Çocuklara Nakşibendi türbesinde 'dini sohbet'

İzmir Menemen'de çocuklar Nakşibendi şeyhinin bulunduğu türbede sohbete götürüldü. İl Müftü Yardımcısı Kadıoğlu'nun duyurduğu etkinliğe siyasi parti temsilcileri ve eğitimciler tepki gösterdi.

Çocuklara Nakşibendi türbesinde 'dini sohbet'

Artı Gerçek - İzmir’in Menemen ilçesinde Safa Cami’nde geçtiğimiz haftalarda küçük yaştaki çocuklarla cuma sohbeti gerçekleştirildi. Çocuklar, Nakşibendi tarikati şeyhinin türbesinin bulunduğu camide Cuma sohbetine götürüldü. İzmir İl Müftü Yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu, yapılan 'sohbeti' sosyal medyada yaptığı paylaşımında “Nakşibendi şeyhlerinden Esad Erbili hazretlerinin manevi huzurlarında gerçekleşmesi ayrıca güzeldi” diyerek paylaştı.

Yenigün haber sitesinden Sıla Arabacıoğlu'nun haberine göre İzmir İl Müftü Yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu, daha önce Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, mesai ve ders saatlerinin cuma namaz saatine göre ayarlanmasını istemesinin ardından yaptığı açıklamalar ile gündeme gelmişti. Kadıoğlu, “Gençlerin cuma namazına alışmalarının önünde en büyük engel eğitim sistemimizdir. Okullarda cuma namazlarını din dersi öğretmenleri kıldırmalı. Hutbeleri özel hazırlanmalıdır. Türkiye geneli olmasa da belirli illerde uygulamaya başlamalıdır” ifadeleri ile laik eğitim sistemini hedef almıştı. Öte yandan Kadıoğlu hakkında 2017’de 'FETÖ soruşturması' yürütüldüğü eşinin de o dönem açığa alındığı kamuoyuna yansımıştı.

‘İZMİR’E ÖZEL ÇALIŞMA’

Başta İzmir olmak üzere camiler üzerinden çocuklara yönelik çalışmalar yürütüldüğünü söyleyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, “İzmir gibi AKP’nin asla kazanamayacağı kentlerde özel olarak çocuklar ve gençler örgütlenmeye çalışılıyor” dedi. Çubuk yaşananlarla ilgili şunları söyledi:

DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk

“ÇEDES de bunun bir parçası. Temelde uzun zamanda dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi üzerinde çalışıyorlar. Bu çocuk ruh sağlığının bütünlüğünü parçalıyor ve hiçe sayıyor. Maket mezara ağıt yaktırmak, cenaze namazı kıldırmak, gelinlik giydirmek, çocukları silahlandırılıp şehitlik mertebesine ulaştırmak gibi tuhaf şeyler de yapıyorlar. Hem ÇEDES’in hem de bu bahsettiğim tuhaf etkinliklerin hem de çocukların camiye götürülmesinin kendini bilmez birilerinin yaptığını değil bunun planlı ve programlı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Cami ve okul arasındaki farkın ortadan kaldırıldığını söyleyen Burcugül Çubuk, “Öğretmen ve veli eğitim sisteminden dışlamaya çalışıyor. Menemen’de yaşanılan da bunun bir tezahürü. Dün Fetullah Gülen idi, bugün başka isimler. Ama temelde yapılan aynı şey; ırkçılık, kadın ve emek düşmanlığı… Ve bunları savunuculuğunu yapacak gelecek nesilleri örgütlemeye çalışıyorlar”

‘HEM LAİKLİĞE HEM GELECEĞE HAKARAET'

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokollerin devam edeceği yönündeki ifadelerine dikkat çeken Eğitim-İş 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci de tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

Eğitim-İş 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci

“Bu açıklama eğitim dışındaki yapılar çok cesaretlendi ve çocuklarımızın eğitim yuvasına müdahale etmeye başladılar. Eğitim, politik bir durumdur, ülkenin planıdır ama eğitimin tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi hem laikliğe hem geleceğe hakarettir. Ders saati içinde böyle bir durum varsa zaten suçtur, bunların bir takım güç odaklarının eliyle yapılmasını kabul etmiyoruz. Sadece okulları değil velileri de uyarmamız lazım. Veliler, çocuklarının öğretmen dışında kimseyle aktivite yapmasına izin vermemeli. ÇEDES için de çocuklarını sınıftan çıkartılamaması için dilekçe vermeleri gerekiyor. Biz bu durumların örneğini FETÖ döneminde gördük, hep söylüyoruz merdiven altında yapılan etkinlik ve eğitimlerin sonucu çok ağır oldu bu ülkede. Tekrar yaşanmaması için çocukları tarikat ve cemaatlere değil bilime emanet etmek zorundayız” (KAYNAK)