Demirtaş 14 ay sonra hakim karşısına çıkıyor

'Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın duruşmasına Selahattin Demirtaş bizzat katılacak. 14 aydır tutuklu bulunan Demirtaş şimdiye kadar hakim karşısına çıkarılmamıştı.

Demirtaş 14 ay sonra hakim karşısına çıkıyor

Fatma YÖRÜR

ARTI GERÇEK - Selahattin Demirtaş’ın ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bakırköy’de bulunan duruşma salonunun küçük olmasına itiraz eden Demirtaş’ın avukatlarının talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı Bakırköy Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkeme salonunda görecek.

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın duruşmaya bizzat katılması kararı verildi.

Demirtaş, tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana ilk kez hakim karşısına çıkıyor. Rusya ziyareti dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamadaki ifadelerinden dolayı 'Cumhurbaşkanı’na hakaret' gerekçesiyle yargılanıyor.

SORUŞTURMA BİMER'E GELEN İHBARLARLA BAŞLADI

Selahattin Demirtaş Rusya ziyareti sonrası İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamanın BİMER’e ihbarıyla başlatılan soruşturmada iddianameyi Savcı Ertuğrul Sarıyar hazırladı.

İhbar edenlerin BİMER’e yaptıkları değişik tarihli başvuruları değerlendiren soruşturma makamı, HDP Eş Genel Başkanı ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Demirtaş’ın, Rusya ziyareti sonrası İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, bölücülük faaliyetinde bulunduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını hiçe saydığını, söylediği sözlerin Türkiye Cumhuriyetine zarar verdiğini belirterek hakkında yasal işlemlerin ve gereğinin yapılmasını istediklerini belirtmeleri üzerine soruşturma başlattı.

Şikayetleri Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılması üzerine, Cumhurbaşkanına hakaret, Başbakana hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarının soruşturma usulündeki farklılık nedeniyle ayırıldı. Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kovuşturmanın Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen fezleke, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü izni ile başlatıldı.

Demirtaş’ın Rusya ziyareti sonrası İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada: "Rus ziyaretimiz her şeyden önce uzun bir süredir planlanmış uzun süre hazırlığı yapılmış bir ziyaretti. Türkiye’de aslında toplumun Rusya ile veya herhangi bir başka ülkeyle savaş istediği falan yok. Bu AKP hükümetinin verdiği yanlış kararlarının sonucunda oluşmuş bir gerilimdir ve bunun bir hata olduğunu bizden önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan ifade etmiştir. Önce ‘Rusya tekrarlarsa yeniden vururuz’ demişler hemen akabinde ‘Rus uçağı olduğunu bilseydik bunu yapmazdık’ dediler. Bir müddet sonra da bütün suçu günahı pilotun üzerine atmayı tercih ettiler ve Avrupa’ya Paris’teki başlayan konferansta, koridor koridor Putin’le ve a Lavrov’la karşılaşıp en azından bir görüntü verebilmek için çırpındılar bunlar ve halen Dışişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanı Rusya ile temas kurabilmek için, bir telefon görüşmesi bile yapabilmek için çırpınıyor. Böyle hamasetle efendim ‘ülkeye, millete ihanet ettiler’ teraneleriyle kendi hatalarını örtemezler. Çaldığınız, çırptığınız bu ülkeye yaptığınız kötülüğün haddi hesabı yok, şimdi bunları örtmek için büyük laflar ederek, yarın öbür gün yutacakları büyük lafları ederek bugün bizim üzerimizden kendi hatalarını kapatmaya çalışıyorlar" şeklindeki ifadeleri iddianamede suç unsuru olarak yer aldı.

