CHP'nin eğitim harcamaları araştırması: Okula başlama maliyeti katlandı
Artı Gerçek - CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, yeni eğitim öğretim yılına dair değerlendirmesinde eğitim öğretim harcamaları üzerine yaptıkları araştırmanın verilerini paylaştı. Beslenme çantasının maliyetine değinen Karabıyık, "Vatandaş, çocuğunun yanına beslenme çantası koyacak. Günlük maliyeti içinde lüks, ekstra bir şey yok, 50 TL. Haftanın 5 günü koyacak diyelim ki 3 çocuğu var çarpı 3, nasıl yapacak? Evde yok, okulda yemek yok, beslenme çantasını dolduracak da para yoksa o zaman bu devletin ayıbıdır" dedi.
Karabıyık’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
20 MİLYONDAN FAZLA ÖĞRENCİ, 1 MİLYON 178 BİN ÖĞRETMEN DÜN EĞİTİM ÖĞRETİME BAŞLADI: İlk ve ortaöğretim kurumlarındaki 20 milyondan fazla öğrenci ve 1 milyon 178 bin öğretmen için eğitim öğretim dün yılı başladı. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Okulların tatile girdiği o dönemde ben şöyle bir açıklama yapmıştım. Demiştim ki ‘Bu dönem çok kıymetli bir dönem, tatil dönemi. Okulların ve eğitim sisteminin bütün sorunları masaya yatırılmalı ve çözülmesi için çabuk davranılmalı’. Sorunlar vardı. Sadece deprem bölgesindeki okullar değil, eğitim sistemindeki bütün sorunlar masaya yatırılarak çözüme kavuşturulmalıydı.
KATLANDI, DAHA DA DERİNLEŞTİ: Tatil bitti okullar açıldı ama sorunlar çözüldü mü? Hayır, katlandı, daha da derinleşti. Bu sorunları eğitime erişim, eğitimin niteliği ve eğitim yönetimine ilişkin sorunlar olarak üç grupta topluyoruz demiştik. Eğitime erişimde karşımıza en fazla çıkan sorun okul kayıtları, kalabalık sınıflar, okula ulaşım, okul malzemelerinin edinilmesi, barınma ve beslenme gibi sorunlardır. Nitelikle ilgili sorunlar ise, eğitimin amaçları, eğitim programları, öğretim teknikleri, ölçme ve değerlendirme, okullarda kullanılan eğitim teknolojileri gibi sorunlara yer vermiştik. Yönetsel sorunlar ise, mali kaynakların yetersizliği, öğretmen ve diğer personel eksikliğinin giderilmemesiydi.
HALEN KAYIT PARASI VELİLERDEN İSTENİYOR: Bize gelen bilgilere göre; halen kayıtlarda velilerden para isteniyor. Sayın Bakan Özer demişti ki döneminde, ‘Okulların ihtiyacı olan parayı gönderdik. Hiçbir ihtiyaçları yok. Para istemeye de ihtiyaçları yok, zaten öyle yasal bir durum da söz konusu değil.’ Biz o dönemde de neden para topladıklarını, örnekleri kendilerine ilettik. Kendileri de buna şahit oldu. Sayın Bakan Tekin geldi, dedi ki, ‘yok öyle bir uygulama. bağış falan da yok’. Ama herhalde farkında değiller, para toplamaya velilerden devam ediyorlar. Bir cümle örnek vermek isterim, para toplanırken deniliyor ki, ‘Siz çocuğunuzun temiz bir tuvalete gitmesini istemez misiniz? Biz o tuvaletin temizlenebilmesi için yardımcı personel istihdam etmek zorundayız. Sizlerden gelen katkılarla bunu yapacağız, başka paramız yok ki. Devlet de bize böyle bir yardımcı personel vermedi.’ Bunlar yaşanan gerçekler. Bu bir örnek. Bunun cevabına baktığınızda gerçekten üzücü. Ne okul müdürünün suçu var ne öğretmenin suçu var ne okul aile birliğinin suçu var ne velinin suçu var. Çünkü okullara yeterli bütçe, personel gitmiyor. Bu sorunlar da görmezden gelinmeye devam ediliyor.
MEB BÜTÇESİNİN, MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİNE ORANI BU YILKİ GERİLEMEYLE YÜZDE 9,64'E DÜŞTÜ: Eğer devlet eğitim yatırımlarına önem vermezse, özellikle MEB bütçesi içerisindeki eğitim yatırımlarını düşük tutarsa ya da gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki eğitim harcamaların oranı azalırsa o zaman velinin üstüne daha çok eğitim harcaması yükü biniyor. Bu bir gerçek… MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17.18 iken bu oran 2023 yılında 9.18. Bu bir gerilemedir. MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı bu yılki gerilemeyle yüzde 9.64'e düştü.
