Çorlulu Aileler: Bize sözler verildi, birileri neden korunuyor?

Çorlu’da 25 kişinin hayatını kaybettiği 328 kişinin yaralandığı tren faciasında yaşanan adaletsizliğe dikkat çekmek isteyen aileler 1 haftadır adalet nöbeti tutuyor.

Çorlulu Aileler: Bize sözler verildi, birileri neden korunuyor?

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde göz göre göre meydana gelen tren faciasında yakınlarını kaybeden aileler, Çorlu Adliyesi önünde bir haftadır adalet nöbeti tutuyor.

8 Temmuz 2018’de ihmal sonucu yaşandığı ortaya çıkan tren faciasında 25 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmıştı. Yaşanan tren faciasında yakınlarını kaybeden 25 aile, soruşturma sonucunda siyasetçiler ve bürokratlar hakkında takipsizlik verilip, açılan davada TCDD’den sadece dört alt düzey çalışanın yargılanmasına tepki olarak bu hafta başında adalet nöbeti başlatmıştı.

SİYASİ PARTİ VE DEMOKRARİK KİTLE ÖRGÜTLERİNDEN DESTEK

Ailelerin bir haftadır tuttuğu nöbetin bugünkü bölümüne CHP, İYİ Parti, Sosyal Haklar Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Trakya Barosu, Özgürlükçü Demorkat Avukatlar Grubu ve Çağlayan Adliyesi önünde tutuklu avukatlar için yapılan Adalet Nöbeti eyleminin yürütücülerinden avukat Kemal Aytaç destek verdi.

ÇHD: KİMLER HAKKINDA NEDEN TAKİPSİZLİK VERİLDİĞİ AÇIKLANMALI

Adalet nöbetinde ailelerin avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil davada gelinen noktayı özetledi. Yeşil, "Bazı şüpheliler hakkında dosyaların nasıl ve hangi gerekçelerle ayrıldığının anlatılması ve bunların isim isim belirtilmesi lazım" dedi. "Soruşturmanın sürüncemede bırakılacak şekilde uzatılması ve ayrılması da doğru değil" ifadelerini kullanan Yeşil şunları söyledi:
Çorlulu Aileler: Bize sözler verildi, birileri neden korunuyor? - Resim : 1"Hazırlanan bilirkişi raporları ışığında kusurları tespit edilen bütün şüpheliler hakkında dava açılmalı ve hepsi yargılanmalıydı. Takipsizlik kararında bir dizi usulsüzlük yapıldı. Savcılık bu kararında siyasetçiler, bürokratlar ve üst düzey TCDD yöneticileri şeklinde kavramlar kullanıyor. Ceza soruşturmasında da ceza yargılamasında da siyasetçiler de bir kavramlaştırma olamaz. Kiminle ilgili takipsizlik verdiniz. Dosyadaki müvekkillerimizin tek tek şikayet dilekçeleri var. Dönemin ulaştırma bakanı hakkında, Ulaştırma Bakan Yardımcısı, müsteşar ve yardımcısı hakkında şikayetleri var. TCDD genel müdürü, müdür yardımcısı ve diğer yöneticiler hakkında takipsizlik verdiniz mi vermediniz mi bunu açıklayın."

ADALET NÖBETİNDEN AV. AYTAÇ: ADALET BİR GÜN SİZE DE LAZIM OLUR

Adalet Nöbeti yürütücülerinden Kemal Aytaç da adaletin bir gün herkese lazım olacağını belirterek, "Kenarda bekleyerek sıra bana gelmez diye düşünmeyin, adalet bir gün size de lazım olur" dedi. Aytaç, eskiden "adaletin kestiği parmak acımaz" şeklinde bir atasözünün olduğunu ancak bu sözün artık öldüğünü dile getirerek "Bugün adaletin kestiği her parmak acıyor ve öyle bir acıyor ki İstanbul’da avukatlar adliye içinde değil dışında topluma dönük adalet arayışlarını anlatmaya çalışıyor. Bugün adalet adı altında var olan kurumların yaptığı şey adaletsizliktir. Hatta daha ileri gidelim tuzaktır" ifadelerini kullandı.

