Beyoğlu Belediye Başkanı Güney'den 'SGK borcu' tepkisi: Hizmet etmenin bir yolunu bulduk, yine buluruz
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, 'SGK borcu' üzerinden belediyelerin çalışamaz hale getirilmek istendiğini ve 'vatandaşın iradesi ile hesaplaşıldığını' söyledi. Güney, "Önümüzü her kesmek istediklerinde hizmet etmenin bir yolunu bulduk" dedi.
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde Beyoğlu Belediye Başkanı seçilen İnan Güney, görev süresinde 126 günü geride bıraktı. CHP’nin 30 yıl sonra kazandığı Beyoğlu Belediyesi’ni 919 milyonluk borçla devralan Güney, 'Hizmet etmenin bir yolunu her zaman bulduk' sözleriyle şu ana kadar hayata geçirdikleri ve geçirmek için projelendirdikleri hizmetleri Artı Gerçek'e anlattı.
Yerel seçimlerin ardından hükümet kanadından kamuda tasarruf paketinden SGK'nin belediyelere dönük borç tahsiline kadar bir dizi hamle geldiğini belirten Güney, CHP'li belediyeler olarak bu tür 'oyunlara' hazırlıklı olduklarının ifade etti.
AKP DÖNEMİNDEN KALAN SGK BORCU: 650 MİLYON TL
30 yıldır AKP'nin yönettiği Beyoğlu'nda belediyeye ait neredeyse tüm gayrimenkullerin satıldığı, kamuya hizmet verecek binanın kalmadığına vurgu yapan Güney, AKP döneminden kalan SGK borcunun ise 650 milyon TL olduğunu söyledi.
Güney ile yapılan hizmetlerden, AKP tarafından gelen hamlelere, Hayvan Hakları Yasası'ndan Beyoğlu'nun yeniden sanat merkezi yapılma çalışmalarına kadar birçok konuyu konuştuk.
Göreve gelmenizin üzerinden 100 gün geçti. Bu süreçte birçok mahalle buluşmaları gerçekleştirdiniz. Bu kapsamda seçimden önce fark etmediğiniz fakat sahadan aldığınız geri dönüşler ile ‘evet bu da önemliymiş’ dediğiniz konular oldu mu? Sahadan aldığınız geri dönüşlerde hangi sorunlar ve talepler öne çıkıyor?
Seçim öncesi ve sonrası sahanın talebine yönelik bir değişiklik olduğunu söyleyemem. Çünkü ben halkın tüm taleplerini zaten biliyordum. Bunu sadece seçim kampanyasında öğrenmedim. Sonuçta ben Beyoğlu’nun evladıyım. Beyoğlu’nun bilinen en büyük dertleri kentsel dönüşüm ve otopark. Fakat artık halkımız çok derinden hissedilen bir yoksulluğun tam içinde. Kreşler yetersiz, sosyal yardımlar yetersiz, bütün dezavantajlı grupların ihtiyaçları göz ardı edilmiş, emekliler zor durumda, çocuklar yetersiz besleniyor, devlet okulları bakımsız. Ekonomik kriz derinleştiği için, halkımızın derdine de CHP’li belediyeler olarak halkçı çözümlerle derman olmaya çalışıyoruz.
'SEMT KONAKLARINA 5 YILDIR ÇİVİ ÇAKILMAMIŞ'
Peki bu doğrultuda ne tür adımlar attınız yüz günde?
İcraatlarımıza, en çok talep gelen konulardan başladık. İlk işimiz Tophane-Taksim, Kasımpaşa- Pangaltı ve Piyalepaşa çarşı durağından sürekli işleyen ücretsiz ring seferleri koymak oldu. Daha ilk günden büyük ilgi gördü, çünkü bu bölgelerimizde ulaşım yetersiz ve zordu.