BİZDE YÜZDE 20'NİN ÜSTÜNDE KALIYOR: OECD ülkeleri içerisinde kamunun daha az harcadığı ve vatandaşa daha çok yük bindiği bir ülkeyiz. Normalde bizde yüzde 20’den daha fazlası eğitim harcamaları vatandaşın üstünde bu yük. Oysa yüzde 90’ın kamuda, yüzde 10 olan bir kısmın velide kaldığı diğer ülke örnekleri var. Bizde yüzde 20’nin üstünde kalıyor. Devlet, eğitim için ayırdığı payı, desteği azaltınca ekonomik çöküntü, yoksulluk, yoksunluk, işsizlik; enflasyon eğitim harcamalarında ve çocuklarını okula gönderen velilerin maddi durumlarında çok daha etkili olmaya başlıyor.
25 YILLIK BİR ÖĞRETMEN 24 BİN TL ALIYOR: Sözleşmeli ücretli öğretmen uygulamaları değişti mi, hayır değişmedi. 1 milyon ataması yapılmayan öğretmen var ancak; MEB boş geçen dersleri ücretli öğretmenler ile doldurmayı başarı olarak anlatıyor. Burada en ufak bir ihtiyaç olduğunu ifade etmiyor. Bu aslında bir eğitim sistemi ayıbıdır diye defalarca söylemiştik. Ücretli öğretmenler asgari ücretin çok altında gelir elde edebiliyorlar, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerde de 25 yıllık bir öğretmenin 24 bin TL aldığını biliyoruz. O da artık yaşam sınırının altında bir yere tekabül ediyor.
BUGÜN OKUL KANTİNLERİNDE SU 5 TL, 10 TL: Ulaşım ayrı bir sorun. Anayasa’ya baktığımızda, ‘eğitim zorunlu ise okula ulaşım haktır.’ Bu da devlet sağlamalıdır, desteklemelidir. Gelelim en önemli gündemimize Beslenme Çantası, nasıl doldurulacak. Sağlık Bakanı sayın Koca dedi ki ‘Okul çağı çocuklarımızın dengeli ve yeterli beslenmeleri gerekir, 3 ana ve en az 2 ara öğün olacak şekilde beslenmeleri uzmanlarca önerilmektedir.’ Çok doğru bir şey söyledi. Yanlış bir şey yok. Böyle olması gerekiyor ama sayın bakan, keşke bunu Milli Eğitim Bakanı da ekonomiyi yönetenler de duysa. Vatandaş enflasyona yenik düştü? Nasıl olacak bu iş? Alım gücü geriledi, her şey iyiymiş gibi gösterilirken mutfaklarda yangın var. Evdeki koşullar zor, yoksulluk, yoksunluk var, peki okulda öğle yemeği var mı acaba, bırakın yemeği sağlıklı bir su var mı? Bugün okul kantinlerinde su 5 TL, 10 TL.
HER ZAMANKİ GİBİ AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ: Biz dedik ki okullarda en az bir öğün yemek verilsin. Beraberinde sağlıklı bir su, bu bizim vaatlerimizde vardı ve ilk günden itibaren gerçekleştireceğimiz bir konuydu. Meclis’te en son Ekim 2022 ve kasım ayında 2023 bütçesi görüşmelerinde biz teklifler verdik, okullarda yemek verilmesi konusunda. Peki ne oldu, her zamanki gibi AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Peki sayın bakan partiniz neden bu reddetti? Neden çocuklara okul yemeği verilmedi? Hiç mi bu ülkenin parası yoktu buraya ayıracak?
BESLENME ÇANTASININ GÜNLÜK MALİYETİ 50 TL: Vatandaş, çocuğunun yanına beslenme çantası koyacak. Günlük maliyeti içinde lüks, ekstra bir şey yok, 50 TL. Haftanın 5 günü koyacak diyelim ki 3 çocuğu var çarpı 3, nasıl yapacak? Evde yok, okulda yemek yok, beslenme çantasını dolduracak da para yoksa o zaman bu devletin ayıbıdır. Diğer taraftan, bu şu enflasyonist ortamda ki TÜFE’nin perdeleyerek gösterdiği, gerçeği yansıtmayan, gerçekte daha yüksek olan enflasyon ortamında bu yıl okula başlamanın maliyetini, okula devamın maliyetini sizlere göstermeye çalıştık. Okula başlamada ekonomik maliyetin son 4 yılda geldiği noktayı piyasadaki 137 ürünün gerçek fiyatları üzerinden araştırarak ölçmeye çalıştık. Ayrıca araştırmamız, okula başlayan bir öğrencinin, veliden alınan kayıt paralarını içermiyor.
