24 Boğaziçili serbest bırakıldı
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK - Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyımı protesto ettiği için 5 Ocak sabahı gözaltına alınan öğrencilerden 24'ü bugün savcılığa sevk edildi. Tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Yıldız İdil Şen ve Azad Aksoy'un da adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasıyla 24 kişinin tamamı bırakılmış oldu.
Akşam saatlerinde 21 adli kontol şartı ve biri de savcılık aşamasında olmak üzrer 22 kişi serbest bırakılmıştı.
Serbest bırakılan öğrencilerden Burak Çetiner gözaltında çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını belirterek yaşananları şöyle anlattı:
"Sabah saat 6'ya doğru kapıyı çaldılar daha annen babam uyuyorken. Kapıyı koçbaşı ile kırdılar. Ben rüya zannettim zaten uyanana kadar annemle babam silahla yere yatırılmıştı. Beni de yere yatırdı Özel Harekat. Evi aradılar, odamın her yerini dağıttılar. Ters kelepçeleyerek gözaltına alıp götürdüler. Ondan sonra Vatan Emniyet'te çıplak arama yapıldı. Gözaltındaki arkadaşlar olarak da açlık grevindeydik. Sadece şeker aldık, şekerleri de sanıyorum 6 saat boyunca vermediler avukatlarımız getirdiği halde.
Suları da geç verdiler avukatlar gönderdiği halde esas olan benim bugün en çok bahsetmek istediğim bugün Bayrampaşa'da (hastanede yaşananlar)... Bayrampaşa'daki görüntüler bugün polis kayıtlarında da var. Sağdan soldan doktorlar çekmeye çalıştı onları da engellediler.
Hepimizi yere yatırıp ters kelepçelediler sağlık kontrolünün çıkışında. Plastik kelepçe ile bileklerimiz bağlandı, hissetmiyorduk artık."
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan öğrenci Burak Çetiner: Gözaltında çıplak arandık, hastanede darp edildik, darbı görüntülemek isteyen doktorlar engellendi...https://t.co/Bozhf0anHa pic.twitter.com/xInkNYWbAa
— +GERÇEK (@artigercek) January 7, 2021
Serbest bırakılan LGBTİ+Q aktivisti Havin Özcan da gözaltında polisler tarafından cinsel taciz ve tecavüz tehdidine maruz kaldığını belirterek şöyle konuştu:
"Arkadaşımla beraber racize uğradım. Hukuksuz bir şekilde ters kelepçe takıldı. Ve sürekli kelepçelerimiz sıkıldı. Muayeneye gittiğimizde doktorlar hiçbir şekilde rapor yazmadılar. Hepsi yandaş doktorlardı. Nezarethaneye götürüldükten sonra bir polis geldi. Ardından beş polis daha geldi. Hepsi başıma toplanıp beni tecavüz etmekle tehdit ettiler. 'Copu nerene sokayım, gerçi sen ondan da zevk alırsın' ifadelerini kullandılar. Hepsinin eşgalini biliyorum. Çıplak arama dayatıldı."
