Başkale’de bulunan Aziz Bartholomeus Manastırı yok olmakla karşı karşıya

Başkale’de bulunan Aziz Bartholomeus Manastırı yok olmakla karşı karşıya
Van’ın Başkale ilçesindeki Aziz Bartholomeus Ermeni Manastırı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Daha önce de karakol olarak kullanılan ve ardından definecilerin tahrip ettiği manastır, şu anda ahır ve samanlık olarak kullanılıyor

Rojhat ABİ


VAN - Van’ın Başkale ilçesindeki Aziz Bartholomeus Ermeni Manastırı, 1990’lı yıllardan 2013’e kadar karakol olarak kullanıldı. Definecilerin tahrip ettiği manastır, şu anda ahır ve samanlık olarak kullanılıyor. Restore edilmeyen, bakımsızlık yüzünden tahrip olan tarihi manastır yok olma riskiyle karşı karşıya.

İSA'NIN 12 HAVARİSİNDEN BİRİNİN BURADA DEFNEDİLDİĞİNE İNANILIYOR

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Albayrak köyünde bulunan Aziz Bartholomeus Manastırı, dördüncü yüzyılda inşa edildi. Yeni Ahit'te adı geçen manastıra İsa'nın 12 Havarisinden biri olan Aziz Bartalmayın defnedildiğine inanılıyor.

ERMENİ TOPLUMU İÇİN ÖNEMLİ

Başkale ilçesine 23 kilometre uzaklıkta bulunan bulunan manastırın 1. Dünya Savaşı'na kadar bölgede yaşayan Ermeniler tarafından kullanıldığı biliniyor. Ancak 1915 Ermeni Soykırımı sonrası manastırın cemaati bölgeden zorla sürgün ediliyor ve manastır kaderine terk ediliyor. Ermeni toplumu için oldukça önemli olan bu manastır bugün yok olma tehlikesiyle yüz yüze.

2013'E KADAR KARAKOL OLARAK KULLANILDI

Yıllardır kaderine terk edilen ve defineciler tarafından tahrip edilen Aziz Bartholomeus Manastırı, 1990’dan itibaren Özel Hareket Timleri tarafından üs olarak kullanıldı. Albayrak Karakolu sınırları içinde kaldığı için yıllarca kapalı kaldı. 2013 yılına kadar karakol olarak kullanılan manastır, kapalı olduğu süre boyunca ağır tahribata uğradı. Karakolun, 2013 yılında yeni yapılan kalekola taşınmasının ardından tarihi yapı halka açılabildi.

whatsapp-image-2023-07-06-at-13-08-38.jpeg

İKİ BAKANLIK DA ADIM ATMADI

Karakol taşındı ancak izleri hâlâ duruyor. Tarihi manastırın önünde askerlerin mevzi için oluşturduğu kum torbaları var. Uzaktan karakolu andıran tarihi yapıda oluşturulan tahribat göze çarpıyor. Yapıların bulunduğu bölgenin bir bölümü Kültür Bakanlığı'na, bir bölümü ise Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Ancak tarihi manastırın durumu değişmedi. Manastır ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı.

RESTORASYON SÖZÜ TUTULMADI

Tutuklu eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Kemal Aktaş, karakolun taşınmasının ardından manastırın restore edilmesi için 2013 yılının mayıs ayında bir rapor hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sundu.Oy çokluğuyla kabul edilen rapor, gereğinin yapılması için Van Valiliği'ne gönderildi. Dönemin Van Valisi Münir Karaoğlu manastırın restorasyonu için çalışmalara başlayacaklarını söyledi ancak hiçbir çalışma yapılmadı. 2015 yılında ise Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP), Van Milletvekili Özdal Üçer, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e manastırın neden restore edilmediğini sordu. Ancak Çelik, HDP'li Üçer'in önergesine yanıt vermedi.

AHIR VE SAMANLIK OLARAK KULLANILIYOR

Aradan 10 yıl geçmesine rağmen manastırın restorasyonu için adım atılmadı. Aziz Bartholomeus Manastırı günden güne yok olurken, Kültür ve Turizm Bakanlığı koruma, önlem veya restorasyon için adım atmıyor. Tarihi yapının günden güne yok olmasına Albayrak köyü halkı da tepkili. Zaman zaman çevre köylerden gelen hayvanların manastır içerisine girip otlandıkları ve oradaki yapılara zarar verdiklerini anlatan köy halkı, bazı hayvan sahipleri tarafından manastırın ahır veya samanlık olarak da kullanıldığını dile getirdi. Köy halkı, bu durumdan duydukları rahatsızlığı dile getirerek, manastırın bir an önce koruma altına alınmasını istedi.

whatsapp-image-2023-07-06-at-13-08-37.jpeg

ARKEOLOG YİĞİT: BÖLGEDEKİ NEREDEYSE TÜM YAPILARIN DURUMU İÇLER ACISI

Van’da yaşayan araştırmacı arkeolog Rıdvan Yiğit, devletin yeterli desteği vermemesinden dolayı bölgedeki çoğu tarihi yapının tahrip olduğunu vurguladı. Benzer durumda bir çok yapının bulunduğuna dikkat çeken Yiğit, “Tarihi yapıların projesi, rölövesi (tarihi bir yapının, bir olgunun, o anda, olduğu gibi çeşitli bilimsel araçlar ve yöntemler kullanılarak belgelenmesi) yapılmalı. Kurullardan geçmeli ve bunun için bütçe hazırlanmalıdır.

Ülkemizde bilindiği gibi kültürel varlıklar maalesef yeteri değeri görmüyor. Bilim insanları da üzerine düşeni yapamıyor, diplomatik süreçlerden dolayı. Ve en önemlisi bu işler için devlet bütçe sağlamyor. Haliyle tarihi-kültürel yapılar bu şekilde günden güne tahrip oluyor. Bölgedeki neredeyse tüm yapıların durumu içler acısı. Hiçbir koruma ve restorasyon süreci başlatılmıyor” dedi.

Öne Çıkanlar