2023 YILINDA YÜZDE 486 ARTMIŞ: Okul öncesi düzeyde okula başlama maliyetleri 2019 yılına göre; 2022 yılında yüzde 285,26, 2023 yılında ise yüzde 654,36 oranında artmıştır. İlkokul düzeyinde okula başlama maliyetleri 2019 yılına göre; 2022 yılında yüzde 316, 2023 yılında ise yüzde 493,8 oranında artmıştır. Ortaokul düzeyinde okula başlama maliyetleri 2019 yılına göre; 2022 yılında yüzde 304,1, 2023 yılında ise yüzde 450,5 oranında artmıştır. Lise düzeyinde okula başlama maliyetleri 2019 yılına göre; 2022 yılında yüzde 286,8, 2023 yılında ise yüzde 486,4 oranında artmıştır.
İYİ TAMAM DA NE YAPILDI: Deprem bölgesindeki okullarımız da eğitime başladılar. Peki orada neler oluyor? Birtakım bize bilgiler geliyor. Bu konuda çok ketum bakanlık. Ya kendi ellerinde bilgi yok, dağınık ya da bilgi paylaşmak istemiyorlar. Birtakım açıklamalar yapılmıştı. En son Hatay Valisi’nin 27 Ağustos’ta yaptığı bir açıklama var. ‘İl genelinde 170 okulumuz depremde maalesef yıkıldı, 81’i orta, 196’sı da hasarlı olmak üzere 277 okulumuz hasarlıdır.’ Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü’nün açıklamaları var. İyi tamam da ne yapıldı? Yaz dönemi çok kıymetliydi ya. Birtakım şeylerin masaya yatırılıp çözülmesi, öncelik verilmesi, doğru planlanması, yatırım bütçelerinde yer verilmesi gerekliydi ya. Geç kalınmadan yapılması gerekliydi ya.
KONTEYNERLER GELMİŞ Mİ EĞİTİM İÇİN, YOK: Bir araştırma yaptık. Çok net sonuçlar çıktı. Bir kere tadilatlar çok geç başlamış. Şu anda bir açıklama yapılmış bakanlıktan, sınıflar sadece yüzde 68’i tamamlandı deniyor ama vatandaş onu da öyle söylemiyor. Bir kere tadilatlar teknik ekiplerle de biz onların kontrollerini zaman zaman yaptırdık, maalesef tadilatlar geç başladı, geç harekete geçildi, plansızlık, organizasyonsuzluk kaos orada had safhadaydı. Okulu olmayan, okulu bitmeyen yerlerde bakanlık ilkokuldan itibaren taşımalı eğitim yapmak istiyor. Ama yerel halk diyor ki, ‘ilkokul 4’üncü sınıfa kadar olan çocuklarımızı taşımayın. Yakınımızda olsunlar, konteyner olsun, yakınımızda olsunlar, taşımalı eğitimde çocuklarımız daha zorlanacak.’ Konteyner gelmiş mi eğitim için, yok. Vatandaşlar bundan şikayetçi.
ÖĞRETMENLER GELMİŞ, NEREDE KALACAKLARINI BİLMİYORLAR: Peki kırsal kesimde neler oluyor? Sorunlar çok daha net ve eğitime hazır olmadığını görüyoruz. Diğer taraftan öğretmenler gelmiş, öğretmenler nerede kalacaklarını bilmiyorlar. Öğretmenlerin kalacakları yerlerin planları hiçbir şeyi yapılmamış. Çok azının yeri var. Diğerleri kara kara düşünüyor. Hatta yeri olmadığı için okula ailesiyle birlikte dün sabah gelen ve bu akşam nerede kalacağız diyen öğretmenlerin olduğu bize ulaştı. Sağlam okullardan kamu kurumları halen çıkmamış. Bir de böyle bir sorun var. Kırtasiye malzemeleri orada hem az hem pahalı. Orada da yoksulluk, yoksunluk had safhada. İş dinamiği bozulduğu için ekonomik zorluklar var. Bunları da unutmamak lazım. Beslenme çantası doldurma zorluğu burada da var.
İKİLİ EĞİTİME GEÇİLMİŞ: Okullar birleştirilmiş yer olmayınca. İkili eğitime geçilmiş. Bu sorun çoğu okulda devam ediyor. Bundan da aileler son derece rahatsız. Böyle olunca ikili bir eğitim olacak, gecenin karanlığına kadar kalacak öğrenciler. Bir an önce normal hayata dönmek için çalışmaların yapılmasını talep ediyorlar. Çocuklarımızın güvenli, sağlam okullarda tam zamanlı eğitim alması en önemlisidir." (ANKA)
Bakan Tekin yeni müfredatı anlattı, mülakat vurgusu yaptı
3 bin 500 çocuğun namaza götürüldüğü anları paylaşan gazeteci Bilal Güldem'e tehdit
Türk Eğitim-Sen 'haftalık ders çizelgesi'ni Danıştay’a taşıdı: 'Telafisi güç sorunlar doğuracak'
MEB öğretmenlerden önlüklü fotoğraf istedi
Eğitim İş Bursa Şube Başkan Yeliz Toy'a 'Sus' davası: 'Bu dava bir rövanş davası'
Nilüfer'de okul krizi devam ediyor, Öğrenciler ve veliler servis için eylem yaptı