CHP'li Özel'den AYM'nin 'Saray' inşaatı iptali kararına ilişkin açıklama
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi'nin Ahlattaki Cumhurbaşkanlığı Sarayı için verdiği karar hakkında "Verilen karar, bir iktidar partisinin çıkardığı kanunların yargısal denetiminin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha göstermiştir." ifadesini kullandı.
Köşkün inşasına, Bitlis'in Ahlat ilçesi, Kale Mahallesi, Kaleiçi Mevkinde toplam 32 dönümlük arazi üzerinde başlanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ağustos 2018'de Muş'un Malazgirt ilçesinde düzenlenen "Anadolu’nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı"nda yaptığı konuşmada projeyi duyurmuştu.
Erdoğan, "Ahlat’a Cumhurbaşkanlığı köşkü yapacağız. Ahlat’ta 10 dönüm alanda, 1071 metrekare oturma alanına sahip bir otağ merkezi yapacağız. Malazgirt Savaşı’nın yaşandığı yeri milli park ilan ettik." demişti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi'nin Van Gölü'ne kıyısı olan Bitlis'in Tatvan ilçesine yapılması planlanan CumhurbaşkanlığıSarayı'nın iptal kararına ilişkin açıklamada bulundu.
Özel'in AYM kararına ilişkin yaptığı açıklamanın bir kısmı şöyle:
"Partimiz, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kanuni düzenlemeye, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hem komisyon hem Genel Kurul aşamasında karşı gelmiş, Rize, İzmir ve Ahlat’taki alanlarda doğayı betona çevirmek için muafiyet talep edilen bu maddeden dönülmesi için azami gayret göstermiştir ancak düzenleme Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin oylarıyla yasalaşmıştır.
İktidarını keyfiyetle sürdürmeye çalışan bu anlayışın, hukuku hiçe sayan, keyfilik ve muafiyet beklentisiyle ülkeyi yönetme hevesine, Anayasa Mahkemesi’nin bu üye yapısıyla bile sessiz kalmaması önemlidir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, üyelerinin iktidar partisi ve onun genel başkanıyla ilişkileri tarafımızca çoğu mecrada eleştiri konusu yapılmıştır. Ancak, son dönemde Anayasa Mahkemesi’nce verilen aralarında TBMM İçtüzüğü’nde yapılan bazı değişiklikler ile, YÖK Başkanı’na öğretim elemanlarına doğrudan soruşturma açma yetkisi verilmesi gibi Anayasa’ya açıkça aykırı hükümlerini iptal etmesi birlikte değerlendirildiğinde, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ve genel başkanının, anayasaya aykırı kanuni düzenlemelerle ülkeyi yönetmeyi nasıl alışkanlık haline getirdiği görülmektedir.
Verilen karar, bir iktidar partisinin çıkardığı kanunların yargısal denetiminin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha göstermiştir. Rejime kasteden anayasa referandumuyla bir tek adam rejimine geçtiğimiz 24 Haziran 2018 tarihinden bu yana, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama tekelini yok edecek biçimde kararnameler vasıtasıyla bir siyasi partinin genel başkanına keyfi ve kontrolsüz biçimde anayasaya aykırı düzenlemeler yapma olanağı da verildiği düşünüldüğünde, Anayasa Mahkemesi’nin üstlendiği rolün önemi artmaktadır.
Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesi’nin diğer tüm kararları olduğu gibi önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde müzakere edilmeyen dolayısıyla kamuoyunda yeterince tartışılmadan bir imzayla yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşan OHAL KHK’larına ilişkin kararlarını dikkatle takip ettiğimizi de kamuoyunun bilgisine sunarız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak anayasal sorumluluğumuz gereği, iktidar partisinin keyfi ve anayasaya aykırı kamu yararını hiçe sayan düzenlemelerdeki denetim görevimizi sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz."