Can Dündar, 15 Temmuz'u, Hitler’i iktidara taşıyan 'Reichstag Yangını'na benzetti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hedef gösterdiği ve iki yıldan fazla süredir Almanya'da yaşayan Özgürüz'ün Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) iktidarının güçlenmesinde önemli bir faktör olan Alman parlamentosu 'Reichtag Yangını'nın yıl dönümünde bir yazı kaleme aldı. 27 Şubat 1933'te Reichtag binasının yanmasının ardından milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olan Adolf Hitler'in iktidarını sağlamlaştırdığını hatırlatan Dündar, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından da Türkiye'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın tüm yetkileri kendisinde topladığına dikkat çekti.
İki tarihsel olayda benzerlik kuran Dündar, "Hitler, yangının ertesi günü Cumhurbaşkanı’na imzalattığı kararname ile anayasadaki hak ve özgürlükleri askıya aldı. Sonra da muhaliflerine yönelik bir cadı avı başlattı. Erdoğan, bombalamadan beş gün sonra, üç ay için Olağanüstü Hal ilan ederek bütün yetkiyi kendisinde topladı. Hak ve özgürlükleri askıya alırken 50 binden fazla insanı tutuklattı. Hepsi, muhalifleriydi." diye yazdı.
Can Dündar'ın Alman gazetesi Zeit'ta çıkan yazısı şöyle:
Değişik zamanlar, benzer resimler: Alman Reichstag binası yandığında Hitler iktidarını sağlamlaştırmıştı. Türkiye’de askerler darbeye giriştiklerinde Erdoğan bunu karşı darbe yapmak için kullandı.
Erdoğan’ı Hitler’e benzetecek değilim.
Türkiye’yi 1930’lar Almanyasıyla da kıyaslamayacağım. Ama mutlak iktidar arayan despotların, nasıl krizlerden güç devşirdiğine iki örnek vereceğim:
27 Şubat 1933 ve 15 Temmuz 2016…
İlkinde Alman parlamentosunun toplandığı Reichstag binası kundaklandı. Kundaklamanın sorumlusu olarak akli dengesi yerinde olmayan biri tutuklandı; komünistler yakalanıp yargılandı. Yangının gerçek sebebi ve sorumluları ise hep bir muamma olarak kaldı.
İkincisi, Türkiye’de Meclis’in bombalandığı darbe girişiminin tarihi… Parlamento toplantıdayken F-16 savaş uçakları Meclis’e dört bomba attı. Bombalamanın ardında, Erdoğan’ı devirmeye çalışan bir grup asker vardı. Başaramadılar. Yakalandılar. Yargılanmaları sürüyor.
İki olayın öncesine bakalım:
Almanya’da Hitler’in ülkedeki kargaşayı bastırması için Şansölye olarak atanmıştı. Türkiye’de ise Erdoğan, "Gezi isyanı" olarak adlandırılan olayları kanla bastırmış, eski ortağı Gülen’le hesaplaşmaya girişmişti. İkisinin de hukuk engeline takılmaksızın iktidarlarını sağlamlaştıracakları bir bahaneye ihtiyacı vardı. Meclis’e saldırı, kitleleri "kaos geliyor" korkusuna sürüklerken, onlara diktatör yetkileri armağan etti.
Hitler, yangının ertesi günü Cumhurbaşkanı’na imzalattığı kararname ile anayasadaki hak ve özgürlükleri askıya aldı. Sonra da muhaliflerine yönelik bir cadı avı başlattı.
Erdoğan, bombalamadan beş gün sonra, üç ay için Olağanüstü Hal ilan ederek bütün yetkiyi kendisinde topladı. Yetkiyi yedi kez uzattı, iki yıl kullandı. Hak ve özgürlükleri askıya alırken 50 binden fazla insanı tutuklattı. Hepsi, muhalifleriydi.