Bu ülkeye yıllarca emek vermiş, alın teriyle evine ekmek götürmüş emeklilerimizin geçim sıkıntısı, beni en çok yaralayan konulardan biri. Bu nedenle, emeklilerimizin 1 liraya çay içebildikleri Kasımpaşa Emekli Evi’ni açtık. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın karınlarının doyduğu, temizlik ihtiyaçlarının karşılandığı semt konaklarımıza inanın 5 yıldır bir çivi bile çakılmamış. Atıl bırakılmış. Hızlıca bakıma aldık. Çok kısa zaman sonra yenilenmiş haliyle hizmete açacağız.
'OKULLAR AÇILDIĞINDA BESLENMESİ OLMAYAN ÇOCUK KALMAYACAK'
Kocaeli’nin Kefken ilçesinde, Beyoğlu Belediyesi’ne ait bir yaz kampı var. Orada da eksikler çoktu. Eksikleri tamamlayıp halkımızın kullanımına açtık. Kampta, belediye başkanına ait bir konut da var. Ben o konutu kullanmayacağımı ifade ettim. O konutta da Beyoğlu’nda yeni evlenen ve balayına gidemeyen çiftlerimizi ağırlayacağız. Hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmeyecek dedik. Girmeyecek de. Eylül ayında okullar açıldığında beslenmesi olmayan, yiyeceği olmadığı için sınıftan çıkmak zorunda kalan çocuğumuz kalmayacak.
Öte yandan Beyoğlu’nda yaşayan/okuyan üniversite öğrencilerimizin ücretsiz olarak yemek yemeleri için Beyoğlu esnafı ile iş birliği yapacağımız “Öğrenci’Ye” projemiz var.
'ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARA KREŞ'
Özellikle çalışan aileler için kreş sorunu da mevcut. Bu konuda hayata geçirdiğiniz proje var mı ?
Kreşlerimiz de çok geri durumdaydı. Toplam 11 kreşimizde yoğun bir tadilat ve yenileme çalışması başlattık. Kreşlerimizin tümü yarı zamanlıydı. Bununla birlikte tek bir öğün dahi yemek verilmiyordu. Artık eğitimlerimiz tam zamanlı ve çocuklarımız 3 öğün yemeğe kavuşmuş durumdalar. Toplam 26 dersliğimiz vardı. Bugün bu sayı 34. Özel eğitim sınıflarımız ve etkinlik merkezlerimizle beraber 40 dersliğe sahibiz. 560 öğrenci kapasiteye sahipken bugün 680 öğrenciye eşzamanlı hizmet edebilecek bir noktadayız. Daha önce 3 yaş sınıfı hiç yokken bugün 4 merkezimizde 5 dersliğimiz 3 yaş çocuklara hizmet verecek.
Daha önce özel gereksinimli bireylerimize hiç eğilinmemiş. Beyoğlu’nda ilk defa özel gereksinimli çocuklarımızın birebir ders yapabilecekleri sınıflar hazırlıyoruz. Özel eğitim öğretmeni ile bire bir randevulu eğitimler alabilecekleri 4 merkezimizi de hayata geçiriyoruz.
'30 YILDA BELEDİYEYE AİT SATILMAYAN GAYRİMENKUL KALMAMIŞ'
AKP’li belediyelerin birçoğunun bazı kamu kaynaklarını ve taşınmazlarını cemaat ve vakıflara bedelsiz tahsis ettiğine tanıklık ettik. Siz de 100 gündür başkanlık görevini yürütüyorsunuz. Beyoğlu Belediyesi’nde önceki dönemden kalma bu tarz uygulamalar tespit ettiniz mi? Başkaca usulsüz uygulamalar da var mıydı?
30 yıllık AKP tarafından yönetilen bir Beyoğlu Belediyesi’ni devraldık. Maalesef 30 yılda Beyoğlu’nda belediyeye ait gayrimenkullerin çoğu satıldığı için, tahsisi bırakın, kamuya hizmet verebileceğimiz binalar kalmamış durumda. Bugün Beyoğlu gibi kültür sanatla anılan bir yerde, Beyoğlu Belediyesi’ne ait büyük bir salon yok. Mahallelerimizde çocuklar, kadınlar, gençler için hizmet verecek birimler açacağız, belediyeye ait yeni kamusal alanlara, sosyal tesislere ihtiyacımız var.
