Boğaziçi’nin emekli akademisyenlerinin kart iptaline yargı freni

Boğaziçi’nin emekli akademisyenlerinin kart iptaline yargı freni
Mahkeme, Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin, emekli akademisyenlerin üniversiteye giriş kartlarını iptal etmesine ilişkin açtıkları davada yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dosya avukatlarından Karagülle mahkemeden ‘iptal kararı’ beklediğini ifade etti.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük binası önünde yapılan protestolara destek vermeleri gerekçe gösterilerek kampüse girişleri yasaklanan yedi emekli akademisyenin üniversiteye giriş yaptıkları BUCard’larının rektör vekilince iptal edilerek kampüse girişlerinin engellenmesine mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dosya avukatlarından Mert-Er Karagülle kararı Artı Gerçek’e değerlendirdi.

Avukat Mert-Er Karagülle kararda yer alan ‘belirlilik ilkesine’ dikkat çekerek söz konusu kartların verilme koşullarına bugüne kadar uygulandığını ifade ederek, “Mezun öğrenci kartlarının, personel kartlarının, emekli akademisyen kartlarının hangi gerekçelerle iptal edileceğine dair mevzuatta yasal bir düzenleme veya yönetmelik yoktur. Bu yüzden verilen iptal kararları keyfidir. Eğer rektör yardımcısının bu işlemi hukuki bulunursa ilerleyen zamanlarda bütün kart sahipleri hangi gerekçe ile üniversiteye girişinin engelleneceğini bilmeksizin bir risk ile karşı karşıya kalır” değerlendirmesinde bulundu.

MAHKEMENİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

Emekli akademisyenler; Alpar Sevgen, Esma Ayfer Hortaçsu, Güler Fişek, Ayşe Sumru Özsoy, Fatma Gök, Fatma Oya Başak, Fatma Cevza Sevgen’in konuyu yargıya taşıması üzerine İstanbul 13’üncü İdare Mahkemesi’nin 18 Eylül tarihli kararında şu ifadelere yer verildi:

“idari istikrar ilkesi gereğince davacılar adına düzenlenen mezun kartlarının (kampüs giriş kartlarının), öngörülebilir düzenleme olmaksızın süresiz iptal edilmesi, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Öte yandan; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmasına rağmen uygulanmasının sürdürülmesi, hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, davacılar yönünden telafisi güç zarara neden olacaktır. Zira, işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgililer açısından oluşacak zarar, işlemin uygulanmasına devam edilmesiyle artacak, yargılamanın sonunda verilecek muhtemel bir iptal kararı ile önceki halin iadesi güçleşecektir. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin davacılara ilişkin kısmının; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.”

‘MAHKEMEDEN İPTAL KARARI BEKLİYORUZ’

Avukat Mert Er Karagülle, mahkemeden iptal kararı beklediğini ifade ederken yürütmeyi durdurma kararının iki önemli unsuru olan hukuka açıkça aykırılık ve giderilmesi/telafisi güç zarardan söz etti. Karagülle, “13’üncü İdare Mahkemesi bu yürütmeyi durdurma kararındaki iki unsura da değindi. Birinci unsur (hukuka açıkça aykırılık maddesi) olası iptal kararının gerekçesidir” dedi.

KARAR, MEZUN ÖĞRENCİLERİN KARTLARINA GETİRİLEN İPTALLERİ ETKİLER Mİ?

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi daha önce yaklaşık 138 mezun öğrencinin kampüse girişini engelleyerek kartlarını iptal etmişti. Mahkemenin vereceği olası iptal kararının “Mezun öğrencilerin kartlarına getirilen iptal kararını da etkiler mi?” sorusuna ise Mert Er Karagülle, “Yansıması gerekiyor. Çünkü bu kartlar, verildiği statüdeki kişilerin üniversite kampüsüne girip orada gerek bilimsel gerekse sosyal faaliyette bulunmalarına olanak sağlayan yani hukuki irtibatını düzenleyen bir belge niteliğindedir. Üniversite, oradaki eylemi cezalandırmak için ve bu zamana kartları iptal edilmeyenlere de gözdağı vermek için iptal kararlarını hayata geçirdi. bu karar hem kartları iptal edilenler açısından dikkate alınmalı hem de eğer Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü hukuka uygun davranması gerektiğini düşünüyorsa, yönetimin bundan sonraki benzer iptal niyetlerine engel olmalı” yanıtını verdi.

Karagülle, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünün işlemlerine karşı açılmış başka idari davaların da olduğunu ve bazılarının da yine mahkemelerce iptal edildiğini belirterek, “Artık bu üniversitenin keyfiliği hukuka aykırı davranışlarını gözden geçirip insanları mağdur etmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

MAHKEME MEZUN ÖĞRENCİNİN BAŞVURUSUNA DA DURDURMA KARARI VERMİŞTİ

Diken’den Mehmet Baran Kılıç’ın haberine göre; Boğaziçi Üniversitesi yönetimi geçen yıl 4-5-6 Temmuz’da mezuniyet öncesi olası protestoların önüne geçmek için toplu töreni iptal etmiş, 2 Temmuz’da attığı bir e-postada “Eylem yaparsanız mezun kartınızı iptal ederiz” ifadelerine yer vermişti. 4 Temmuz’da da bazı öğrencilerin kartları, iptal edilmiş, karar ise e-postayla tebliğ edilerek ‘kampüste düzenlenen eylem ve gösterilere katılmak’ gerekçe gösterilmişti.

Rektörlük bu yıl Mart ayında da çok sayıda mezuna kartının iptal edildiğinin tebliğ edildiği bir e-posta gönderdi. Bu kişilerden 1973 mezunu Semih Bilgin, okulun mezunlar ofisinden ‘eylemlerde bulunulduğu’ gerekçesiyle kartının süresiz iptal edildiği dışında başka bir bilginin yer verilmeyen bir e-posta aldı. Bilgin, kartının iptal edilmesinden sonra konuyu yargıya taşıdı. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin kararında ‘mezun kartlarıyla ilgili bir düzenlemenin olmaması ve iptal işleminin telafisi güç zararlar doğurma ihtimali’ gerekçe olarak gösterildi. (Artı Gerçek)

Öne Çıkanlar