Avukatlar, Can Atalay ve Gezi tutukluları için eylem yaptı

Avukatlar, TİP’ten milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay ve Gezi tutukluları için eylem yaptı. Basın açıklamasını okuyan Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı, Atalay'ın tahliyesinin Yargıtay eliyle ihlal edildiğine dikkat çekti.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - Avukatlar, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen hâlâ tahliye edilmeyen Can Atalay ve Gezi Tutukluları için Beyoğlu’ndaki İstanbul Barosu binası önünde eylem yaptı.

adsiz-tasarim-19.jpg

Eyleme, Can’ın Arkadaşları/Meslektaşları ve birçok hukuk örgütü katılım sağlarken siyasetçilerden de TİP milletvekili Sera Kadıgil ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Mahmut Tanal destek verdi.

whatsapp-image-2023-09-01-at-18-41-31.jpeg

Açıklama öncesi polis İstiklal Caddesi’nde yoğun önlem aldı.

'ATALAY'I MECLİS'E GÖNDERENE KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

Açıklama öncesi konuşan avukat Kemal Aytaç, son yapılan parlamento seçimlerine değinerek, “Herkesin bildiği gibi Meclis’e 600 tane milletvekili seçildi. Şu an sadece Can Atalay görevini icra edemiyor çünkü rehine olarak tutuluyor. Avukatlar olarak bütün çabamız halkın iradesinin dışarıda vekillik görevi yerine getirebilmesidir. Bu mücadeleyi Can Atalay'ı Meclis'e gönderene kadar devam ettireceğiz” dedi.

ekran-goruntusu-2023-09-01-192932.jpg
Avukat Kemal Aytaç

Alana gelenler Aytaç’ın konuşmasının ardından “Hatay halkı vekili istiyor”, “Halkın vekili tutsak edilemez” sloganları attı.

'AYM'NİN YERLEŞİK İÇTİHADINA AYKIRI'

Avukat Aytaç’ın ardından Can Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı ortak basın açıklamasını okudu. Taşçı, Atalay ve Gezi tutuklularının uzun tutukluluk süresine dikkat çekerek başladığı konuşmasında Atalay’ın vekil seçilmesi takip eden sürede 110 gündür tutuklu olduğuna değindi. Avukat Taşçı bu uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihadına aykırı olduğunu ifade etti.

Akçay Taşçı, TİP vekili Atalay’ın Meclis’te İnsan Hakları Komisyonu üyesi olduğunu hatırlatarak Atalay’ın insan haklarından mahrum bırakıldığını ifade etti.

Akçay Taşçı’nın okuduğu basın metninden öne çıkanlar ise şöyle:

'ATALAY’IN TAHLİYESİ YARGITAY ELİYLE İHLAL EDİLİYOR’

“Yargıtay 3. Ceza Dairesi, tahliye talebinin reddi kararında, kendisini normlar hiyerarşisinin en üstünde olan Anayasa'nın üstünde addederek Anayasa'yı yorumlama yetkisini kendisinde görmüştür. Ancak önemle vurgulamak gerekir ki Anayasa Mahkemesi bir Anayasa organıdır ve Anayasa'yı nihai yorumlama yetkisi Anayasa Mahkemesi'nde olduğu gibi diğer organların Anayasal sınırlara uygunluğunu tespit görevi de Anayasa Mahkemesi'ndedir. Avukat Can Atalay'ın tahliye talebinin reddi kararı ile Anayasal ilkeler Yargıtay eliyle ihlal edilmiştir.

9b37ac98-6252-4a88-8095-04c90b39d116.jpg
Atalay'ın avukatı Akçay Taşçı

AYM’NİN LEYLA GÜVEN KARARI HATIRLATILDI

Anayasa Mahkemesi Ekim 2022 tarihli Leyla Güven başvurusunda şu tespiti yapmıştır:

[...] Bu nedenle de derece mahkemeleri yargılamaya konu edilen suçun Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giren bir suç olup olmadığını kanun koyucu tarafından çıkarılmış bulunan bir kanun metnini yorumlayıp uygulayarak değil doğrudan Anayasa hükmünü yorumlayıp uygulayarak belirlemektedir. O hâlde derece mahkemelerinin Anayasa'nın 14. maddesine ilişkin olarak yaptığı yorumun öngörülebilirliği ve belirliliği ifade eden kanunilik ölçütüne uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Norm denetiminde olduğu gibi bireysel başvuru yolunda da Anayasa maddelerinin nihai yorum yetkisi Anayasa Mahkemesine aittir [...]

‘MADDE 14/2 UYGULAMASIZ HALE GETİRİLDİ’

Leyla Güven başvurusunda da belirtilen ve askeri rejimin güvenlik konseyi eklemesi olan Anayasa Madde 14/2, temel hak ver hürriyetlere müdahalenin ancak kanun ile mümkün olabileceğini ifade eden AYM Madde 13'e koşut olarak son cümlesinde istisnanın ancak Kanun ile düzenleneceğini ifade etse de böyle bir düzenleme yapılmadığından Anayasa Madde 14/2 uygulamasız kalmış durumdadır. Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu milletvekilleri konulu içtihatlarında da suç ve cezaların kanuniliği ilkesi bağlamında bu tespitin altı çizilmiştir.

AVUKATLARDAN AYM’YE ÇAĞRI: İHLAL KARARI VERİLMELİ

Avukat Can Atalay'ın meslektaşları ve arkadaşları olarak Anayasa Mahkemesi' ne çağrımız; hukuk devletinin en önemli ilkelerinden biri olan öngörülebilirlik ilkesi ve tutuklu milletvekilleri hakkında daha önce verdiği kararlar doğrultusunda Anayasa Madde 14 uyarınca içtihadı devam ettirmesi ve ivedi şekilde ihlal kararı vermesidir. Anayasa Madde 14'de yer alan boşluğun sanığın aleyhine yorumlanamayacağı ilkesi ise en temel ceza hukuku ilkelerinden biridir.

‘HALKIN SİYASİ KATILIM HAKKI DA İHLAL EDİLİYOR’

Can Atalay'ın tutukluluk halinin devam ettiği her gün özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali olduğu kadar kendisine oy veren 75.643 yurttaşın siyasi katılım haklarının ihlali anlamına gelmektedir. 6 Şubat 2023 tarihli Maraş merkezli deprem felaketinden bu yana Hatay halkı su, gıda, sağlık ve barınma gibi en temel yaşamsal ihtiyaçlara erişimde ciddi sorunlar yaşamakta, asbest tehlikesi gibi nesilden nesile kalıcı hasar bırakacak çevre sorunlarıyla mücadele etmekte ve vekillerinin 110 gündür devam eden tutukluluk hali sebebiyle bu sorunları dile getirememekte, halkın ifade hürriyeti kısıtlanmaktadır. Bir diğer ifadeyle Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay'ın hukuksuz şekilde tutuklu olduğu her gün Hatay halkı açısından telafisi imkansız zararları meydana getirmektedir.”

Öne Çıkanlar