'AKP'DEN DEVALDIĞIMIZ 919 MİLYON BORCUN 650 MİLYONU SGK BORCU'
31 Mart seçimlerinde belediyelerin çoğunluğu muhalefete geçti. Hemen akabinde kamuda ‘tasarruf paketi’ ve şimdi de SGK'nin belediyelere dönük borç tahsili hamlesi geldi. Öncelikle Beyoğlu Belediyesi'nin ne kadarlık bir borcu var SGK'ye?
Önce kamuda tasarruf paketi dendi, sonra borçların tahsili. Biz bu belediyeyi zaten borçla devraldık. Bunu da ilk göreve geldiğimiz hafta belediyenin önündeki dev ekrana yansıtarak duyurduk. O gün rakam 919 milyon idi. Üzerine daha da eklendi. Bu rakamın yaklaşık 650 milyonu SGK borçları.
‘BEKLEMEDİĞİMİZ BİR HAMLE DEĞİL, HAZIRLIKLIYIZ'
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, SGK borçları nedeniyle belediye hesaplarına gelen haciz işlemini kamuoyuna duyurdu. Önümüzdeki günlerde aynı durum Beyoğlu'nda da yaşanırsa bu hamleler belediyeleri 'iş yapamaz' duruma getirir mi?
Bu beklemediğimiz bir hamle değil. Hazırlıklıyız. Ek kaynak ve finansman yaratmanın yollarına bakıyoruz. Ancak bu esnada belediyemize dönük ekonomik saldırılar olursa da bunu tüm halkımızla açıklıkla paylaşırız. 30 yıl birikmiş borç var. O borcu yapan arkadaşlar, şu an iktidardalar. Belediye bütçesini temel hizmetler ve sosyal belediyecilik için harcıyoruz. Beyoğlu’nda 25 kuruşa simit yoksa da 1 liraya çay var. Kasımpaşa Emekli Evimiz her gün tıklım tıklım. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz Kasımpaşa’daki yaşlılarımıza 1 liradan o çayı içiririz.
'VATANDAŞIN İRADESİ İLE HESAPLAŞMA'
“Hizmetlerimizi etkilemez” diyorsunuz yani...
Milyarlarca vergi borcu silinen insanlar varken, özel sektörden devletin alacağı bir sürü vergi ve SGK alacakları varken kamunun peşine düşmesini vatandaşın siyasi iradesi ile hesaplaşma olarak görüyorum. Vatandaş sandıkta bir irade ortaya koydu. Bu, belediyeden önce vatandaşa kesilen bir cezadır. Belediye hizmet etmesin, sosyal hizmetlerden geri kalsın demektir. Ancak Charles Bukowski’nin bir sözü var; “Ağaçta duran kuş, dalın kırılmasından hiç korkmaz. Onun güveni ağaca değil kendi kanatlarıdır.” Biz kendi kanatlarımıza güveniyoruz. Biz tecrübeliyiz. Önümüzü her kesmek istediklerinde hizmet etmenin bir yolunu bulduk. Yine buluruz.
'KISIRLAŞTIRMA VE SAHİPLENDİRME SEFERBERLİĞİ YAPACAĞIZ'
Bir yandan da son dönemde kamuoyunda da en çok tartışılan konuların başında gelen sokak hayvanların öldürülmesini içeren yasa teklifi onaylandı. Bu konuda nasılş bir yol haritası izleyeceksiniz?
Burada konu ne yazık ki siyasi bir kutuplaşma noktasına çekildi ve akılcıl çizgiden çıkarıldı. Şu anda sorumluluk belediyelerin üzerine bırakılmış durumda. Belediyelere barınak yapacaksın deniyor ama yatırım için gereken bütçe verilmiyor. Biz Espressolab ile yaptığımız iş birliği sayesinde yıllık ortalama 700 olan kısırlaştırma sayısını 4 bine çıkaracağız. Köpekler için engelli yaşam alanı ve anneli-yavru alanı da oluşturacağız. Beyoğlu’nda da hem kısırlaştırma hem de sahiplendirme konusunda ciddi seferberlik başlatacağız.
