Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay: Hiç kimse umudunu kaybetmesin, bu memleket bizim

Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay: Hiç kimse umudunu kaybetmesin, bu memleket bizim
AYM'nin hakkında 'hak ihlali' kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay, Artı Gerçek'e kararı değerlendirdi: Hiç kimse umudunu kaybetmesin. Hâlâ adalet umudu var bu ülkede. Bu memleket, bu ülke bizim, cumhuriyet bizim.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Anayasa Mahkemesi, milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın 'seçilme hakkı' ile 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiğine karar verdi.

Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay, kararı Artı Gerçek'e değerlendirdi. Şükran Atalay; “Sevinçten ne diyeceğimi bilmiyorum, gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Karara çok sevindik, çok mutlu olduk. Geç de olsa beklediğimiz bir kararın çıkmazı bizi mutlu etti, umutlarımızı güçlendirdi. Süreçte birey olarak da toplum olarak da hiç hak etmediğimiz şeyleri yaşıyoruz. Kimse çıkıp da bize ‘Can kötülük yaptı’ diyemez. Can’ın annesi olduğumu öğrenen tanımadığım insanların bana karşı halleri değişiyor, davranışları güzelleşiyor" dedi.

Can Atalay'ın anne ve babası

'ANNELER AĞLAMASIN, BARIŞ OLSUN'

"Hiç kimse umudunu kaybetmesin. Hâlâ adalet umudu var bu ülkede" diyen Atalay, şöyle devam etti:

"Bu ülkede artık anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin, barış olsun. Ekmeğimiz, tuzumuz yeter bize. Can haksızlığa uğrayan herkesin yanında olmaya çalıştı, herkesin elinden tutmaya çalıştı. Bu ülkede adaletin yerini bulması için çalıştı. Bu ülkede hiç kimse umudunu kaybetmesin. Bu memleket, bu ülke bizim, cumhuriyet bizim. 100. yılımız kutlu olsun."

AMCA ATALAY: ADALET AÇISINDAN UMUT VERİCİ BİR KARAR

Artı Gerçek'e konuşan Can Atalay’ın amcası Abdurrahman Atalay da "Çok sevindik, çok gecikmiş bir karardı. Seçim sonucunda hemen alınması gereken bir karardı ama Türkiye’de hukuk böyle işliyor ne yazık ki. Bütün bunlara rağmen, aylardır hukukun geciktirilmesine rağmen çok sevindik. Bu karar Türkiye’de adalet açısından da umut verici büyük bir ışıktır. Çok büyük sorunlar var geride. Gezi Davasının cezaları var, hapiste hâlâ arkadaşlarımız var. 18’er yıl, ağırlaştırılmış müebbet hâlâ onların omuzlarında. Bu mücadeleyi devam ettirecekler.

İçerideki bütün arkadaşlarımızın da aynı şekilde özgürlüğe kavuşmasını diliyoruz. Osman Kavala’nın, Tayfun’un, Bakırköy’deki Mine’nin, Çiğdem'in de özgürlüklerine kavuşmalarını diliyoruz. Bu böyle böyle devam edecektir. O yüzden onlar adına da sevinçliyiz, onlar adına da mücadelemiz devam edecek. Can da dışarıda bu mücadeleyi, bu özgürlük mücadelesini en layıkıyla sürdürecek. Çünkü Türkiye’de genel olarak artık özgürlükler ve adalet problemi var. İnanıyoruz ki Can da dışarıya çıkmasıyla bu özgürlük ve adalet mücadelesini daha da güçlendirecek" dedi.

Can Atalay, amcası Abdurrahman Atalay ile

'HİÇ GECİKMEDEN TAHLİYE KARARI VERİLMELİ'

Abdurrahman Atalay, hukuki sürecin nasıl işleyeceğini de şöyle anlattı:
"Kararı veren 13. Ağır Ceza. Buraya başvurulacak, buranın tahliye kararı vermesi gerekiyor hiç gecikmeden. Çünkü bugüne kadar izlenen yöntemle bu arkadaşlarımız zaten çıkacaklardı ama bu günkü rutin yollar, usuller kullanılarak çıkmaları habire geciktirildi. Bunlar fiili cezalandırma yöntemleri. Alt mahkemenin bu yöntemlere başvurmayacağını, en kısa zamanda, daha önceki milletvekili örneklerinde olduğu gibi en kısa zamanda tahliye kararını vereceğine inanıyorum. Bu oyalamayı devam ettirmeyeceklerine inanıyoruz."

NE OLMUŞTU?

TİP'ten Hatay milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Gezi tutuklusu avukat Can Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yapılan başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesince reddedilmişti.

Bunun üzerine Atalay'ın avukatları yargılamada durma kararı verilmesi ve tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuştu.

Bu arada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 12 Ekim'de başvurunun görüşülmesini, bir üyenin dosyaya hazırlanamadığını belirtmesi üzerine ertelemişti.

Öne Çıkanlar