'Bu dava, HDP'yi kriminalize etmek, ötekileştirmek, siyasetten tasfiye etmek dışında bir amaç taşımıyor'

HDP'li Meral Danış Beştaş bugün ilk duruşması görülen Kobane Davası'na ilişkin Artı TV'de değerlendirmelerde bulundu.

'Bu dava, HDP'yi kriminalize etmek, ötekileştirmek, siyasetten tasfiye etmek dışında bir amaç taşımıyor'

ARTI GERÇEK- Bugün ilk duruşması görülen Kobane Davası'nı değerlendiren HDP'li Meral Danış Beştaş, "Bu dava, HDP'yi kriminalize etmek, ötekileştirmek, siyasetten tasfiye etmek dışında hiçbir amaç taşımıyor" dedi.

Artı TV'de yayınlanan Erdoğan Aydın, Firki Sağlar ve Ahmet Faruk Ünsal ile Çetele programına, Prof. Dr. Selin Esen ve Halkların Demokratik Partisi Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş konuk oldu. Programda, bugün açıklanan Coronavirus kısıtlamalarıve tam kapanma kararı, Ermeni Soykırımı tartışmaları ve Kobane Davası tartışıldı.

'PANDEMİ BAŞLADIĞINDAN BERİ SOSYAL DEVLETİN GEREKLİLİKLERİ YAPILMADI'

İktidarın bugün açıkladığı tam kapanma kararını ve pandemi sürecinde alınan önlemleri değerlendiren Selin Esen, pandemi başladığından beri devletin sosyal devlet gerekliliklerini yerine getirmediğini söyledi. Esen şöyle konuştu:

"Bilim insanlarının öteden beri istedikleri bir kapanma. Bunun geç oluğp olmadığı konusunda konunyla ilgli bilim insanları yorum yapacaklardır. Ancak bu kapanmanın ir sosyal devlet boyutu var. Son bir yıldır sosyal devletin yapması gereken yardım ve desteği yapmadığını görüyoruz. Oysa sosyal devlet yurttaşlara insan onuruna yaraşır bir yaşam sunmalıdır. İnsan onuru kavramı anayasanın başlangıç bölümünde de geçer ve bağlayıcılığı da var. İnsan onuru dediğimiz zaman yurttaşların asgari ihtiyaçlarını karşılayan bir devleti anlıyoruz. Devlet bu anayasal ödevini yerine getirmedi. Bu konuda genellikle vatandaşlar kendi kaderleri ile baş başa bırakılıyor. Devletin sosyal alandaki ödevleri yerine getirilmiyor. Aynı politikanın bugün için de devam ettiğini görüyoruz. Kuşkusuz bunun değişmesi gerekiyor."

'KİMSENİN ATASI BUNU YAPTI YAPMADI YAKLAŞIMI ÜZERİNDEN İNSANİ BİR MESELE DEĞERLENDİRİLEMEZ'

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 yılında yaşanan Ermeni Katliamı'nı soykırım olarak nitelendirmesine dair konuşan Ahmet Faruk Ünsal, "Mesele önemli bir mesele olarak karşımızda duruyor. Ben bir kelime üzerinde ısrar ederek bir patinajı doğru bulmam. Hrant Dink'in meseleye yaklaşımı gibi yaklaşmanın karşılıklı acılara saygıyı hem daha rahat bu kaygan arazide yol almayı mümkün kılacak bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. O da soykırım ifadesinin kullanılması karşı tarafta bir alerji uyandırıyor ise o alerjinin neden kaynaklı olduğuna bakmak lazım. Utanma duygusu, kendine yakıştıramamak veya örtmek gibi bir takım sebeplerle yapılmış bir itiraz üzerinde gitmektense acılara daha makul bir zeminde konuşmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu konuda rahmetli Hrant gibi düşünüyorum. Bir kelime üzerinde ısrarla durduğunuz zaman oradaki acıyı, trajediyi örtüp "benim atam yapmadı" gibi son derece irrasyonel bir çıkmaza sürüklendiğini görüyoruz. Kimsenin atası bunu yaptı yapmadı yaklaşımı üzerinden bir insani mesele değerlendirilemez" dedi.

