AYM'nin 'Üye olmamakla birlikte örgüt adına suç' kararının iptalini hukukçular yorumladı: Yeniden yargılama yapılmalı

AYM'nin 'Üye olmamakla birlikte örgüt adına suç' kararının iptalini hukukçular yorumladı: Yeniden yargılama yapılmalı
Hukukçular, AYM’nin 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç' düzenlemesinin iptalini Artı Gerçek'e değerlendirdi. Kararın hükmün iptali nedeniyle geriye dönük değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen avukatlar “yeniden yargılamalar yapılmalı” dedi.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu (TCK) 220/6 maddesinde yer alan 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç' düzenlemesini dört ay sonra yürürlüğe girecek şekilde iptal etti.
Anayasa'nın 2, 13 ve 38’inci maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilen düzenlemeyi hukukçular değerlendirdi.

AVUKAT KOCAOĞLU: POLİTİK DOSYALAR AÇISINDAN FAYDALI BİNLERCE KİŞİ BU
SUÇLAMADAN CEZA ALDI

Bu suçlamadan ceza alan binlerce insanın olduğunu belirten Avukat Müslüm Kocaoğlu, “Bizler de bu maddeden ceza alan müvekkillerimizin dosyalarının tekrar görülmesini talep edeceğiz” dedi.

Söz konusu iptal edilen maddenin daha önce hakimler ve savcılar tarafından geniş yorumlara sebep olduğunu ifade eden Avukat Kocaoğlu, yeni düzenlemenin ‘keyfi kararlara’ karşı önleyici olması bakımından olumlu olduğunu belirtti.

Müslüm Kocaoğlu, örgüt üyesi olma suçunun unsurlarının belli olduğunu fakat, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunun unsurları belli olmadığını ifade etti. “Politik dosyaları takip eden bir avukatım ve AYM’nin böyle bir maddeyi iptal etmesi politik dosyalar için çok iyi oldu” diye konuşrtu.

Resmi Gazete’de yayımlanan karardaki iptal gerekçelerini değerlendiren Avukat Müslüm Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“AYM TCK 220/6’yı Anayasanın ikinci, 13’üncü ve 38’inci maddelerine aykırılığından ötürü iptal etmiştir. Anayasanın ikinci maddesi ‘Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru milli dayanışma ve adalet arayışı içinde, insan haklarına saygılı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik laik ve
sosyal bir hukuk devletidir’ ifadelerine yer verir. Yani bu madde suçla bağdaşmıyordu çünkü suçun unsurları belli değildi. Bu çok önemli bir karar. Mahkemeler örgüt üyeliği tespit edilemeyen dosyalarda bu suçu devreye koyarak insanlara binlerce kez ceza verdiler. Söz konusu iptal kararıyla bunu yapamayacaklar. En azından dosyaları daha dikkatli ve detaylı inceleyip kişiye örgüt üyeliği suçunu tespit edemediği zaman umarım beraat kararı verecekler.”

AVUKAT TOPALKARA: HÜKÜM ŞU AN UYGULANAMAZ NOKTADA

Avukat Oğuzhan Topalkara da “Açıkça öngörülebilirlik ve belirlilikten yoksun olduğu öne sürülerek iptal edilen bu hüküm şu anda da uygulanamaz bir noktada” diyerek bu yönden ceza alan, hatta bazı hükmü tamamlanmış olan dosyaların da yeniden görülmesi gerektiğini söyledi.

‘MAHKEMELER YENİDEN YARGILAMA YAPARAK BERAAT KARARI VERMELİ’

Avukat Oğuzhan Topalkara yeniden 220/6’dan ceza almış kişilerin tekrar yargılaması gerektiğine dikkat çekti:

“İzinsiz toplantı veya yürüyüşe katılma, bir dergi aldığınız veya bir imza verdiğiniz için bir suç örgütü üyesi olmuyorsunuz ama örgüt adına suç işlemiş kişi olabiliyorsunuz. Bu nedenle dört ay sonranın bir önemi yok bugün de uygulanmaması lazım. Hukuken olması gereken bu konuda ceza alan kişinin
"benim hakkımda verilen kararın bir geçerliliği yok yeniden yargılanma talep ediyorum" diyerek başvuruda bulunmalı. Mahkemelerin de bu noktada bu kararı ortadan kaldırması ve yeniden yargılayarak beraat kararı vermesi gerekiyor."

‘MAHKEMELER DÖRT AYLIK SÜREDE BU MADDEDEN CEZA VERMEMELİ’

"Kanun koyucu dört ay sonra bir hamle yapar mı göreceğiz ama bir anlamı da yok aslında. Şu an yürürlüğe girmiş olması lazım. Toplantı ve yürüyüşleri böyle bir 220/6’ya bağlayarak ceza veriliyor çünkü. Yeniden yargılamanın beraat sebebi olması gerekiyor. Hükmün dört ay sonra devreye girmesinin pek bir
anlamı yok, mahkemelerin de bu maddeye dayanarak ceza vermeye devam etmesinin hiçbir mantığı yok. Kanun koyucuya bir yol açıyor ve alan sağlıyor. Ertelenmesi bu hususun ruhuna uygun değil. Öngörülebilir bir karardı aslında daha önce yardım konusunu içeren 220/7 konusunda da karar vermişti."

