'Belgede adı geçenler o meblağları nasıl elde ettiler'

HABER MERKEZİ - İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin Artvin İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yaptı. Man Adası Belgeleri ve ABD'de görülen Reza Zarrab davasıyla ilgili çok sert ifadeler kullanan Akşener, "Kılıçdaroğlu'nun yayınladığı dekontlarda asıl dikkat çeken, belgelerde adı geçenlerin o kadar büyük meblağları nasıl elde ettiğidir. Öğretmen emeklisi enişte o paraları nasıl kazandı? 1.5 milyon doları emekli maaşıyla mı kazandı?" dedi.Akşener, Reza Zarrab'ın "Rüşvet verdim" dediği kişilerin de derhal soruşturulması gerektiğini söyledi. Meral Akşener şunları dile getirdi:

"TÜRKİYE CİDDİYETİNİ KAYBETTİ"

Neredeyse bir yıl evvel Reza Zarrab kaçtıktan veya kaçırıldıktan sonra yaptığımız il gezilerimizde hükümeti uyaran pekçok şey söyledik. Bunlardan bir tanesi Türkiye Devlet olarak ciddiyetini kaybetti. Şimdi Birleşmiş Milletler’in kararını, ABD’nin kararını kabul etmiyorsunuz. Varsayalım, tamam. İran’la ticaretinizi yapacaksınız ona da tamam.Baktığınız zaman İran’la ticaret yapmaya bir engel yok. Birleşmiş Milletler’in kararında bir engel yok. Sadece İran’a para ödemiyorsunuz. Yani cash para ödeyemiyorsunuz. Ne yapıyorsunuz, diyelim ki petrol aldınız, diyelim ki doğal gaz aldınız veya başka bir şey aldınız İran’dan, bunun karşılığında ilaç satıyorsunuz, giyim eşyası satıyorsunuz, Türkiye’den meyve-sebze satabiliyorsunuz, Türkiye’nin ürettiği herhangi bir ürünü satabiliyorsunuz. Yani bunun adı takas. Böyle bir sistemin içinde, anlıyoruz ki, Zarrab meselesinden bahsediyorum, bu takas işi ortadan kalkmış; Türkiye’den ürünler satılması yerine altın üzerinden abudik gubidik iş olmuş. Özü bu…

"BİRİLERİ RÜŞVET ALIP ZENGİN OLMUŞ AMA ANTALYA'DA DOMATES NARENCİYE DALINDA ÇÜRÜYOR"

Bazı insanlar zengin olmuş, bazı insanlar rüşvet almış. Fakat Türkiye’nin elde etmesi gereken gelir sağlanmış mı, hayır. Yani üretici, ürettiği malı satmış mı, hayır. Antalya’da domates narenciye dalında çürürken, siz altın üzerinden bir ticaret yapmışsınız. Bunlar Türkiye’ye ne kadar girdi ne kadar girmedi soru işareti… Ve adamın biri de çok iğrenç bir şekilde, açık açık şuna rüşvet verdim, buna rüşvet verdim şeklinde bir mahkeme…

"BİR DOLANDIRICIYI NASIL EN YÜKSEK AĞIZDAN 'HAYIRSEVER' OLARAK TANITTINIZ?"

Şimdi siz bu ülkeyi yönetirken, o kadar gayriciddi davrandınız ki, hükümete söylüyorum. Madem ambargoyu delecektiniz, madem tanımıyordunuz, bir şey de demiyordunuz bunlara… 26 yaşında bir dolandırıcıyla siz bu işi nasıl tuttunuz? Birincisi bu. Sonra bu iş ortaya çıktığında, 26 yaşında dolandırıcı olduğu anlaşılan bu kişiyi hayırsever birisi olduğunu en yüksek ağızdan nasıl söylediniz? Jet hızıyla üzerindeki soruşturmayı nasıl kapattınız? Cari açığımızı kapattığını nasıl iddia ettiniz? Hadi bunları geçtim, siz nasıl devlet yönetiyorsunuz ki bu adam elini kolunu sallaya sallaya Amerika’ya gidiyor, itiraf ediyor.

"DÜN 'HAYIRSEVER' DEDİĞİNİZ ADAM BUGÜN ABD AJANI, FETÖ'NÜN KRİPTOSU"

Amerika’ya gidiyor ve itirafçı oluyor. Şimdi aynı şekilde dün hayırsever iş adamı denilen şahıs ABD ajanı, CİA ajanı, FETÖ’nün kriptosu. Bütün bunlar diyelim ki doğru, siz nasıl bir devlet yönetiyorsunuz, siz nasıl hükümet yönetiyorsunuz ki sizi önüne gelen kandırıyor. Şimdi sizi FETÖ kandırdı, sizi bir ara Putin kandırdı, sizi Obama kandırdı, sizi Merkel kandırdı, sizi herkes kandırdı en son en muteber adamınız ‘Rıza Bey kardeşiniz’ de kandırdı. Böyle bir devlet yönetme, böyle bir hükümet etme yöntemi olamaz, bunun adı ciddiyetsizliktir.