'BU İŞİ TARİHÇİLERİN ÜSTÜNE YÜKLEYEMEYİZ, KARARI SİYASETÇİLER VERMİŞTİR'

Erdoğan Aydın ise "Türklerin ataları suç işlemez" yaklaşımından çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin Ermeni sorunu ile yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Aydın şöyle konuştu:

"Asıl mesele, bir halkın çok kimlikli ve çok kültürlü bir coğrafyada yok edilmiş olması. Peki burada bir irade var mı? Celal Bayar'ın anılarını, Cemal Paşa'nın hatıralarını okuduğumuzda, Talat Paşa 900 bin civarında Ermeni'nin yok edildiğini teyit eder. Burada rakamların çok önemi yok. Diyelim 50 bin kişi öldürülmüştür. Sorun burada bir devlet iradesinin bir halka onu yaşadığı tarihsel coğrafyadan ortadan kaldırmak üzere gerçekleştirdiği girişimdir. Bu işi tarihçilerin üzerine yükleyemeyiz diye düşünüyorum. Çünkü bu kararı siyasetçiler vermiştir. Türkiye topraklarını Türkleştirmek, İslamlaştırmak ve muasırlaştırmak üzerinden bir iradenin Teşkilat-ı Mahsusa çeteleri tarafından organize ettiği örgütlü bir iş karşısındayız. Dünyanın bütün ülkelerinde atalarımızın bir kısmının insanlık suçları işlediğine dair bir hayli veri var. Türklerin atalarının da Almanların veya Amerikalıların atalarından farklı görülmesi gibi bir yanlışlık bizi geçmişte suç işlemiş atalarımızın koruyucusu kollayıcısı konumuna sokar diye düşünüyorum."

'BU DAVA BAŞTAN SONA SİYASİDİR'

Bugün ilk duruşması görülen Kobane Davası'na ilişkin konuşan Meral Danış Beştaş ise davanın tamamen HDP'yi siyasetten tasfiye etme amaçlı olduğunu söyledi. Beştaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Baştan sona siyasi bir dava olduğunu zaten biliyoruz. 6.5 yıl sonra açılan, mükerrer bir şekilde tutuklama kararlarının verildiği, AİHM Büyük Daire'nin 'Kobane protesto çağrısı demokratiktir' tespitinden sonra bu davanın bu şekilde yapılması Cumhur İttifakı'nın, HDP'yi kriminalize etmek, ötekileştirmek, siyasetten tasfiye etmek dışında hiçbir amaç taşımıyor. Biz Kobane protestoları sırasında yaşanan ölümlerin de mal kayıplarının da araştırılmasını isteyen bir noktadayız. Biz bunun için 11 defa araştırma önergesi verdik. Onlarca, yüzlerce soru önergesi verdik. Öldürülenlerin failleri bile aranmadı. 'Kim nerede, kimin tarafından öldürüldü' bunu bile ortaya çıkarmayan akıl bundan HDP'yi sorumlu tutuyor. Üstelik öldürülenlerin 27'si HDP'li kimliğiyle öldürüldü. Diğerleri de Kürt yurttaşlar olarak Kobane'de IŞİD vahşetine karşı protesto hakkını kullanan yurttaşlar. Arada HÜDA-PAR'dan öldürülen Yasin Börü var zaten sadece onun adını kamuoyu biliyor. Onun da failleri bulunduğu gibi diğerlerinin de failleri bulunsun diye sayısız talepte bulunduk. Malesef bunu yapmayan iktidar bugün başka bir siyasi hesapla muhalefeti özellikle de HDP'yi yargı eliyle kriminalize etme çabası içinde. Bu dava baştan sona siyasidir."

HDP meral danış beştaş Artı Tv Ermeni Soykırımı çetele kobane davası