Cizre bodrumlarındaki cenazeler ailelere verilirken parçalandı

HABER MERKEZİ - Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2016 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında bir apartmanın bodrum katına sığınan 24 kişinin öldürülmeleriyle ilgili gerçek henüz ortaya çıkarılmış değil.

Aralarında çocukların da bulunduğu belirtilen 24 kişi, Cudi Mahallesi Bostancı Sokak’taki 23 numaralı apartmanın bodrum katına sığınarak günlerce yardım beklemişti. Aralarında yaralılarında olduğu belirlenen 24 kişi için yapılan bütün girişimler sonuçsuz kalmış, askerin operasyonunun ardından insanların yanmış ve parçalanmış cesetlerine ulaşılmıştı.

Bodrumlarda yaşanan ölümler, aradan geçen iki yıla rağmen hala aydınlatılamadı. Konuyla ilgili devletin resmi açıklamalarının yanı sıra insanların güvenlik güçlerince ‘infaz edilip, yakıldığı’ yönünde tanık anlatımları da kamuoyuna yansıdı.

Bu iddiaları araştırmak için resmi bir soruşturma açılmadığı gibi, bu konuda hukukçular ve insan hakları örgütleri tarafından yapılan bütün girişimler de sonuçsuz kaldı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin bölgede inceleme yapması da devlet yetkilileri tarafından engelleniyor.

Ancak Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, o bodurumda yaşamını yitirenler arasında bulunan KJA (Özgür Kadın Kongresi) üyesi Berjin Demirkaya ile ilgili yürüttüğü soruşturma dosyasındaki detaylar, ölümlerle ilgili kuşkuları yeniden gün yüzüne çıkardı.

‘CENAZELER TANINMAYACAK DERECEDE YANMIŞ’

Savcılığın hazırlamış olduğu soruşturma tutanağına göre, 10 Şubat 2016 tarihinde güvenlik güçleri Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 numaralı binada bir arama gerçekleştiriyor. Aramada bulunan kimliği belirsiz cesetlerden biri üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işleminin ardından, 23 Şubat 2016 tarihinde yapılan DNA testi sonucu yaşamını yitiren şahsın Berjin Demirkaya olduğu tespit ediliyor.

Tutanakta devamla şu ifadelere yer veriliyor: "Berjin Demirkaya’nın ölü olarak ele geçtiği ikamette yapılan aramada, terör örgütü mensubu olduğu değerlendirilen ve 19 adet tanınmayacak derecede yanmış cesetlerin olduğu, bodrum bahçesinde 3 adet tanınmayacak derecede yanmış cesetlerin, yine başka bir oda içerisinde 2 erkek ve bir bayan şahsa ait cesetlerin daha bulunduğu (…) anlaşılmıştır."

AİLELERE VERİLEN CENAZELERDE BÜTÜNLÜK YOKTU

Söz konusu ifadelerden, güvenlik güçleri bodrum katına girdiğinde cesetlerin henüz bütün olduğu anlaşılıyor. Çünkü bulundukları yerler ve durumları net olarak tarif ediliyor. Fakat ailelerin teslim aldığı cenazelerin birçoğunun vücut bütünlükleri yoktu ve çocuklarına ait birkaç uzuv poşetler içinde verilmişti.

Konuyla ilgili İsviçre Kanton Vaud Hasteneler Merkezi (CHUV) Adlı Tıp Birimi tarafından Ağustos 2016 tarihinde Demirkaya’ya ait üç küçük parçadan birisi üzerinde yapılan incelemede de, "Demirkaya’ya ait parçanın kömürleşecek derecede yüksek bir ısıya tabi tutulduğu ve parçaların küçük olması nedeniyle vücudun hangi kısmına ait olduğunun tespit edilemeyeceği" belirtmişti.

ÖLENLERİN KAÇ KİŞİ OLDUĞU HENÜZ SAPTANAMADI

Bu örnek, söz konusu bodrumda tam olarak kaç cenazenin olduğu ve nerede bulunduklarının kaba bir arama tarama faaliyeti ile anlaşılmasının mümkün olmadığını sonucunu çıkartıyor. Bütün bu bilgiler, vücut bütünlükleri bozulan cenazelerin sayılarının ve cinsiyetlerinin ancak kapsamlı bir DNA incelemesinin ardından anlaşılabilineceğini gösteriyor.

Yine savcının soruşturma dosyasında belirttiği üzere, Adli Tıp Kurumu’nun DNA raporu ise 23 Şubat tarihinde çıkıyor. Bu durumda akıllara şu sorular geliyor: "Güvenlik güçleri içeri girdiğinde cenazeler bütün halde miydi? Bahçede bulunan 3 kişiye cenazeler, nasıl ‘tanınamayacak derecede yanmış’ durumda olabiliyor? Tanıkların iddia ettiği gibi önce infaz edilip sonra mı yakıldılar?"

SAVCI İLE GENELKURMAYIN RAKAMLARI ÇELİŞİYOR

Savcılık soruşturma dosyasındaki ifadeler, o tarihlerde devlet kurumları tarafından yapılan açıklamalarla da çelişiyor. Savcılık, 10 Şubat günü yapılan söz konusu aramada toplam 25 cenazenin ele geçirildiğini söylüyor. Fakat 10 Şubat 2016 tarihinde, Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise şunlar kaydedilmişti: "Şırnak Cizre'de devam eden operasyonda; 20 (5+15) bölücü terör örgütü mensubu terörist etkisiz hale getirilmiştir. (09 Şubat 2016 tarihli basın açıklamasında yer verilen 15 bölücü terör örgütü mensubu terörist bu rakama dahildir.) 10 Şubat 2016 tarihinde de 3 ayrı bölgede, daha önce etkisiz hale getirildiği değerlendirilen 12 bölücü terör örgütü cesedi ele geçirildi…"

SES KAYITLARI VE YARALI HALDEKİ FOTOLARI YAYINLANMIŞTI

HDP’li milletvekilleri de, 29 Ocak tarihinde düzenledikleri basın toplantısında buradaki insanlara ait ses kayıtları yayınlamıştı. O bodrumda bulunan Mehmet Yavuzel ile HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş arasında geçen paylaşılan o ses kaydında, askerlerin içeriye ateş ettiği duyuluyor.

Bodrumdaki yurttaşlarla 30 Ocak 2016’tan itibaren iletişim tamamen kesilmişti. 31 Ocak tarihinde ise bir grup kadın, ellerindeki beyaz bayraklarla birinci bodrumun bulunduğu yere kadar gitmiş ama daha sonra burada bulunan güvenlik güçlerince gözaltına alınmıştı.

TRT ise duyurduğu haberde, bodrumlara yönelik bir operasyon gerçekleştirildiğini ve '60 teröristin ele geçirildiğini' açıklamıştı. İddia, 8 Şubat Pazartesi günü Şırnak Valiliği ile daha önce 'Burada kimse yok' diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yalanlanmış ve ölü sayısının 10 olduğu belirtilmişti.

(M.A)