Aytaç, "tek isteğimiz savcıların ve yargıçların adalet kurallarını işlemesidir, biz başka bir şey istemiyoruz" diye konuştu.

YILDIZ İMREK: YAŞAM HAKKI EN TEMEL HAKTIR

Avukat Yıldız İmrek de ailelerin adalet arayışına destek olmak için burada bulunduklarını ve bundan sonra da yargılama sürecinde sorumlular yargılanıp adalet yerini buluncaya kadar ailelerin yanında olacaklarını söyledi. İmrek, yaşam hakkının bir demokratik devlette en üst hak olduğunu, diğer hakların bu haktan sonra geldiğini ifade ederek "Anayasada belirtilen demokratik sosyal hukuk devleti varsa bütün eylem ve işlemlerinde buna uygun davranmalı" dedi.

SHD: AİLELER VE AVUKATLAR DAYANIŞMA İÇİNDE OLURSA SONUCA ULAŞILIR

Sosyal Haklar Derneği Başkanı Melda Onur da konuşmasında "Somalı Aileler, Aladağlı ve Çorlulu aileler niye var? Çünkü toplu ölümlere toplu katliamlara yol açan bir ekonomik rant düzeni var ve onu aklayan bir yargı düzeni var. Bu ekonomik rant düzenini aklayan yargı düzeniyle mücadele ede ede bir araya gelen aileler bir birlik oluşturdu" dedi.

Takipsizlik kararının beklenen bir karar olduğunu belirten, bundan sonraki süreçte de böyle kararların çıkabileceğini çünkü karanlık bir dönemden geçtiklerini ifade eden Onur şunları söyledi: "Bu iş hem aileler adına hem avukatlar adına bundan sonra ne kadar birlikte ve bir arada olursa o kadar güçlenir. Dayanışırsak bir sonuca ulaşırız. Demokratik kitle örgütleri olarak bizler avukatlarımız her zaman yanındayız. Önemli olan bu dediğim dayanışmanın artırılmasıdır."

ANNE VE BABASINI KAYBEDEN YURTTAŞ: HESAP VERECEKSİNİZ

Anne ve babasını tren faciasında kaybeden İsmail Kartal konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. Kartal, yetkililere seslenerek "Eğer biraz insansanız vicdanınız varsa bu verilen kararları değiştirirsiniz. Bu bozduğunuz terazi bir gün size de lazım olacak" dedi. Kartal adalet nöbetlerine devam edeceklerini ve kimsenin kendilerini susturamayacağını belirterek "Bu kadar insan boşuna mı öldü. Bunun hesabını vereceksiniz ve emin olun bu dünyadan hesabını vermeden gitmenize izin vermeyeceğiz" dedi.
Çorlulu Aileler: Bize sözler verildi, birileri neden korunuyor? - Resim : 2‘GERÇEK SUÇLULAR KORUNMAMALI

Kızını ve yakınlarını kaybeden Zeliha Bilgin de "Makam mevki korunmamalı, gerçek suçlular korunmalı" diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi: "Hayaller söndü, hayatlar bitti. Ben bir anneyim, evladımı kardeşlerimi kaybettim, bırakın siyaseti rantı ve kalbinize dokunun vicdanınız varsa bunun bir muhasebesini yapın. Biz bunları yaşamak zorunda değildik. Kimse bu davada korunmamalı. Tüm suçlular yargılanmalı. Dün hakim beyden bir görüşme talep ettik ama bizi kabul etmedi. Neden kabul etmedi. Bize sözler verildi. Ben birilerinin korunmasını kabul etmiyorum."

akp Adalet Nöbeti Ulaştırma Bakanı Çorlu tren faciası