Cumartesi Anneleri 974’üncü haftalarında Galatasaray Meydanı’nda: Hayrettin Eren Nerede?

Cumartesi Anneleri/ İnsanları gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

Cumartesi Anneleri/ İnsanları ve beraberlerindeki insan hakları savunucuları, 974’üncü haftalarında 1980 yılında Fatih’teki Haşim İşcan Geçidinde gözaltında alınarak kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.

Açıklamayı Oya Ersoy yaptı. Ersoy, kaybedilişinin 43’üncü yılında “Hayrettin Eren nerede?” sözleriyle konuşmasına başladı.

‘YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ’

Oya Ersoy, “Barışçıl toplanma özgürlüğümüzün hukuka aykırı olarak engellendiği beş yılın ardından asıl buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerleri önünden kamuoyuna sesleniyoruz” sözleriyle yetkilileri göreve çağırdı.

Oya Ersoy, Hayrettin Eren dosyasını kamuoyuyla paylaşarak, “26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü” ifadelerini kullandı.

‘TANIKLARA RAĞMEN GÖZALTINDA OLDUĞU İNKAR EDİLDİ’

974’üncü hafta açıklamasının devamında öne çıkanlar şöyle:

“Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine “Gözaltında böyle biri yok!” denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, ‘Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?’ diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi. Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak onun gözaltına alındığı inkâr edildi.

‘EREN AİLESİ ÜÇ KUŞAKTIR ARAMAKTAN VAZGEÇMEDİ’

Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 43 yılda da ailenin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aramaktan vazgeçmedi.

974’üncü haftamızda bir kez daha ‘Hayrettin Eren’in akıbeti açıklanana, korunan failleri yargılanıp, cezalandırılana kadar, adalet sağlanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak’ diyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

İKBAL EREN: KARANFİLLERİMİZİ HAYRETTİN EREN, TÜM KAYIPLARIMIZ VE ELMAS EREN İÇİN BIRAKIYORUZ

Açıklamanın ardından söz alan Hayrettin Eren’in kız kardeşi İkbal Eren, şunları söyledi:

“21 Kasım 1980 yılında ağabeyim Hayrettin Eren gözaltına alınarak kaybedildi. Annemin gözlerinin içine bakarak yalan söylediler. Annem 2019 yılında vefat edinceye kadar oğlu için karanfil koyabileceği bir mezar yeri aradı. Bir mezarı yok Hayrettin Eren’in ve tüm kayıplarımızın. O nedenle bugün karanfillerimizi Hayrettin Eren, tüm kayıplarımız ve Elmas Eren için bırakacağız.”

İkbal Eren’in bu konuşmasının ardından karanfiller Galatasaray Meydanı’na bırakıldı.

HEDEP'TEN ZİYARET

Cumartesi Anneleri’nin 974’üncü hafta eyleminin ardından, Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekilleri Pervin Buldan, Tülay Hatimoğulları ve Keziban Konukçu ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi İstanbul İl Örgütü İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ni ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi:

“Bizler dün olduğu gibi bugün de hep birlikte dayanışma içerisindeyiz. Bugün Türkiye tarihinde bu kadar kararlı bu kadar iradeli gerçeklerin açığa çıkması için yürüttüğünüz mücadele çok anlamlı. Bugün cumartesi günü yıllardır Galatasaray Meydanı sizleri engellemek için gözaltındaydı. Bunun sınırlandırılmasını da kabul etmiyoruz. Bu ülkede kayıpların bulunması buna sebebiyet verenlerin yargılanmasını istemek bir insan hakkıdır. Bizler sizlerle dayanışmamızı dün olduğu gibi bugün de sürdüreceğiz. Failler yargılanana kadar mücadelemiz sizlerle devam edecek.”

Öne Çıkanlar