İDDİANAME: SUÇUN BU YAPISINDAN DOLAYI MAĞDUR AYNI ZAMANDA DEVLETTİR

İddianamede ayrıca; "Mağdur tarafından şüpheli hakkında söylediği sözler nedeniyle soruşturma yapılması hususunda bir şikayette bulunulmamış, soruşturmanın ihbar edenlerin başvurusu üzerine başlatılmış" olduğu yer alıyor ve "Şikayete bağlı olmayan Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin fezlekede şikayette bulunulmamış olsa da Cumhurbaşkanı mağdur olarak gösterilmiştir. Zira Cumhurbaşkanına hakaret suçu, birden çok hukuki varlığı, değeri koruduğu için doktrinde suçun çarpıcı bir örneği olarak gösterilmektedir ve maddi konusu Cumhurbaşkanı olan ve mağdur açısından özgü suç niteliği sergileyen bir suçtur. Suçun bu yapısından dolayı mağdur aynı zamanda devlettir. Ayrıca kişiye de saldırı olduğunda suçun ikinci pasif üyesi kişi olarak Cumhurbaşkanıdır. Dolayısıyla mevcut suçta Cumhurbaşkanının şikayetinin olmaması soruşturmanın başlamasına ve devamına engel değildir." İfadesi yer aldı.

İDDİA MAKAMI SANIĞI DELLİLERİ TOPLAMAMAKLA SUÇLUYOR

İddianamede: "Şüphelinin suçlamadan haberdar olması ve savunma ve delilerini bildirmesi için adresine çıkarılan davetiyeye rağmen, süresinde savunmasını ve suçlama ile ilgili delilerin Cumhuriyet Başsavcılığımıza ulaştırmadığından savunma ve delilleri tespit edilememiştir." Diyor ve suçlamayı şu şekilde sürdürüyor:

"Şüpheli Rusya ziyareti sonrası İstanbuI Atatürk Havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamada Hükümetin dış politikasını eleştirirken Cumhurbaşkanını yaptığı hatayı düzeltmek için muhatabı ülke Başkanı ve Dışişleri Bakanı'nın peşinde koşan, randevu almak için her yolu deneyen birisi olarak gösterdikten sonra yine Cumhurbaşkanını hatalarını, çalıp çırptıklarını, bu ülkeye yaptığı kötülükleri bu şekilde kapatmakla suçlamış ve bu durumu yarın öbür gün yutacakları büyük laflar ederek bugün bu olayı kapatmaya çalıştığını iddia etmiştir."

‘CUMHURBAŞKANININ YASAL KORUMADAN FAYDALANMASI GEREKİR’

İddianame görüşün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında da değerIendirilmemesini talep ederek,

"TCK. 299. maddesi Cumhurbaşkanlığı fonksiyonlarını korumayıp Cumhurbaşkanının şahsını korumaktadır. Bu nedenle suçun görevle ilgili veya görev nedeniyle işlenmesi zorunlu değildir. Hakaret içeren sözlerin Cumhurbaşkanı’na karşı söylenmesi ile suç tamamlanmış olur. Suçun manevi unsurunun oluşması bakımından failde kastın bulunması yeterli olup, failin saiki önem taşımaz. Söz konusu açıklamada yer alan ifadeler soruşturma makamınca görüş açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler olarak değerIendirilmiştir. Söz konusu ifadeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında da değerIendirilmemelidir. Zira mahkeme 10. madde içtihatlarında dahi ifade özgürlüğüne çeşitli sınırlar getirmiştir. Şüphesiz genel olaylarla ilgili konulara ve siyasi tartışma konularında açıklamalar yapılabilir. Bu demokratik toplumun önemli bir işlevidir. Ancak bu değerIendirmeler muhatabı kişilerin itibarı ve hakları konusunda belli sınırlamalara tabidir. Kendisine hakaret edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu hususta kabul edilebilir eleştiri sınırlarının normal bireyden daha geniş olması savunulabilir. Ancak Cumhurbaşkanı ve temsil ettiği makamın yasa tarafından sağlanan yasal korumadan da faydalanması gerektiği unutulmamalıdır. Şüphelinin açıklamasında kullandığı ifadelerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığını ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının kişisel hak arına haksız saldırı niteliği taşıdığını kabul etmek gerekir." denildi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu olduğu dava dışında hakkında Türkiye'nin 11 il ve ilçesinde açılan toplam 21 davadan daha yargılanıyor.

selahattin demirtaş