'Cezaevinde çocuklara Kur'an eğitimi yasak'

HABER MERKEZİ- Yeni Asya gazetesi, cezaevlerinde cemaat üyesi olmaktan tutuklu annelerin çocuklarına Kur'an öğretmesinin yasaklandığını ileri sürdü.

Nur Cemaatinin yayın organı Yeni Asya, bugün 'Çocuklara Kur'an öğretmek de mi örgüt suçu?' manşetiyle çıktı. Türkiye'deki cezaevlerinde 700'e yakın 0-6 yaş arası bebbek bulunduğunu belirten gazete, "Annelerinin suçlarına göre ayrımcılığa uğrayan bebekler bazı haklardan yararlanamazken, çocuklarına Kur’an öğretmek isteyen annelere ‘örgüt içi eğitim faaliyeti’ suçlaması yapılıyor" dedi.

Haberde şu iddialara yer verildi:

"Edinilen bilgilere göre annesi darbe girişimi dolayısıyla tutuklu olan bebekler ve çocuklar kreş hakkından yararlanamıyor ve sadece 1 oyuncak hakkı veriliyor. Ayrıca adi suçlardan (hırsızlık, uyuşturucu satıcılığı gibi) tutuklu veya hükümlülerin çocuklarına verilen resim odasına gitme hakkı da bu çocuklardan esirgeniyor. Koğuşlarda resim yapmak isteyen çocuklara ise boya kalemi verilmesi bile yasak.

Kur’ân-ı Kerîm öğretmek örgüt suçu sayılıyor

Öte yandan edindiğimiz bilgilere göre eğer terör suçlamasıyla cezaevinde bulunuyorsanız Kur’ân-ı Kerîm bile öğretmeniz yasak. Çünkü örgütsel suç olarak değerlendirilerek, ‘örgüt içi eğitim faaliyeti’ suçu kapsamına sokuluyor. Cezaevlerindeki ‘darbe girişimi’ suçlamasıyla tutuklu kadınlar çocuklarına Kur’ân-ı Kerîm öğretmesi örgütsel suç olarak değerlendiriliyor. 25-30 kişilik koğuşlarda sürekli baskı altında kalan, psikolojik ve bedensel gelişimini tamamlamaya fırsat bile verilmeyen bebek ve çocukların durumuyla ilgili yetkililerin harekete geçmesi ve bu masum çocukların da geleceklerinin karartılmaması vicdan sahiplerinin öncelikli talebi. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre cezaevlerinde annesinin yanında kalan çocukların sayısının son üç yılda ikiye katladı.

Bebeklerin bile psikolojisi bozuldu

Henüz hakkında hüküm verilmemiş birçok anne bebeğiyle cezaevinde kalmaya zorlanıyor. Annelerine yapılan farklı muamelelere kendileri de maruz kalan çocukların ve bebeklerin psikolojik yönden hastalanmaya başladıkları gözlemleniyor. Yeme- içme ve yatak hakkı gibi temel insanî ihtiyaçlarına bile sınırlı bir şekilde ulaşan masum çocuklar arasında bile ayrımcılık yapılması tutuklular ve yakınları tarafından tepkiyle karşılanırken bu bebeklerin sesinin duyulmasını istiyorlar."