'SANATÇILAR İLE TEMASA GEÇEREK BEYOĞLU'NU GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ'
Seçimden önce “Beyoğlu’na kimliğini yeniden kazandırmak önceliğimiz” demiştiniz. Bu doğrultuda kültür-sanat alanında bu 100 günde neler yaptınız?
Bugün Beyoğlu’nun bazı mahallelerinde hala resimle tanışmamış, henüz boya ile temas etmemiş gençlerimiz var. Oysa ki yarım saat uzaklıkta Türkiye’nin en önemli kültür vahası var. Toplumun her alanında olduğu gibi kültür sanat alanında da görülen bu uçurumu azaltmak en büyük hedefim. Bu bakış açısıyla çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik mobil çalışmalar yapmak, sanatı mahallelerine kadar taşımak için gezici sinema, tiyatro gibi etkinliklere başladık.
Genç sanatçıları özellikle önemsiyorum. Sanat okuyan sayısız gencimiz okul sonrası fahiş kiralar ve maddi imkansızlıklar nedeniyle İstanbul’dan memleketlerine dönüyor. Oysa İstanbul sanatçıyı besleyen bir şehir. Açık çağrı ile duyuracağımız bir seçki düzenleyeceğiz ve her disiplinin birincilerine atölye kullanım imkanı sunacağız. Göreve gelir gelmez Çocuk Gençlik Bianelinin bir noktasını Beyoğlu’na taşıdık. Artcontact Sanat Fuarına genç sanatçılarımız ile katıldık. Ağustos ayında İstiklal Sanat Galerisi’nde yapılacak karma sergiye gençlerimizin “Şimdi Beyoğlu” ismini vermesi bu çalışmalarımızın genç sanatçılarımızda karşılık bulduğunun somut göstergesi.
Bizim unutulmaması gereken bir kent mirasımız var. Geçmişe bakıp kentin sanat kimliğini oluşturan bileşenlere sahip çıkarken bugünü de gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuz var. Düşünün ki çok yakın zamanda Orhan Taylan, Temel Kerimoğlu, Mario Levi, Genco Erkal gibi birçok değerli sanatçıyı, sanat insanını kaybettik ve hepsi sanatının büyük bölümünü Beyoğlu’nda geçirdi. Biz değerlerimiz yaşarken Beyoğlu ile ilişkilerini, eserlerindeki Beyoğlu’nu, onlarla birlikte geleceğe taşıyacağız. Belgesel nitelikli sergiler ve içerikler üretmek için sanatçılarımızla temaslarımız başladı.
'METRUK BİNALARI SANATA AÇILACAK'
Beyoğlu uzun yıllar kültür sanata neredeyse kapalı kaldı. Tüm bu projeleri hayata geçirirken kullanabileceğiniz gerekli sanat merkezleri var mı ?
Beyoğlu bir sanat merkezi olmasına rağmen ne yazık ki sanat mekanı sıkıntılarımızın çok büyük ölçekte olduğunu üzülerek söylüyorum. Sanat merkezi olarak kullanılabilecek yapılarımızın güçlendirme ve büyük ölçekli tadilat ihtiyaçları var. Bu noktada İstiklal Caddesi’nde önemli bir tarihi mekan olan Terra Santa birçok kültürel etkinliğin merkezi olacak. Terra Santa’nın sezon takvimini Beyoğlu ile özdeşleşmiş kurumlar, yayınevleri, sanatçılar ile planlıyoruz. Terra Santa’nın 2024-2025 sezonunda ağırlıklı olarak karma sanatçılarla yapılacak etkinliklere ev sahipliği yapacağını söyleyebilirim. ‘Kent Tamir’ adını verdiğimiz projemiz ile metruk halde bulunan binaları restore ederek yeniden fonksiyonlandıracağız. Bu mekanların yeni kültür ve sanat adresleri olmasını sağlayacağız.