Ercüment Akdeniz: Yeni bir linç dalgasının eşiğindeyiz

Ercüment Akdeniz: Yeni bir linç dalgasının eşiğindeyiz
Kayseri'deki ırkçı saldırıları değerlendiren yazar Ercüment Akdeniz, yeni bir linç dalgası eşiğinde olunduğunu söyledi. DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk da ırkçı saldırıların bilinçli kışkırtılıyor olabileceğini belirtti.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - Kayseri'de Danişmentgazi Mahallesi’nde bir kişinin 6 yaşındaki kız çocuğunu istismar ettiği iddiaları üzerine pazartesi günü başlayan ırkçı saldırlar sürüyor. Olaylarda Suriyelilere ait dükkanlar, iş yerleri, araçlar ve evler taşlandı, yakıldı ya da tahrip edildi. Pazar günü de Muğla’nın Seydikemer ilçesinde Kürt işçilere, aralarında Kumluova mahalle muhtarının da olduğu 20 kişilik bir grup satırlarla, bıçaklarla, silahlarla, sopalarla saldırdı. Yaralanan işçiler, “Kürt olduğumuz için bu saldırıya maruz kaldık. Buradan gitmemizi istiyorlar” dediler.

Peki bu linç olayları neyi işaret ediyor? Toplumda nefret söylemlerinin artmasının altında neler yatıyor? Mültecilerle ilgili çalışmalar yapan Yazar Ercüment Akdeniz ve DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, artan ırkçı saldırıları Artı Gerçek’e değerlendirdi.

'GÖÇMEN DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR'

ercument-yeni-1200x600.jpg

Adli bir vakadan çıkan hadiselerin toplumsal bir vakaya dönüştüğünü söyleyen Akdeniz, buna örnek olarak, Altındağ ve Adana Mirzaçelebi mahallesindeki ev yakmaları ve Maraş’tan başlayıp, Mersin, İzmir, Tekirdağ, Ankara İstanbul’da linç dalgalarının atılmasını veriyor. En büyük endişesinin ise yeni büyük bir linç dalgasının eşiğinde olunduğunun altını çizen Akdeniz şöyle devam ediyor.

“Umarım Kayseri böyle bir linç dalgasına evrilmez. Çünkü bu bir sonuç. Toplumda uzun zamandır gerek siyasi aktörler tarafından gerekse bazı medya yayın organları ve sosyal medya tarafından çok yoğun bir şekilde göçmen düşmanlığı propagandası yapılıyor. Yeni bir linç dalgasının eşiğindeyiz. Sivas katliamının yıl dönümünde yine böyle ev yakma görüntüleriyle karşılaşmamız tesadüf değil çünkü Türkiye’de sağcı dalga uzun süredir var”

“NEFRET SUÇLARI CEZASIZ KALIYOR”

Nefret suçlarının cezasız kaldığını önemle belirten Akdeniz, Kayseri’de olayların geçtiği Danişmentgazi mahallesinin yoksul bir işçi mahallesi olduğunu ve burada çalışan işçilerin çoğunun sanayi bölgelerinde çalıştıklarını belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor.

“Suriyeli nüfusun devreye girmesi ile birlikte onların çaresizliğinden yararlanan patronlar düşük ücretle sigortasız çalıştırıyorlar bu da emek alanında çok vahşi bir yarışı ortaya attı. Bu galeyanın arkasındaki sosyoekonomik arka planda böyle bir gerçeklik var. İç Anadolu merkezli ve AKP’nin arkasındaki sermaye grupları olan ve kendilerini Anadolu Kaplanları diye ifade eden muhafazakâr patron örgütleri de Kayseri’de, Konya’da Türk gençlerinin iş beğenmediğini mecburen Suriyelileri çalıştırdıklarını söylüyorlar. Oysa düşük ücret yarışına soktular yerli ve göçmen işçileri. Dolayısıyla bu olayların buraya gelmesinde böyle sınıfsal bir altyapı da var. Irkçılık meselesinde yanlış bilgiler, sosyal medya paylaşımları gençleri bu tür olayların içerisine sürüklüyor. Göçmen düşmanlığı üzerinden yükselen aşırı sağ anlayış gerek Avrupa’da gerek dünya da gerekse de Türkiye’de önce hedefine mültecileri aldı. Demokratik kurumların ortak akılla inisiyatif almaları gerekir”

