış ve ‘ölürlerse ölsünler, olursa olsun’mantığı ile hareket etmişlerdir. Bu itirazımız yerel mahkemede ve istinaf mahkemesinde kabul görmedi. Kararı Yargıtay’a taşıyacağız."
AİLELER DE ÇOK ÜZGÜN
Ailelerin karar karşısında çok üzgün olduğunu dile getiren Av. Aran, "Aileler bu davaya sımsıkı sarıldılar aslında. Kaybettikleri eşlerinin, evlatlarının, kardeşlerinin geri gelmeyeceklerini biliyorlar elbette,ama bir daha benzer katliamlar olmasın, madenlerde insanlar ölmesin diye bu kadar sarılmışlardı. Onlar da maalesef şu an çok üzgünler" dedi.
‘SOMA’NIN HESABINI SORACAĞIZ’
Av. Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Benim kanaatime göre, sermaye ile iktidar arasında bir ikilik çıkmıştı,Can Gürkan’ın tutuklanmasıyla birlikte.Gürkan’ın tutuklanmasında elbette ailelerin ve kamuoyunun baskı oluşturması, davayı sahiplenmesi, sürekli gündemde tutması etkiliydi. Belki Türkiye tarihinde en fazla tutuklu kalan şirket patronu Can Gürkan’dır. İktidar ile sermaye arasındaki ortaklık davanın başlamasıyla birlikte bozulmuştu.Fakat davanın sonuna doğru ortaklık yeniden sağlandı. Bunun için mahkeme heyeti değiştirildi, FETÖ’nün sabotajı gibi iddialarla bir yıl sürümcemedebırakıldı,sonrasında ödül mahiyetinde cezalar çıktı ve şimdi de tahliye edilmiş oldu. Ama ben kendi adıma şunu düşünüyorum, bu düzen de bu hukuk da değişecek, değiştireceğiz ve o zaman biz tekrar Soma’nın hesabını soracağız. Tekrar yargılama yapılması için elimizden geleni yapacağız. Mevcut hukuk sisteminde de zorlayabileceğimiz tüm kanalları zorlayacağız."