"Umarım olması gereken olur ifade özgürlüğü ve toplantı yürüyüş hakkı bakımından değerlendirmelere konu olur ve beraat ile sonuçlanır. AYM’nin kararı şu haliyle olumlu fakat yeniden bir kanun yapma süresi var Meclis’in nasıl bir yol izleyecekleri belli değil. Davalarda sürekli itiraz ettiğimiz bir konuydu; takdir yetkisinin çok geniş ve suç unsurlarının öngörülebilir olmaması bakımından.”

ÖNÜMÜZDEKİ DÖRT AY BOYUNCA BU MADDEDEN CEZA VERİLEBİLİR Mİ?

İptal edilen düzenlemeden ceza alan müvekkillerinin dosyalarını tekrar yargılama yapılması talebiyle tekrar mahkemelere taşıyacaklarını söyleyen Avukat Oğuzhan Topalkara, alınan kararların hukuki bir dayanağının kalmadığına dikkat çekti. Topalkara önümüzdeki dört ay boyunca 220/6’dan ceza verilip verilemeyeceğini ise, “Burada bir norm denetimi ve iptal kararı olduğu için geriye doğru işleyecek bir yol var aslında. Mahkemeler şimdilik dört ay erteleyebilir ve hatta AYM kararını tanımayabilir. Hukuk mantığına göre önümüzdeki dört ay boyunca mahkemeler bu suçtan ceza vermemeli. Sonuç olarak dört ay sonra istinafa gidecek bir karar bu” sözleriyle değerlendirdi.

AVUKAT SİDAR: BU SÜREÇTE MECLİS, AYM KARARINA UYGUN BİR YASA ÇIKARMALI

Avukat Ferdi Sidar, iptal edilen TCK 220/6’nın ifade, toplantı ve gösteri hakkının kullanımının önündeki en önemli yasal engellerden biri olduğuna dikkat çekti.

Sidar, AYM’nin bu kararı verme sebebini ise “kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartı taşımadığı gerekçesiyle üye olmadığı yargılama ile anlaşılan kişiye üyelikten ceza vermek Anayasa’ya aykırı bulma” sözleriyle
yorumladı. İptal hükümleri, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dört ay
sonra yürürlüğe gireceğini hatırlatan Avukat Sidar, bu süreçte Meclis’in, AYM'nin gerekçesinde belirttiği kriterlere uygun bir yasa maddesi yapması gerekliliğine vurgu yaptı. Ferdi Sidar “Aksi durumda örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek maddesi Türkiye'de uygulanamayacak ve
mevcut davaların tümü düşecek” dedi.

‘KANUN GERİYE YÜRÜMEYECEK, SAMAST’I DA ETKİLEYECEK’

Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın geçtiğimiz günlerde tahliye edilmesinin ardından hakkında açılan yeni davanın da bu madde uyarınca olduğuna dikkat çeken Ferdi Sidar, bu kararın birçok kişiyi kapsadığını belirtti. Avukat Sidar ise iptal kararının geçmişte verilen hükümlerde etkili olmayacağını belirterek
sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak kanun geriye yürüyemeyecek. Dört ay sonra yürürlüğe girildiği tarih itibari ile geçerli olacaktır. Ogün Samast’ın da yargılandığı yasa maddesi TCK 220/6 4 ay sonra yürürlükten kalkıyor demek. Bu karar, Hrant Dink'in katili olan Ogün Samast hakkında açılan yeni davayı da etkileyecek yani. Ancak onun dışında pek çok kişiyi kapsayan bir hüküm. Bundan dolayı binlerce insan cezalandırıldı. Siyasetçiler, gazeteciler ve birçok kişi.”

AYM’NİN İPTAL KARARININ GEREKÇESİ

İptal kararının gerekçesinde, özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanımına dair yeterli koruma sağlamadığı belirtildi. ‘Örgüt adına işlenen suç’ tanımının ise yeterli olmadığı ifade edilen gerekçede “ Söz konusu suçun faili bakımından Kanun’da yer alan herhangi bir ayırt edici unsura yer
verilmediği gözetildiğinde adına suç işlenen örgüte üye olmayan herkes bu suçun faili olabilir” denildi.

Öte yandan söz konusu gerekçede "Bu durum son derece ağır itham ve ceza öngören bir suçun kapsamını, ölçütlerini belirsiz olacak biçimde genişletmektedir. Yargı makamlarının da örgüt adına işlenen suç kavramının somut olayın özelliklerine göre farklı yorumladıkları ve belirliliğin yargısal
yorumla da sağlanamadığı anlaşılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

Öne Çıkanlar