'SALDIRANLAR ARASINDA MUHTAR DA VAR'

adsiz-tasarim-2024-07-03t001156-867.png

DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, Kürt işçilere yönelik yaşanan linç girişimine ilişkin olay sonrası Muğla’ya gidip yerinde tespit yaptıklarını söylüyor. Çubuk, olayın nasıl geliştiğini şu sözlerle anlatıyor:

“Bir yol meselesinden olay çıkmış gibi gözüküyor. Ailenin genç çocuğu aslında yol veriyor ama karşı taraftakiler bağırıyorlar, küfürler ediyorlar, devamında da döner bıçaklarıyla saldırıyorlar. Genç bunun üzerine ailesini arıyor, gelin beni kurtarın diyor. Babası ve amcası olay yerine gidiyor, saldırıyı yapanları
uyarıyorlar. Bunun üzerine karşı taraf yine saldırıyor, o sırada başkalarını da çağırıyorlar. Gelenler arasında muhtar da var, ellerinde sopalarla geliyorlar. Babaya kulağının arkasından satırla vuruyorlar, baba bayılıyor, çocuk babanın yanına gitmek istiyor, hortum ya da plastik sopa gibi bir şeyle darplar alıyor, vücudunda ciddi izler vardı. Muhtar’da amcanın üzerine silah sıkıyor, jandarma gelince de ayırmak için havaya ateş ettiğini söylüyor, olayı kısaca böyle anlatabilirim”

“OLAYIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Burcugül Çubuk, özellikle mevsimlik tarım işçilerinin gerek ekonomik gerekse de savaş dönemlerinde yerleştikleri bölgelerde yoğun bir ırkçılıkla karşı karşıya kalındığını söylüyor. Yaz aylarında daha yoğun saldırıların olduğunu ifade eden Çubuk, bu tür durumlarda soruşturma dosyalarının ve davalarının birçok eksikle devam ettiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

“Bizim bu olaya dair ciddi endişemiz var. Çünkü her iki tarafında beyan ettiği kesici aletlerle ilgili hiçbir arama çalışması yapılmamış, sadece muhtarın silahına el konulmuş. İşçilerin beyanı üç ya da 4dört el ateş edildiği, iki el havaya ateş ettiğini muhtar zaten beyan etmiş. Şu an görünen olayın üzerini örtmeye çalışıyorlar. Belli ki Kürt işçilerin köyde yaşamasını istemeyen bir toplam var. Olayın başında çıkan kavga ne kadar örgütlü bilemem ama arabalarında bıçak, silah, sopa gezdirmeleri, muhtarın “daha öldürmediniz mi bunları” demesi ve olay esnasında kavgaya karışanların Kürt düşmanlığı üzerinden gelmeleri tesadüf
olmasa gerek”

'IRKÇI SALDIRILAR BİLİNÇLİ OLARAK KIŞKIRTILIYOR OLABİLİR'

Kayseri de yaşanan olaylara da değinen Çubuk, bir gün önce Antep ve Hatay’da da devam eden olayların arkasında özel bir kışkırtma olabileceğinin endişesini taşıdıklarını söylüyor. Özellikle iktidarın körüklediği bir şovenizm olduğunun altını çizen Çubuk sözlerine şöyle devam ediyor.

“Son dönemlerde başlayan, kendinden olmayanlara yönelik ırkçı saldırılar bilinçli olarak kışkırtılıyor olabilir. Özellikle gündemin buraya evrilmesi nefret ve kutuplaşmanın artması istenmiş olabilir. Burada sokağa çıkartılan insanlar üzerinden kendisine meşruluk devşirecek bir iktidarla karşı karşıyayız. Kayseri’deki olaya gelirsek, bu ülkede sayamayacağımız kadar çocuk istismarı olduğunu biliyoruz, hiçbir yerde kimse sokağa çıkmadı. Bu olayda sokağa çıkanların amacının tamamen ırkçılıkla alakalı olduğunu biliyoruz. İstismara uğrayan çocuğun Suriyeli olduğu vali tarafından açıklandı, bu açıkçası ırkçılıktır.
Sokağa çıkıp göçmenlere saldıranların çocukları dert ettiğini düşünmüyoruz"

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar