Buğra Gökce paylaştı: İstanbul'da ilçe ilçe konut fiyatlarındaki artış

Artı Gerçek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, kentte son bir yılda konut fiyatlarında yaşanan artışı ilçe ilçe anlattı. Gökçe, "Konut fiyatlarındaki artış bizi mülksüzleşme, konut erişimin kısıtlanması ve derinleşen barınma krizi ile karşı karşıya bırakıyor" uyarısında bulunarak, rant odaklı sisteme son verilmesi ve sosyal konut üretilmesi çağrısında bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Gökçe, ağustos ayında İstanbul'da 17 bin 408 konut satıldığını, en çok konut satışı yapılan ilçenin de Esenyurt belirtti. Gökçe'nin paylaştığı grafiğe göre, Esenyurt'u Küçükçekmece ve Beylikdüzü izledi.

ORTALAMA FİYAT 4 MİLYONU GEÇTİ

"İstanbul'da ortalama konut fiyatı Ağustos ayında 4 milyon 677 bine çıktı" diyen Gökçe, "Ortalama konut fiyatının en yüksek olduğu ilçemiz Sarıyer. Sarıyer'i Beykoz ve Kadıköy takip ediyor. En düşük ilçemiz ise Esenyurt. 27 ilçemizde konut satış fiyatı İstanbul ortalamasının altında" ifadelerini kullandı.

Gökçe, ilçe ilçe ortalama konut fiyatlarını da paylaştı:

KONUT FİYATLARI NASIL ARTTI?

"Peki konut fiyatları nasıl arttı?" diye soran Gökçe, şöyle devam etti: "İstanbul'da 1 yılda konut fiyatları ortalama yüzde 68 arttı. Artış oranı enflasyonun üstünde. Ücretlilerin maaş ve gelirlerinin çok daha düşük oranda artması nedeniyle, bugün çalışanların konuta erişmesi geçen yıla göre daha zor."

Gökçe'nin paylaşımında, en çok artışın yüzde 100 oranı ile Şile'de olduğu görüldü:

'TALEP, DOĞAL DENGENİN ÜZERİNDE'

İBB Genel Sekreter Yardımcısı, paylaşımın sonunda "Konut fiyatlarındaki artış bizi mülksüzleşme, konut erişimin kısıtlanması ve derinleşen barınma krizi ile karşı karşıya bırakıyor" uyarısında bulunarak "Yabancılara konut satışının sürmesi ve makroekonomik koşullar nedeniyle de konuta yönelik talep, doğal dengenin üzerinde devam ediyor" dedi.

'SOSYAL KONUT ÜRETİLMELİ'

Gökçe, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu yüzden hem İstanbul'un deprem direncini arttırmak, hem de anayasamızda ifadesini bulan konut hakkını korumak için sosyal konut üretimini önemsiyoruz. Yurt ve sosyal konut üretimi piyasa dengelerini düzenleyeceği gibi, vatandaşlarımızın konut hakkını da koruyacak önemli bir araçtır.

Sosyal konut üretiminin yetersiz olması ve kamunun sosyal konut yada kiralık sosyal konut kullanımını da içeren bütünlüklü bir konut politikası olmaması nedeniyle barınma krizi daha da derinleşiyor, vatandaşlarımızın konuta erişimi azalmaya, çalışanların, emekçilerin İstanbul'da barınma imkanı da yok olmaya devam ediyor.

Ne yazık ki emlak piyasasını kamucu politikalar değil rant odaklı uygulamalar domine ediyor. Bu uygulamaların değişmesini bekliyoruz." (HABER MERKEZİ)